Türk'ün barbarlık gösterisi
- Türk ordusu, TUSAŞ'ın Ölümsüzler Taburu'nun iki fedaisi tarafından basılmasını bahane ederek, Çarşamba akşamından beri savaş uçakları, SİHA'lar, sınır hattındaki ve işgal ettiği bölgelerdeki topçu birlikleriyle Til Rifet'ten Asos'a kadar başlattığı saldırılar sürüyor.
- Bugün öğle saatlerinde de devam eden saldırılarda, aralarında çocukların da bulunduğu onlarca kişi katledildi ve yaralandı. Fırınlar, un ve tahıl depoları, buğday siloları, elektrik merkezleri, şirket ve fabrikalar, telefon şebekeleri, su ve petrol istasyonları bombalanıyor.
7 milyon civarında insanın yaşadığı Rojavayê Kurdistan'ı (Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi) 'Teröristan' olarak niteleyerek, yok etmeye çalışan Türk devleti, savaş sanayisinin göz bebeği TUSAŞ'ın basılmasını bahene ederek son üç gündür kesintisiz bombardıman yapıyor. Hangi Kürdistan parçasında olursa olsun Kürt’ün varlığını kendisine karşı bir tehlike olarak görmeyi sürdüren Türk devleti, Rojava'yı Kürtsüzleştirerek, Kürtleri katlederek statü sahibi olmalarını engellemek için hiçbir sınır tanımadan saldırıyor. Öğleden önce itibarıyla en az 27 kişi katledildi, 60'tan fazla kişi de yaralandı. Türk devletine boyun eğilmeyeceğini vurgulayan Özerk Yönetim ve QSD, savaş suçu işleyen Türk devletine karşı uluslararası güçlere ve kurumlara çağrılarını da sürdürüyor.
Türk devleti, Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde bulunan TUSAŞ merkezine yapılan eylemin ardından Kuzey ve Doğu Suriye’ye başlattığı saldırları sürdürüyor. Saldırılarda Til Rifet, Grê Spî, Dêrik, Qamişlo, Kobanî, Qereçox Dağı çevresi, Amûdê, Rimêlan, Efrîn-Şehba, Minbîç, Tirbespiyê, Swêdîyê, Eyn Îsa ve Til Temîr kentleri ve bağlı köyleri bombalandı. Saldırılarda aralarında çocukların da olduğu en az 27 sivil katledildi, 40'a yakın kişi de yaralandı.
İç Güvenlik'in açıklaması
İç Güvenlik Güçleri Genel Komutanlığı, bu sabah yaptığı açıklamada, Türk devletinin savaş uçakları, insansız hava araçları ve topçu atışlarıyla yerleşim yerlerini hedef aldığını bildirdi. Açıklamada, Fırat sınırındakin güçlerinin Cerablus kontrol noktasına, Kobanî şehrine, Kobanî stadyumuna ve Emel Hastanesi'ne saldırı düzenlediği belirtilerek, Kobanî'deki tahıl deposunun da hedef alınması sonucu bir işçinin şehit olduğu, 8 işçinin de yaralandığı kaydedildi. Dêrik bölgesi ile Minbic’in Ewn Dadat kapısının Mıhsenli köyündeki kontrol noktasının vurulduğu ifade edildi.
24 saatlik bilanço
İç Güvenlik Güçleri Basın İrtibat Merkezi, önceki gece de 24 saatlik saldırı bilançosunu paylaştı. Buna göre;
Qamişlo: Tahıl ve sivil bir merkez, SİHA'yla bombalandı.
Tirbespiyê: Ûdê Petrol sahası üst üste 6 kez, Seîde Petrol İstasyonu ise savaş uçakları tarafından 3 kez bombalandı. Babasî Petrol İstasyonu ve bir benzin istasyonu da defalarca SİHA’lar tarafından bombalandı.
Amudê: Elektrik istasyonu, fırın ve Hasad köyü bombalandı.
Dêrik: Siwêdiyê'deki gaz fabrikaları, bir sivil fabrika defalarca hedef alındı.
Rimêlan: Petrol kuyuları 10'dan fazla kez bombalandı. Sivil tarım projesi de SİHA'larla bombalandı.
Til Temir: Til Werd Xerbî, Xirbet El Şaîr, Rebîat, El Tewîle, Til Tewîl, Um El Kêf, El Ewce, Qebir Kebîr a Xerbî ve Dawûdiyê köyleri 70 top ve 15 havan topuyla bombalandı.
Kobanî: Kobanî'deki elektrik santrali, fırınlar, hastanenin çevresi SİHA’larla bombalandı.
Eyn İsa: Mişêrfa Şerqî, Eyn Îsa Kampı, Dewalib, Sîdon ve Muelek köyleri bombalandı.
Efrin-Şehba Kantonu: Til Rıfat’ın Şealê, Xirbet Şealê, Hirbil, Um El Qura, Um El Hoş, Şêx İsa, Miniq ve Tinibê köyleri 160'ın üzerinde havan topuyla sistematik olarak hedef alındı.
