Yargının hızı şaşırttı!

  • Yargıtay Başsavcılığı, “KCK Cizre Davası”nın binlerce sayfadan oluşan dosyasını bir buçuk ayda inceleyerek, 72 siyasetçiye verilen 424 yıl hapis cezasının onanmasını istedi. 

ZEYNEP DURGUT - MA/ŞIRNAK

Şırnak’ın Cizre ilçesinde 2011’de “KCK operasyonları” kapsamında aralarında görevden uzaklaştırılan Cizre Belediye Eş Başkanı Mehmet Zırığ ile siyasetçi ve sivil toplum örgütü temsilcilerinin de bulunduğu 72 kişinin yargılandığı siyasi soykırım davasının karar duruşması, 24 Haziran 2020’de Malatya 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Davanın karar duruşmasında, “örgüt üyeliği” ve “örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla 72 kişi hakkında toplam 424 yıl 10 ay 20 gün hapis cezası verildi. 

Dava avukatları, verilen karara karşı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne itiraz başvurusunda bulundu. İstinaf mahkemesi, 4. Ceza Dairesi’nin kararı onamasının ardından dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı 16. Ceza Dairesi, 11 Kasım 2020’de başladığı 135 klasör ve 2 binden fazla sayfadan oluşan dava dosyanın incelemesini, 29 Nisan’da tamamladı. Yargıtay savcısının hazırladığı mütalaada 72 Kürt siyasetçiye verilen 424 yıl 10 ay 20 günlük hapis cezasının onanmasını istedi. Aynı dosyada daha önce 9 kişiye verilen beraat kararına yapılan itirazın ise reddedilmesi talebinde bulundu. 

Hukuka ve hakkaniyete aykırı

 Dava avukatlarından Nevroz Uysal, mütalaanın hukuka ve hakkaniyete uymadığını belirterek, usul açısından da hatalar içerdiğine dikkat çekti. Uysal, “Bu aynı zamanda dosyaya ne kadar üstün körü, ne kadar toptancı, ne kadar baştan savma ve ciddiyetsiz yaklaştıklarını gösteriyor. Çünkü dosyada 135 klasör var ve sadece 2 klasörden oluşan gerekçeli bir karar var. Yani yaklaşık 135 klasörlük bir dosyanın Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi tarafından 50 günlük kısa bir süre içerisinde incelenmiş olması akla, mantığa, hukuka, hakkaniyete, bir insanın vereceği efor ve emeğe uymuyor” dedi. 

Mütalaanın hukuki olmadığını ifade eden Uysal, “Ocak 2020’de verilen karara karşı temyiz başvurularını yapmamız ve bu temyiz başvurularının Yargıtay’a gitmesi, Mart 2021’i buldu. Yine aynı şekilde ifade ettiğimiz 135 klasörlük dosyanın her bir müvekkilin istinaf kararına yapmış olduğu itiraz dilekçelerini göz önüne alırsanız, en az 2 klasör veya 3 klasörlük avukat dilekçeleri de mevcut. Ve bu da yine bir buçuk aylık gibi bir sürede incelenmiş!” şeklinde konuştu. 

Dava kapsamında ceza yağdırıldığını, bu durumun “KCK” adı altında yürütülen tüm davalarda benzer olduğunu hatırlatan Uysal, “Mütalaa maalesef hukuki değil, siyasi saiklerle yürüttüğünü gösteriyor. Bu bizi tedirgin ediyor. Bu aşamada müvekkillerimizin haklarının hukuki anlamda yürütebileceği bir süreç değil ve güvensizliğin zemini hazırlanıyor. Savcılığın vermiş olduğu tebliğname, bizce hukuka uygun değil. Buna karşı bizler de kendi görüşlerimizi sunacağız. Maalesef diğer KCK dosyalarına benzer bir hukuki garabetle karşı karşıya kalacağımıza dair bir öngörümüz var. Umarız ki bu öngörü gerçekleşmez ve hukuka uygun bir tavır sergilenir” şeklinde konuştu. 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.