Trump’ın Epstein izleri siliniyor

• ABD Adalet Bakanlığı’nın yayınladığı Jeffrey Epstein belgelerinde Donald Trump'ın adı sessizce kaldırıldı. Demokratlar, Trump’ı aklamak için Epstein ve Ghislaine Maxwell’le çekilen fotoğraflarının silinmesine tepkili.

ABD Adalet Bakanlığı’nın Jeffrey Epstein’le ilgili belgeleri yayımladığı kamuya açık internet sayfasından en az 16 dosya, yayımlandıktan kısa süre sonra, herhangi bir açıklama yapılmadan ve kamuoyuna bildirimde bulunulmadan kaldırıldı. Kaybolan dosyalar arasında, ABD Başkanı Donald Trump’ın da yer aldığı bir fotoğraf bulunuyordu.

Cuma günü erişilebilir ancak Cumartesi günü artık ulaşılamayan dosyalar arasında, çıplak kadınları tasvir eden tabloların fotoğrafları ile bir büfe üzerinde ve çekmecelerde dizilmiş fotoğrafları gösteren bir görsel de yer alıyordu. Söz konusu görselde, bir çekmecenin içinde bulunan fotoğraflardan biri Trump’ı, Epstein’ı, Melania Trump’ı ve Epstein’ın uzun yıllar birlikte çalıştığı isimlerden Ghislaine Maxwell’i yan yana gösteriyordu.

Adalet Bakanlığı, “ek bilgiler geldikçe, fotoğraflar ve diğer materyallerin hukuka uygun şekilde ve azami ihtiyat gözetilerek incelenmeye ve karartılmaya devam edileceğini” belirtirken, Temsilciler Meclisi Gözetim Komitesi’ndeki Demokratlar, Trump’ın yer aldığı kayıp fotoğrafa dikkat çekerek X’te şu ifadeyi kullandı: “Başka neler örtbas ediliyor? Amerikan halkı için şeffaflığa ihtiyacımız var.”

Kongre’nin tüm belgelerin Cuma gününe kadar açıklanmasını öngören takvimine rağmen, Adalet Bakanlığı kayıtları kademeli olarak yayımlamayı planladığını açıkladı. Gecikmenin gerekçesi olarak, “mağdurların isimlerinin ve kimlik bilgilerini ortaya çıkarabilecek unsurların karartılmasının zaman alması” gösterildi. Yeni belgelerin ne zaman yayımlanacağına dair ise herhangi bir takvim paylaşılmadı.

Belgeler karartılmış ve bağlamsız

Bu yaklaşım hem Epstein’ın bazı mağdurlarını hem de yasanın geçirilmesi için mücadele eden Kongre üyelerini öfkelendirdi. Yıllar süren şeffaflık mücadelesinin sonu olması beklenen belge açıklaması, pek çok kişi için Epstein’ın suçları ve bu suçların nasıl soruşturulduğuna dair tam tabloya ulaşmak adına belirsiz bir bekleyişin başlangıcı oldu.

Kamuoyuna açılan belgeler, bakanlığın elinde bulunduğu düşünülen milyonlarca sayfalık kayıtların yalnızca küçük bir bölümünü oluşturuyor. Şimdiye kadar yayımlanan belgelerin çoğu daha önce dava dosyalarında, Kongre açıklamalarında ya da bilgi edinme başvurularında kamuoyuna yansımıştı; ancak ilk kez tamamı tek bir yerde ve ücretsiz olarak erişilebilir hâle getirildi. Buna karşın, yeni olan belgelerin büyük kısmı ya ciddi ölçüde karartılmıştı ya da gerekli bağlamdan yoksundu.

Şu ana kadar yayımlanan belgelerdeki en çarpıcı kayıtlar, federal savcıların 2007 yılında Epstein’a karşı güçlü bir dava dosyasına sahip olduklarını ancak buna rağmen onu suçlamadıklarını ortaya koydu. İlk kez kamuoyuna açıklanan büyük jüri tutanaklarında, FBI ajanlarının, Epstein için para karşılığı cinsel eylemlerde bulunduklarını anlatan kız çocukları ve genç kadınlarla yaptıkları görüşmelere dair ifadeleri yer aldı.

Belgelerde ayrıca, Adalet Bakanlığı avukatlarının, davaya bakan dönemin ABD savcısı Alexander Acosta ile yıllar sonra yaptığı bir mülakatın dökümü de yer aldı. Acosta, Epstein’a federal suçlama yöneltmeme kararını, bir jürinin mağdurların ifadelerine inanıp inanmayacağına dair endişelerle açıkladı. Trump’ın ilk döneminde Çalışma Bakanı olarak görev yapan Acosta, davanın insan ticareti ile fuhuşa aracılık arasındaki hukuki sınırda yer almasının da federal bir kovuşturmayı zorlaştırdığını savundu. NEW YORK