İç Güvenlik'in dün geceki açıklamasına göre; aralarında üç yaşında bir kız çocuğunun da bulunduğu 27 sivil yaralandı, ikisi çocuk 12 sivil işe şehit düştü.
Saldırılar devam ediyor
Türk devleti, bugün de savaşı uçakları, SİHA ve topçu birlikleriyle Kuzey ve Doğu Suriye'nin tamamına saldırılarını sürdürdü. Öyle ki bombalıp tahrip edilen, istasyonlar, rafineriler, atölyeler, depolar tekrar tekrar bombalandı.
SOHR: 27 sivil katledildi
Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) de bu sabah yaptığı açıklamada, son 24 saatteki saldırılarda 27 sivilin katledildiğini duyurdu. "Türk güçleri Suriye'nin kuzeyi ve doğusuna saldırılarını çarpıcı biçimde artırdı" denilen SOHR açıklamasında, 50 savaş uçağı ve SİHA saldırısını rapor etti.
Göç ettirmeye çalışıyor
Demokratik Suriye Meclisi (MSD) tarafından dün yapılan açıklamada, İşgalci Türk ordusunun 12 Ekim 2022'de Kuzey ve Doğu Suriye'nin ekonomik altyapısına yönelik gerçekleştirdiği saldırısı, sivillere ve merkezi hizmet kurumlarına büyük zarar verdiği hatırlatıldı. Bu son saldırıların, Ekim 2022'den bu yana insanların geçim kaynaklarına yönelik gerçekleştirilen 4. saldırı olduğu anımsatılan açıklamada, amacın yerel ekonomiyi yok etmek ve direnen yurttaşların sıkıntılarını daha da derinleştirmek olduğunu vurgulandı.
Tüm dünyaya seslendi
Halkın su, elektrik, gaz, yakıt gibi temel ihtiyaçlarını hedef alan işgalci Türk devletinin, Kuzey ve Doğu Suriye'nin tamamını işgal etme projesini gerçekleştirmek için göç ettirme politikalarını şiddetle kınayan MSD, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Ekonomik altyapının hedef alınması, hem Cenevre Sözleşmeleri'ne hem de savaşlarda sivillerin korunmasına ilişkin uluslararası yasalara aykırıdır. Bu nedenle Birleşmiş Milletleri (BM), uluslararası örgütleri, İnsan Hakları Meclisi ile Avrupa Birliği'ni bu insan hakları ihlaline karşı ciddi tutum almaya çağırıyoruz. Ayrıca Uluslararası Güvenlik Konseyi ve Arap Devletleri Topluluğu'nu da işgalci Türk devletine baskı yaparak Suriye'nin egemenliğine ve yurttaşlarına yönelik saldırılarını durdurmaya çağırıyoruz. MSD olarak Suriye'deki ulusal davalarımıza adil ve barışçıl çözümler ararken, komşu devletlerin egemenliklerine saygı duyduğumuzu ve ülkemizin egemenlik haklarının ihlalini de asla kabul etmeyeceğimizi kamuoyuna duyuruyoruz."
Onurumuzu koruyacağız
Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Yürütme Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Hesen Koçer de Türk devletinin ilk kez saldırmadığını, ancak her seferinde saldırılarını daha da arttırarak genişlettiğini belirterek, esas amacın, Kuzey ve Doğu Suriye halkını göç ettirmek olduğunu söyledi. Koçer, “Çünkü ekonomik alanlarını, elektrik istasyonlarını ve fırınlar gibi halka hizmet üreten yerleri hedef alıyor. Halkı göç ettirmek ve bölgede demografik değişimi yaratmak istiyor. Türk devleti, Kürt halkını yok etmekte ısrar ediyor. Türk devletinin, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırıların hiçbir sebebi de yok fakat Kürtlere karşı zihniyeti budur. Kürt olan herkes teröristtir ve öldürülmesi gerekir. Hangi Kürdistan parçasında olursa olsun Kürt’ün varlığını kendisine karşı bir tehlike olarak görüyor. Kürtleri katlederek Ortadoğu’da statü sahibi olmalarını engelleyeceğini hesaplıyor” dedi.
Halkın, yönetimi ve askeri gücüyle birlik içinde hareket etmesini isteyen Koçer, şunların altını çizdi: "Bu şekilde onurumuzu koruyabiliriz. Bizler kesilmeye hazır kuzular değiliz. Kendi yönetimimiz ve savunma güçlerimiz var. Bizim bu soykırım saldırılarına karşı kendimizi koruyabilmemizin tek yolu, birlik içinde olmaktır. Kendi yaşamsal savunmamızı, siyasi savunmamızı, sistemimizin savunmasını, kültürel ve hatta fiziki savunmamızı birlikte yapmalıyız. Her bireyin kendisini buna göre hazırlaması gerekir. Direnemezsek yok olacağız. Bizim direnme irademiz; toplumsal ve askeri gücümüz de var. Bazı zorlanmalar yaşayacağız ama kendi onurumuzu, şerefimizi ve topraklarımızı da koruyacağız." QAMIŞLO