Türkiye iştahla bakıp saldırıyor

  •  Irak'ta Cumhurbaşkanı Salih dahil bazı görüşmeler yapan HDP heyetinden Sezai Temelli, Rusya-Ukrayna savaşı ardından bir kez daha önemini kazanan enerji hatlarına dikkat çekerek,  "Küresel enerji politikalarında yine kritik coğrafya Kürdistan. Bölgede ciddi anlamda enerji eksenli bir kurgu var. Türkiye de buraya iştahla bakıyor” dedi.

Türkiye’nin Ukrayna savaşı ardından NATO ve Avrupa ile olan ilişkilerinde sağladığı avantajdan faydalanarak saldırılarını arttırdığını söyleyen HDP Van Milletvekili Seazi Temelli, Federe Kürdistan'ın statüsünün risk altında olduğunun, Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih tarafından da teyit edildiğini aktardı. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İlişkiler Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Feleknas Uca ile Van Milletvekili Sezai Temelli, Bağdat ve Süleymaniye’de üç günlük bir ziyaret gerçekleştirdi. HDP heyeti, Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Êzîdî toplumunun temsilcileri, Kürdistan Yurtseverler Birliği (YNK) temsilcileri ile bir dizi görüşme yaptı. Uca ve Temelli, görüşmelerin detaylarına dair MA'dan Berivan Altan ve Müjdat Can'a konuştu. 

HDP Dış İlişkiler Komisyonundan Sorumlu Eşbaşkan Yardımcısı Feleknas Uca

 

Kimlerle ne görüşüldü?

Şengal'in durumu, Türk işgal saldırılarının temel gündemleri olduğunu belirten Uca, Cumhurbaşkanı Salih'in yanı sıra Şengal'den gelen bir heyet, Irak Komünist Partisi, Şengalli Êzîdîler, Irak milletvekilleri ve toplumda karşılığı olan kimi kişilerle görüştüklerini paylaştı. Uca, "Böylesi bir dönemde bu düzeyde görüşmeler yapmak bizim için çok önemli. Bu görüşmelerin bölgedeki sorunların diyalog ve barış yoluyla çözülmesi için önemli bir mesaj olduğunu düşünüyoruz. HDP olarak barış görüşmelerimizi devam ettireceğiz" dedi. 

Yoğun bir savaş var

HDP’li Temelli ise yoğun bir savaş yaşandığını ve kimyasal silah da dahil olmak üzere birçok konvansiyonel savaş aracının kullanıldığını vurgulayarak, siyasetin en belirgin mücadele alanının da savaşa karşı olduğunu söyledi. Irak Cumhurbaşkanı Berhem Salih’in de bölgenin savaştan arındırılması gerektiği yönünde görüş bildirdiğini aktaran Temelli, şöyle devam etti: “Sadece halkı için değil, Suriye ve Türkiye halkları için de yegane çözümün barış olduğunu dile getirdi. Kürt meselesi çözülmediği sürece Ortadoğu’ya barış ve demokrasinin gelmesinin mümkün olmadığını söyledik, kendisi de bu konuda hemfikir ama şunun da altını çizdi; bu savaş sadece bölge halklarının birbiriyle olan çatışmasına indirgenecek ya da kamufle edilecek bir şey değil. Türkiye ve emperyalist güçlerin bölgede bir tarafıyla istikrarsızlaştırıcı, bir tarafıyla enerji, bir tarafıyla da küresel finans politikalarının yansıması olarak ele alınması gerektiğini belirtti.” 

