Van’da Aşiretçilik ve uyuşturucu

• Van’da uyuşturucu kullanımı kentte neredeyse aleni biçimde yapılıyor. Uyuşturucu madde bağımlıları bu maddeyi sokakta çok rahat temin edebiliyor. Uyuşturucu madde bağımlısı 50 bine yaklaştı, uyuşturucu madde kullanımı 16 yaşının altına düştüğü tahmin ediliyor.

Oktay CANDEMİR

Van, Türkiye genelinde en çok göç alan iller arasında ilk sırada bulunuyor. Sadece 2019 yılında 34.7 bin göç aldı. Sosyal ve ekonomik gelişmişlik sıralamasında da sondan beşinci sırada bulunan Van, uyuşturucu madde kullanımında 1. Sırada yer alıyor.

Ve bu durum artık genç ölümlere kapı açıyor. Eğer tedbir alınmazsa bu ölümlerin sayısı maalesef giderek artacak.

Geçen hafta Van’ın İpekyolu ilçesindeki bir otelde kalan Can Aslan ve Birader Aslan isimli iki genç girdikleri alkol koması nedeniyle hayatını kaybetti.

Van’da bu haberleri artık sık sık duyar olduk. Uyuşturucu kullanımı kentte neredeyse aleni biçimde yapılıyor. Uyuşturucu madde bağımlıları bu maddeyi sokakta çok rahat temin edebiliyor. Uyuşturucu madde bağımlısı 50 bine yaklaştı, uyuşturucu madde kullanımı 16 yaşının altına düştüğü tahmin ediliyor.

Hatta iş öyle bir hale geldi ki; sokak ortasında rahatlıkla uyuşturucu kullanan kişilerin görüntüleri sosyal medyaya yansıyor.

Aldığımız bilgilere özellikle ecstasy ve metamfetamin isimli maddeler en çok tüketilen uyuşturucu maddeler arasında yer alıyor. Birçok aile çocuklarını uyuşturucu madde bağımlılığından korumak için onlara ev hapsi uyguluyor ve bu da daha büyük sorunlara yol açıyor. Van’da bağımlı gençlerin tedavi olabilecekleri bir sağlık kuruluşu bile yok.

Soylu’nun iftihar ettiği şey

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Van’da katıldığı bir toplantıda iftiharla söylemişti: "Dünyanın en çok uyuşturucu yakalayan ülkesiyiz. Bu yılın ilk 8 ayında gerçekleştirilen operasyonlarda 4 milyon 47 bin adet ecstasy yakalaması ile bu başarımızı da sürdürdüğümüz görülmektedir"

Tüm bu sorunları çözmesi gereken Van Valisi ise aşiret açılışlarında kurdele kesiyor. Van’da son 5 yıl içinde 18 tane aşiret derneği açıldı. Bu derneklerin devlet bütçesinden örtülü ödeneklerle finanse edildiğine ilişkin iddialar var.

Aşiretçilik Van’da yeniden hortlatılıyor. Bu oldukça tehlikeli bir girişim. Biz Kürtler geçmiş yıllarda bu acıyı deneyimleyerek yaşadık. Aşiretler arası kan davalarında binlerce insanımızı kaybettik.

Son yıllarda köyden kente göç etmek zorunda bırakılan halkımızın özellikle genç nüfusun feodal baskıyı kırarak seçimlerde HDP’ye oy vermesi AKP destekli aşiretçi faaliyetlerin yoğunlaşmasının temel sebebini oluşturuyor.

Van’da artan uyuşturucu kullanımı ve aşiretçiliğin yeniden hortlatılmasının birbirinden bağımsız olduğunu düşünen kimse yok. Zira her ki faktör de birbirini doğrudan besleyen faktörler ve 90’larda bunu açıkça gördük.

Geçtiğimiz Ekim ayında 'Kadim Aşiretler Federasyonu' Aşiret temsilcisi olduğunu iddia eden 400 kişinin katılımı ile bir çalıştay düzenledi. Çalıştaya katılan Van Valisi M.Emin Bilmez; "Ancak gelişen dünyayı algılamamız lazım. Z kuşağı ile aşireti nereye oturtacağımızı tartışmalıyız." Dedi. Z kuşağını bilime, eğitime, sanata yönlendirmesi gereken kentin en büyük mülki-amiri, gençleri yeniden aşiretlere nasıl yönlendirebileceklerine ilişkin görüşlerini aktarıyor.

Hem uyuşturucu madde kullanımı hem de aşiretçiliğin yeniden hortlatılması önümüzde ki günlerde Van için en büyük iki tehdit olarak karşımızda duruyor. Bu tehlike karşısında ne siyasi partiler ne sendikalar ne STK’lar kimse çıkıp konuşamıyor.

Çünkü Van’da 1877 gündür eylem ve etkinlik yasağı var. Sokağa çıkıp, "Bu kentte uyuşturucu madde bağımlılığı arttı, buna bir çözüm bulunmalı" diyemiyorsunuz. 15 günde bir bildiri yayınlayarak tüm eylem ve etkinliklerin yasak olduğunu duyuruyorlar.

Fuzuli’nin dediği gibi; "Söylesem tesiri yok, sussam gönül razı değil"