Türkoğlu Cezaevi’nde işkence
- Türkoğlu Cezaevi'ndeki tutsak Serhat Yıldırım, gardiyanların tutsakları darp ettiğini ve açlık grevinde olan tutsakların tek kişilik hücrelere konulduğunu aktardı.
Mardin’in Kızıltepe ilçesinde 2015’te “örgüt üyesi” olmak iddiasıyla gözaltına alınan ve daha sonra tutuklanarak 21 yıl hapis cezası verilen Serhat Yıldırım, iki yıl Mardin Cezaevi’nde kaldı. Daha sonra Mersin Tarsus Kapalı Cezaevi’ne ve oradan da Maraş Türkoğlu Cezaevi’ne sürgün edildi. Şu an Türkoğlu Cezaevi’nde tutulan Serhat, ailesi ile yaptığı telefon görüşmesinde gardiyanların tutsakları darp ettiğini ve açlık grevinde olan tutsakların tek kişilik hücrelere konulduğunu aktardı. Açlık grevine giren tutsaklara su dahi verilmediğini kaydederek, “Bize burada işkence yapılıyor” dedi.
Annesi Sultan Yıldırım, "Tam görüşün başlayacağı saatte oğlum ve diğer tutsakları gardiyanlar değil, asker getirdi. Tam bizimle konuşacakları sırada askerler onlara saldırdılar ve onları darp ettiler. Biz onlarla görüş yapamadan geri döndük“ dedi.
Bu böyle gitmez
Yıldırım, gardiyanların koğuşlara giderek tutsaklara hakaret ettiğini ve saldırdığını aktararak, tutsakların yaralandığını ifade etti. Tutsakların gardiyanlar tarafından koğuşlardan çıkarıldığını ve hücrelere konulduğunu belirten Yıldırım, şunları dile getirdi: “Açlık grevine giren tutsaklar tekli hücreye konulmuş, onlara su dahi verilmiyor, dedi. Oğlum şu an cezaevinde ama onlara yapmadıkları işkence kalmadı. En son aramasında sadece iki dakika konuştuk. Oğlum bana, ‘Anne niye kimse bizim sesimize ses olmuyor, burada bize işkence yapılıyor. Neden milletvekilleri bunu araştırmıyor?‘ dedi. Bizler artık bıktık bu durumdan. Anneyiz, yüreğimiz yanıyor. Oğlumun ne hastalıkları var onu bilmiyorum. Onları hastaneye götürmüyorlar. Ben artık ne diyebilirim, bilmiyorum. Çocuklarımız orada ölüyor.“
Oğlunun 2018’deki açlık grevine katıldığını ve 100 güne yakın sürdürdüğünü hatırlatan Yıldırım, “Ben o zamanlar onu görmeye gittiğimde yüreğim parçalanıyordu. Ben şimdi onu görmeye dahi gidemiyorum. Çocuklarımıza sahip çıkalım. Bu, böyle gitmez.”