Asıl mesele Kürt meseledir

Türkiye’nin Ukrayna savaşı ardından NATO ve Avrupa ile olan ilişkilerinde sağladığı avantajdan faydalanarak, bölgede saldırılarını arttırdığına dikkat çeken Temelli, şöyle konuştu: “Ukrayna’da barış havarisi kesilenler bölgede adeta savaş baronluğunun bir gücü olarak hareket etmekteler. Bölge halklarına ciddi anlamda yıkım, yoksulluk, sefalet getiriyor. Irak’a baktığımızda her yerinde ciddi anlamda yoksulluğu görmemiz mümkündü. Bu bölgenin bu denli istikrarsızlaştırılmış olması, kaotik siyasi iklimin içine sıkışıp kalmış olması çözüm süreçlerinin de önünü tıkıyor. Asıl mesele Kürt meselesidir. Kürt meselesine de bölge ülkeleri ve emperyalist güçlerinin yaklaşımı, çözümsüzlük odaklı olduğu sürece savaşların bitmesi mümkün değil. Irak’a, İran’a, Suriye’ye ve Türkiye’ye baktığımızda Kürt meselesinin çözümsüzlüğü ve Kürt düşmanlığı nedeniyle bölgenin huzura, barışa kavuşmasının mümkün olmadığı bütün çıplaklığıyla ortada."

Statüsü risk altında

Irak Cumhurbaşkanı'nın da bölgede yürütülen işgal politikalarına karşı olduğunu söyleyen Temelli, “Bunun sadece Irak’ın toprak bütünlüğüne yönelik bir saldırı olduğunu değil, onun ötesinde Irak’taki siyasi istikrarsızlığı kalıcı hale getiren bir müdahale olduğunu dile getiriyor. Irak’ın siyasi istikrara kavuşabilmesinin yegane yolunun Türkiye’nin Federe Kürdistan'dan çekilmesi olduğunu dile getirdi. Bugün Federe Kürdistan’da da bu savaşı olumlayan bir parti var. Bu savaş başlı başına Güney Kürdistan açısından sorunların başlıca kaynağıdır. Berhem Salih de dile getirdi; artık bu savaşla birlikte Federe Kürdistan'ın statüsü riske girmiş durumdadır. Açık bir risk söz konusudur” şeklinde konuştu.

Salih çözümden yana

Şengal’de yaşananlara dair de Cumhurbaşkanı Salih’in çözümden yana bir süreç başlaması için çaba sarf ettiğini ifade eden Temelli, şunları söyledi: “Berhem Salih de Şengal ile Kerkük ve Musul meselesinin birlikte ele alınması gerektiğinin altını çizdi. Özellikle Türkiye’nin Musul ve Kerkük’e yönelik tarihsel olarak içinde bulunduğu beklentilerin bugün Şengal’deki sorunların da kaynağını oluşturduğunu biliyorlar. Dolayısıyla Türkiye, yayılmacı saldırgan politikalardan vazgeçmezse sorunların çözülemeyeceğini defalarca dile getirdi. Bu konuda diplomatik temaslarda bulunacağını da belirtti. Irak’ta henüz bir iktidar oluşmuş değil. Cumhurbaşkanı seçim süreci de devam ediyor. Hem siyasi istikrarsızlık hem de bölgedeki savaş durumu, ciddi anlamda bir sıkıştırma yaratıyor.”

Van Milletvekili Sezai Temelli

Şengal herkes için stratejik

Temelli, Şengal’in stratejik önemini herkesin bildiğini; Irak, İran, Suriye ve Türkiye için önemli bir lokasyon olduğunu kaydederek, şöyle devam etti: “Türkiye için o Kızıl Elmacı zihniyetin, Mısak-ı Milli anlayışının Musul-Kerkük yolu; İran açısından bölgedeki Şia gücü açısından kritik önemde; ABD ve NATO için bölgenin kontrolü için kritik bir kavşak, yani bakıldığında birçok açıdan kritik bir bölgeden bahsediyoruz. Bunun farkındalığıyla herkes konuya yaklaşıyor. Buranın ancak ve ancak özerk bir yönetime kavuşturulmasıyla sorunların aşılabileceğine dair ciddi bir mutabakat var. Salih de Cumhurbaşkanı olarak federatif bir çözümün nasıl ki Federe Kürdistan'da önemli bir kazanım olmasının farkındalığıyla bunu dile getiriyor. Hükümetin aynı görüşte olduğunu söyleyemem. Bugün geçici olarak iktidar da olan hükümet buranın talepleriyle değil, daha çok uluslararası güçlerin baskısı ve angajmanıyla hareket eden bir görüntü veriyor. Dolayısıyla Türkiye’deki iktidar modelinin Irak’a taşınma çabası olduğunu söyleyebilirim. Nasıl ki Türkiye’de otoriter bir rejim var ve bütün bölgeyi NATO’nun genişlemesine uygun dizayn etmede araç haline geliyorsa, bu aracın bir parçası olarak da kendi çıkarını kollayan bir iktidarsa Irak’ta da buna benzer bir modelin yaratılması, hatta bir sonrasında Suriye’yi de buna göre dizayn etme genel amaçlarından bir tanesi olarak ortaya çıkıyor.”

