TOKİ'ye direniyor

Toplum/Yaşam Haberleri —

MUS ERMENI EVI

MUS ERMENI EVI

  • Muş’taki eski Ermeni mahallesinde tüm evler belediye ve TOKİ işbirliğiyle yıkılıp yerine binalar dikildi. "Tarihi yapı" olarak tescillenmesine rağmen yıkımda ısrar edildiğini belirten Ercan Çete, evini korumak için nöbet tutuyor. 

DİNDAR KARATAŞ

MA/MUŞ

 

Muş Belediyesi ve TOKİ'nin "kentsel dönüşüm" adı altında gerçekleştirdiği yıkımdan geriye tek bir Ermeni evi kaldı. Evi tescillenmesine rağmen taciz edildiğini belirten Ercan Çete, yıkımı engellemek için nöbet tutuyor.

Osmanlı'nın dağılma dönemi olan 1915'te Ermenilere yönelik başlatılan soykırımla birlikte yüz binlerce Ermeni ya katledildi ya da sürgün edildi. Katliamın yaşandığı kentlerden biri olan Muş'ta, Ermenilerden geriye kalan tarihi yapılar da zamanla hedef alındı. Muş Belediye Meclisi'nin 2011'de onayladığı TOKİ planıyla, Ermenilerden geriye kalan son evler de yıkıldı. Kente bağlı Kale Mahallesi'nde "kentsel dönüşüm" adı altında tarihi eser değeri taşıyan çok sayıda tarihi ev yıkılarak, yerlerine TOKİ konutları inşa edildi. 

 

Muş’taki tek Ermeni evi

Dönemin Belediye Başkanı Necmettin Dede'nin “Taş ve topraktan yapılmış evler, tescil edecek ne var?” sözleriyle hafızalara kazınan yıkımdan geriye sadece bir Ermeni evi kaldı. TOKİ yetkilileri her ne kadar zaman zaman evi yıkmak için çaba harcasa da, evde doğup büyüyen Ercan Çete (47) yıkıma izin vermiyor.

 

 

Ova yerine Ermeni evleri seçildi

Taş duvarları ve ahşap gömmeli pencereleriyle özgün bir yapısı bulunan evi koruyan Çete, TOKİ'nin Muş Ovası yerine Ermeni evleri üzerinde konutlar inşa ettiğine değindi. Büyükleri tarafından evin daha önce kiralandığını ve sonrasında satın alındığını kaydeden Çete, "Burasının tarih olması bilinci ile yıkıma karşı çıktım. TOKİ'ye direnen başka kimse olmadı. Bize 'elbisenizi alıp çıkın' dendi. Ama kabul etmedik" dedi.

 

Yıldırmak için her yola başvurdular

 

Yıkıma karşı verdiği mücadelede yalnız bırakıldığını ve sesinin duyulmadığını ifade eden Çete, bir süre sonra evi tarihi yapı olarak tescilleyebildiğini söyledi. Tescil sonrası da evin yıkılması için TOKİ'nin girişimlerde bulunduğunu aktaran Çete, “Beni yıldırmak için türlü türlü yola başvurdular. Çalışmaya dahi gidemiyordum. Belediye bir yandan TOKİ bir yandan sıkıştırıyordu. Logarı yıkıp, yıllarca yapmadılar. Belediye, çalışma alanlarında olmadığı iddiasıyla yapmıyorlardı” diye konuştu.

 

Korumak için nöbet tutuyor

Evinin tescilli olmasına rağmen, hacizli olan başka bir arsanın tapusu üzerinden gösterildiğini ifade eden Çete, sırf bu nedenle evinin restorasyonunun geciktirildiğini söyledi. Tarihi bir yapının tapusunun değiştirilmesinin suç olduğuna vurgu yapan Çete, şöyle konuştu: “Evin hemen yanında TOKİ park yaptı. 'Yapmayın' desem de yaptılar. Mahkemenin yıkım kararıyla park yıkıldı. Buraya sadece benim değil Kültür ve Turizm Müdürlüğü'nün de sahip çıkması gerekiyor. Burası tarihi bir yer. Artık çalışmıyorum çünkü bu tarihe sahip çıkmak istiyorum. Evin nöbetini tutuyorum."

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.