UCM cezasızlığa son vermeli

Yurt Dışı Haberleri —

2 Mart 2023 Perşembe - 18:00

Profesör Dr. Johan Vande

Profesör Dr. Johan Vande

  • NATO üyelerinin de hukuka tabi olduğuna dikkat çeken Dr. Johan Vande Lanotte; “UCM bu cezasızlığı durdurmak için kurulmuştur. UCM savcısını bu davayı ele almaya, hiçbir bireyin batılı bir NATO müttefikinin üst düzey yetkilisi olarak görev yapsa bile, hukukun üstünde sayılamayacağını temin etmeye çağırıyoruz. Durum çok ciddi” dedi. 
  • Profesör Dr. Johan Vande Lanotte; “Türkiyede 2 milyondan fazla kişi hakkında ‘terör örgütü’ne üye olma suçlamasıyla soruşturma açılmış. 560 bin kişi yargılanıyor. Türk resmi istatistiklere göre 270 bin kişinin bir terör örgütünde hiyerarşik bir pozisyonları var. Bu absürt bir durum” dedi.

MELTEM OKTAY

İsviçre’nin Cenevre kentinde 2021 yılında gerçekleşen Türkiye Tribünal Mahkemesi’nde, uluslararası yargıçlar Türk devletinin insanlığa karşı suç işlediği kanaatine vardı. Bunun üzerine Belçika’daki Van Steenbrugge Avukatlık Bürosu, yargıçların ulaştığı bu kanaat ve mahkemeye sunulan tanık dosyaları üzerinde bir yılı aşkın bir süre çalışma yürüttü. Hukuk Bürosu’nun başkanlığını yapan ve aynı zamanda eski Belçika Başbakan Yardımcısı ve Anayasa Mahkemesi eski başkanı Profesör Dr. Johan Vande Lanotte ve çalışma arkadaşları Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan ve yetkililerin insanlığa karşı işlenmiş suçlar kapsamında yargılanması için 4 bin sayfalık bir dosya oluşturdu.

Van Steenbruge Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan bu dosyaya Belçika merkezli Türkiye Tribünali ile 16 ülkeden 23 uluslarası örgütten oluşan 18 bin hakim ve savcıyı temsilen hakim ve savcı örgütü Melde’nin de imzası atıldı. Hazırlanan  dosya 9 Şubat’ta Lahey’deki Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM) savcısına sunuldu.

Van Steenbrugge Hukuk Bürosu Lahey’de bir basın toplantısı düzenleyerek, UCM’ye sunulan dosyanın içeriğini açıkladı.

Sivil nüfusa yaygın sistematik saldırı

Johan Vande Lanotte, dosyanın Roma Statüsü kapsamında hazırlandığını açıklayarak, “İnsanlığa karşı işlenmiş suçlar tanımına girmesi için bu önemli. Roma Statüsü’nün insanlığa karşı işlenmiş suçları kapsamında 7. maddesi suçların sivil nüfusa karşı yaygın ya da sistematik bir saldırının parçası ve bir saldırıyı gerçekleştirmeye yönelik bir devlet politikası uyarınca işlenmiş olması halinde UCM’nin yetkisi altına girebilir” dedi. 

Dosyada 463 işkence vakası

Lanotte, insanlığa karşı işlenen suçları, işkence, zorla kaybettirme, uluslararası hukukun temel kurallarına aykırı olarak yargılama ve zulüm konusunda araştırma yaptıklarını söyledi. Türk devlet rejiminde tüm bunların yaygın ve sistematik bir saldırının parçası olarak işlendiğini söyleyen Lanotte, “Dosyamızda 463 bireysel işkence beyanı var. Bunlar yaklaşık olarak 800 belirlenmiş veya belirlenebilir kişiye ilişkin. Bunlar seslerini çıkarabilmiş olan kişiler. Ve bunu UCM’nin takdir yetkisi altında yapmışlar. Birçok insan hala konuşup konuşmamada tereddüt etmekte. Türkiye İnsan Hakları Derneği’nin verilerine göre ise işkence ile ilgili yılda 1.460 kişi şikayet etmiş” dedi. 

270 bin terör örgütü üyesi mi!