Enerji hatları açısından

Rusya-Ukrayna savaşı ardından bir kez daha önemini kazanan enerji hatlarına da dikkat çeken Temelli, “Önümüzdeki dönemin küresel enerji politikalarında yine kritik coğrafya Kürdistan. Nasıl ki petrolün aktarımı önemlişse şimdi doğalgaz bu öneme sahip. Doğu Akdeniz’e doğalgazın aktarımının sağlanması ve Türkiye ya da Kıbrıs, Yunanistan üzerinden Avrupa’ya ulaştırılma projeleri var. Bu enerji hatlarının kontrolü açısından da bugün bu denli ciddi bir kaotik ortam ve istikrarsız bir siyaset söz konusu. Türkiye de buraya iştahla bakıyor. Tabii Batılı ülkeler, emperyalist güçler de buraya iştahla bakıyor. Hele hele Ukrayna savaşından sonra Rusya’ya enerji bağımlılığının azaltılmasının yegane yolunun buradan geçtiği fikri hakim olmuş. Bölgede ciddi anlamda enerji eksenli bir kurgu, senaryo var” dedi.  

 Êzîdî toplumunun kaygıları

Êzîdî toplumunun kanaat önderlerinin bölgelerine yönelik saldırıların yeni bir katliama yol açacağı kaygısını taşıdığını ifade eden Temelli, “Irak ordusunun bu bölgeye müdahalesi biraz da Türkiye’nin baskısıyla biçimlenmiş durumda. Fakat iki yasal yapı arasında bir uzlaşma olacağı yönünde bir süreç bizi bekliyor. Sayın Cumhurbaşkanı Berhem Salih de bu konuda büyük bir çaba içerisindedir” diye konuştu. 

KDP'nin riskli oyunu

Bölgede KDP’nin politikalarına yönelik tepki ve eleştirilerin de olduğunu anlatan Temelli, şunları dile getirdi: “Kürtler, Federe Kürdistan’ın statüsünün önemli bir kazanım olduğunu, KDP’nin bu kazanım için risk oluşturduğu konusunda hemfikir. Görüştüğümüz her yapı, insan, gazeteci, aydın, siyasi de altını çizdi. YNK ile KDP arasında en büyük çatışma bu. Türkiye, Federe Kürdistan’da ciddi bir istikrarsızlık, ciddi bir ayrışma yaratmış durumda." 

Kürtler belirleyici güç

Kürtlerin, önümüzdeki dönemde küresel siyaset için önemli bir güç haline geldiğini belirten Temelli, şunları ekledi: "Özellikle önümüzdeki 10 yıllık süreç kritik ve belirleyici olacaktır. Yeni bir dünya oluşumunun da adresi, Ortadoğu olacak ve Ortadoğu’da halklara öncülük yapan Kürt halkının olacaktır. Diyalektik böyle işler, böyle gelişir. Burada bu denli bir enerji birikmişse önümüzdeki sürecin siyasetinin belirleyici gücü de buradan çıkacaktır. Her şeyden önce Kürt halkının siyasi tercihleri, direniş ve mücadele politikalarına bağlı olarak gerçekleşecektir.”    ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.