Vicdanı olan ayağa kalkmalı
Dosya Haberleri —
- Türk devletinin Kürtlere karşı kimyasal silah kullanmasının araştırılmasını isteyen İsviçre'nin önemli politikacılarından Prof. Dr. Franco Cavalli, "Herkes, bizler buna karşı eylemde olmamız lazım. Vicdan sahibi olan herkes ayağa kalkmalı ve Türkiye’ye dur demeli" dedi.
Türkiye’nin Federe Kürdistan Bölgesi’ne yönelik 23 Nisan’da başlattığı operasyon devam ediyor. Türkiye’nin Zap, Metina, Avaşîn ve daha birçok bölgede kimyasal silah kullandığı yönünde ciddi bulgular var. Yapılan açıklamalarda bölgede en az 323 kez kimyasal silah kullanıldığı belirtiliyor. Yine 548 kişinin vücudunda kimyasal silah kullanımının yan etkileri olduğu gerekçesiyle hastanelere başvurdu. Kimyasal silaha ilişkin bölgede inceleme ve soruşturma yapılması için kimyasal silah kullanımını yasaklayan ile bu konuda inceleme, araştırma yapan uluslararası kurum ve kuruluşlara çağrılar yapılıyor. Çağrı yapanlardan biri de İsviçre'nin önemli bir politikacısı olan Prof. Dr. Franco Cavalli.
Türk devleti kirli savaş yürütüyor
Türk devletinin Kürt halkına yönelik kirli bir savaş yürüttüğünün altını çizen Prof. Dr. Cavalli, "Yüz yıllardır Türk devleti Kürtlere karşı savaşmaktadır. Son zamanlarda kirli savaşına büyük bir ağırlık vermiş durumda. Bu savaşı sadece Türkiye sınırları içinde yürütmüyor, aynı zamanda Suriye, İran, Irak sınırları içinde yaşayan Kürtlere karşı da topyekun bir işgal savaşına girişmiş durumda. Bu savaşta binlerce Kürt katledildi ve binlercesi öz yurdundan sürgün edildi" dedi.
Tüm ekonomisini katletmek için kullanıyor
Türk devletinin imha politikasında yoğun teknoloji kullandığına dikkat çeken Prof. Dr. Cavalli, "Özellikle son yıllardaki Türk devletinin saldırıları başka bir boyuta ulaştı. Türkiye varını yoğunu bu savaşa adamış durumda. Neredeyse bütün ekonomisini, teknolojisini insansız savaş uçaklarına yatırmış durumda. Yine Kürtleri katletmek için bu son teknolojiyi kullanıyor. Yakın zamanda Ermenistan ile Azerbaycan arasındaki savaşta da Türkiye bu teknolojiyi kullandı. Türkiye'nin Azerbaycan'a verdiği droneler, Azerbaycan'ın bu savaştaki başarısında büyük rol oynadı" diye vurguladı.
Yenilgiyi kimyasalla örtmeye çalışıyorlar
Türk Ordusu’nun(TSK) PKK karşısında aldığı yenilgi ile kimyasal silahlara başvurduğunun altını çizen Prof. Dr. Cavalli sözlerine şöyle devam etti: "Ermenistan'ın savaşı kaybetmesine neden olan droneler uzun bir zamandan beri Kürt savaşçılarına karşı da kullanılıyor. Bundan dolayı PKK savaşçıları cephe savaşını terk edip Türk ordusunu tünel savaşında karşılıyor. Şimdi ise Türk ordusunun giremediği o tünellere kimyasal gazlar atıyor. Bu korkunç bir şeydir."
Herkes ses çıkarmalı
Kimyasal silah kullanımının insanlık suçu olduğunun vurgulayan Prof. Dr. Cavalli, "Tam da bunun için kimyasal kullanımı yasaklanmıştır. Birçok uluslararası kuruluşlarda bir anlaşmayla bu silahların kullanılmaması için gözlem görevi yapmakla sorumludur. Ama ne yazık ki hem bu kuruluşlar hem de aktif davranmayan bu kuruluşları harekete geçirmekle sorumlu dünya basını da bu konuda sessiz kaldı, kalıyor. Herkes, bizler buna karşı eylemde olmamız lazım. Zaman bunun doğru olup olmadığını tartışmak değil, bunun ihtimali bile ürkütücü bir şey" dedi.
Sorumlulara çağrı yapıyoruz
Kürt hareketinin çağrılarına sessiz kalınmasına tepki gösteren Prof. Dr. Cavalli, "Uzun bir zamandan beri Kürt tarafı sorumlu kuruluşlara bu çağrıyı yapıyor. 'Türk devleti bize karşı yasak silahlar kullanılıyor' diye, fakat savaşın yaşandığı alana gidip araştırma yapacak bir muhatap yok ortada. Bizler de sorumluları harekete geçirmek için yoğun bir çaba içindeyiz, sorumlu kuruluş ve şahsiyetlere tekrardan çağrı yapıyoruz. Gidip gazın kullanıldığı yerden toprak örnekleri ve bu vakada hayatlarını kaybeden savaşçıların bedeninden örnek alsınlar" diye konuştu.
Türkiye'yi durdurmak zorundayız
Basit bir araştırma sonrasında laboratuvarlarda çok kolayca hangi çeşit gazın kullanıldığının ortaya çıkacağını kaydeden Prof. Dr. Cavalli sözlerine şöyle devam etti: "Bu tür yasak silahların kullanıldığından eminiz. Görüntüler, bulgular bunu doğruluyor. Fakat uluslararası basını bunu yazmaya mecbur bırakmamız için elimizde laboratuvar sonuçları lazım. Bir yandan da Türk devleti de bunun haber olmaması ve üstünü örtmek için uluslararası medya kuruluşlarıyla ilişki içindedir. Fakat biz bilim insanları bir yol bulup bunu açığa çıkarmamız gerekiyor. Vicdan sahibi olan herkes ayağa kalkmalı ve Türkiye ye dur demeli. Türkiye'yi bugün durdurmasak, yarın ne yapacağı beli değildir.”