Vedat, sahabe gibiydi

•  Cezaevinde katledilen Vedat Erkmen, hiçbir zaman baskılara boyun eğmedi, Kürdistan özgürlük mücadelesine sarıldı, dağlarda, zindanlarda direndi. Erkmen’in annesi, “Vedat, sahabe gibiydi ve bir kahramandı" dedi.  

Kardeşinin intihar edecek biri olmadığını vurgulayan Sayim Erkmen, şunları paylaştı: “Vedat'ın cezaevindeki arkadaşları, ailelerini aramış. Vedat’ın onlara ‘Bir aydır bana çok baskı uyguluyorlar, beni öldürecekler. Ben öleceğim, benim aileme, cenazemi köyün üstündeki mezarlığa defnetsinler’ demiş." 

Türk cezaevlerinde son süreçte 5'i hasta, ikisi ise şüpheli olmak üzere 7 tutsak yaşamını yitirdi. Bunlardan biri de kaldığı Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde 19 Aralık'ta şüpheli bir şekilde yaşamını yitiren Vedat Erkmen’di. İstanbul’dan Kars’a getirilen Vedat  Erkmen’in (39) cenazesi, 21 Aralık’ta Kars’ın Digor ilçesine bağlı Pazarcix (Dağpınar) beldesinde, camiye götürülmesine ve selanın okunmasına izin verilmeden polis ablukasında toprağa verildi. 

PKK'li olarak Kürtçe savunma

13 kardeşin en küçüğü olan ve 1983'te dünyaya gelen Erkmen, ortaokul eğitiminin ardından okulu bıraktı. Hayatını çobanlık yaparak ve inşaatlarda çalışarak devam ettiren Erkmen, 2002'de PKK saflarına katıldı. 2012'de Erzurum’da içerisinde olduğu aracın kaza yapması sonucu yaralı olarak gözaltına alınan Erkmen, çıkarıldığı mahkemede Erzurum'da ilk Kürtçe savunma yapan kişi oldu. PKK kadrosu olduğunu ve ona göre savunmaya yapacağını söyleyen Erkmen, karardan önceki duruşmada ise mahkeme heyetiyle uzun süre tartışma yaşadı. 6 Şubat 2013'te Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Önder Abdullah Öcalan'a yapılan 15 Şubat komplosunu kınıyorum” deyince mahkeme heyeti, Erkmen’i uyararak yaptığı savunmanın suç olduğunu söyledi. Erkmen ise “Kürtçe savunma yapıyorum, propaganda yapmıyorum. Ben PKK kadrosuyum. Ben örgütümün adına buradayım” dedi. Bir daha sözü kesilen Erkmen, bu kez de “Ben PKK'nin kadrosuyum ve böyle savunma yapacağım” cevabı verdi. Erkmen’e, üç kez ağırlaştırılmış müebbet ve 374 yıl hapis cezası verildi. 

Ailesi, Vedatlarını anlattı

 Küçük yaşlardan itibaren Kürt özgürlük mücadelesine ilgi duyan Erkmen'in üç ağabeyi, kardeşinin mücadelesinden etkilenerek yürüttükleri çalışmalar sonucu farklı tarihlerde gözaltına alınıp tutuklandı. Erkmen aile bireyleri, Erkmen’in mücadelesini ve yaşamını MA'dan Mehmet Şah Oruç'a anlattı. 

Oğlu Erkmen’in güçlü bir kişiliğe sahip olduğunu belirten anne Gögercin Erkmen (70), “Vedat, sahabe gibiydi ve bir kahramandı" diyerek, mücadeleci kişiliğine vurgu yaptı. Çocuklarının içerisinde en farklı olanın Vedat olduğunu dile getiren anne Erkmen, “Oğlum etrafında sevilen biriydi, kimseyi incitmezdi. Zulme karşı boyun eğmedi, bizler de onun gibi boyun eğmedik” diye konuştu. 

Sayesinde farkındalığım arttı

 Erkmen’in cenazesinin cezaevinden alınıp defnedilmesi sürecine kadar eşlik eden 45 yaşındaki ağabeyi Sayim Erkmen ise mücadelesinden etkilendiğini söyledi. Yürüttüğü çalışmalardan kaynaklı 2010'da “örgüt üyesi” suçlamasıyla tutuklandığını dile getiren Erkmen, kaldığı Edirne F Tipi Cezaevi’nden 2017'de çıktığını ifade etti. Kardeşinin yürüttüğü mücadelenin etkisinde kaldığını aktaran Erkmen, "Kardeşimle birlikte farkındalığım daha fazla oldu ve daha aktif çalışmalara katıldım” dedi. 

Haksızlığa boyun eğmedi

 Kardeşi Vedat’ın küçüklükten beri hareketli biri olduğunu anlatan Erkmen, “Cesaretli biriydi. Çocukken de köyde yapılan haksızlıklara karşı çıkardı. Haksızlığa karşı boyun eğmiyordu. 15 yaşlarındayken çalışmak için gittiğimiz İstanbul'da iş yoktu. Ekmek parası bulamıyorduk. İradesi kuvvetliydi; açlıkmış, parasızlıkmış, işsizlikmiş etkilemiyordu onu” diye konuştu. 

'Beni öldürecekler' demiş

Kardeşinin intihar edecek biri olmadığını vurgulayan Erkmen, şöyle konuştu: “Vedat'ın cezaevindeki arkadaşları, ailelerini aramış. Vedat’ın onlara ‘Bir aydır bana çok baskı uyguluyorlar, beni öldürecekler. Ben öleceğim, benim aileme, cenazemi köyün üstündeki mezarlığa defnetsinler’ demiş. Biz bu durumu bilmiyorduk ama zaten tesadüfen bahsettiği yere defnettik. Görüşüne gittiğimde hep moralliydi. Her zaman ‘ben bu yola baş koymuşum ve sonuna kadar da bu yolda gideceğim’ diyordu. Durumdan hiçbir zaman şikayetçi olmadı.” 

Çok cesur biriydi

 “Örgüte yardım etmek” suçlamasıyla iki yıl Rize Kalkandere L Tipi Cezaevi'nde kalan diğer ağabey Naim Erkmen (44) de şunları dile getirdi: “Çok cesur biriydi. Küçük yaşlardan beri bu yolu kendisine çizmişti. 100 yıl geçmiş olsaydı bile yine bu yolda giderdi. Küçükken, Vedat’a; ‘Bizim küçüğümüzsün sana ev yapacağız’ diyorduk. Bize, ‘Zahmet etmeyin, ev yapmayın; çünkü sizin yanınızda durmayacağım’ diyordu. Zaten, birbirimizi fazla göremedik. 20 yıldır gitmişti ve bu şekilde de köye geldi. Bize de öncülük eden oydu. Biz de cezaevinde kaldık ama Vedat gibi arkadaşlar intihar etmezler. İntihara inanmıyoruz.”  KARS