Lanotte, Uluslararası hukukun temel ilkelerini ihlal eden tutuklamalara ilişkin ise: “Türkiyede 2 milyondan fazla kişi hakkında ‘terör örgütü’ne üye olma suçlamasıyla soruşturma açılmış. 560 bin kişi bundan yargılanıyor. Türk resmi istatistiklere göre 270 bin kişinin bir terör örgütünde hiyerarşik pozisyonları var. Bu absürt bir durum. Bizim dosyamızda uluslararası hukukun temel kurallarını ihlal eden toplu hapsetme vakası kapsamında 1.789 kişiye dair hak ihlali  belgelendi. Bu durum 51 bin 500 kişiyi ilgilendiriyor. Bunların yanı sıra AİHM ve BM’de çok sayıda vakayı belgeledi.” 

İnsanlar sosyal bir ölüme mahkum ediliyor 

Roma Statüsü kapsamında zulüm suçunu da ele alan Lanotte, “Türkiye’de zulüm devam ediyor, hatta keyfi bir şekilde yapılıyor. Roma Statüsü’nde zulüm temel insan hakları ihlali olarak ele alınır. Muhaliflere yakınlarının cenazelerine katılamama ve mezarlarını ziyaret edememek konusunda zulüm yapılmıştır. İnsanlar Kürt Hareketi’ne üye oldukları ve muhalif oldukları için hedef oluyor. Temel haklarının ihlal edildiğini belgelememiz ve bunun keyfi olduğunu ispatlamamız gerekiyor. Yaklaşık 130 bin kamu görevlisi ihraç edildi. 230 binden fazla kişinin pasaportu keyfi olarak iptal edildi. Dosyamızın 7. ekinde bu kişilerin insani temel haklarından ihlal edilmelerinin 40 halini listeledik. Bunlar üst üste geliyor, kümülatif bir şekilde işleniyor. Bu zulümler insanları öldürmese de sosyal bir ölüme mahkum ediyor. En korkunç tarafı da budur.”  

17 zorla kaçırma vakası UCM’ye sunuldu 

Roma Statüsü’ne üye olan ülkelerde işlenen suçların UCM tarafından yargılanabileceğini kaydeden Lanotte, “Bu yüzden 8 taraf ülkede işlenen 17 zorla kaçırma ve kaybetme davası, 13 taraf devlette 73 okulun kapatılması, 522 öğretmenin aileleriyle birlikte işten çıkarılması ve 206 kişinin pasaportlarının iptal edilmesini dosyada işledik.  Şu an bir korku var ve insanlar tereddüt ediyor. Soruşturma başladığında çok daha fazla insan sesini çıkarabilecek. UCM bu suçlar kapsamında yetkili” diyerek Türkiye’nin üst düzey siyasi veya idari çalışanlarının sorumlu olduğunu ortaya koyacaklarını belirtti.

Uluslararası yargı makamlarına saygısızlık yapıldı

UCM savcılığının önemli bir takdir yetkisi olduğunu ifade eden Lanotte, “Savcı bu vakalar üzerine çalışıp çalışmayacağı üzerine karar verebilir. Dosya üzerinde çalışıyoruz. Farklı uluslararası uzmanlara ve yargıçlara da sunduk. İşlenen suçlar çok geniş bir coğrafi alanı ve uzun bir zaman dilimini kapsıyor. Türk devleti AİHM, BM İnsan Hakları Komitesi, hatta Ulusal makamların yargı mercilerine kasıtlı olarak saygısızlık yaptı” diye belirtti.

NATO müttefikliği hukukun üstünde sayılamaz

Lanotte son olarak Türk devletinin cezasızlıktan cesaret aldığına vurgu yaparak, UCM savcısının dosyayı ele alması için çağrıda bulundu ve şunları söyledi; Erdoğan gururla ve açık açık ‘sizi istediğimiz yerden kaçırabiliriz, işkence yapabiliriz. Kimse bizi yargılamayacak’ diyor. Bu saygısızlığın en açık resmidir. Cezai suçsuzluk konusunda görebileceğimiz en açık resimdir. Bu eylemleri işlemiş olan sorumlular, yaptıklarının bütün temel kurallara karşı gelmek olduğunu biliyorlardı. Ancak cezasız kalacaklarından da emindiler. UCM bu cezasızlığı durdurmak için kurulmuştur. Ve burada bunu yapmalıdır. UCM savcısını bu davayı ele almaya, hiçbir bireyin batılı bir NATO müttefikinin üst düzey yetkilisi olarak görev yapsa bile hukukun üstünde sayılamayacağını temin etmeye çağırıyoruz. Durum çok ciddi. Savcılık da bu durumun ciddiyetini kavramalıdır.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2023 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.