Yasaya dayanan komisyon daha fonksiyonel olur

Öztürk Türkdoğan
- DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüsü Öztürk Türkdoğan, "Kararlar alındı, artık pratikleşme, pratik için siyasi zemin, siyasi zemin için de Meclis’te bir komisyonun kurulması gerekiyor. Meclis tatile girmeden bir komisyonun kurulabileceğini söyleyebiliriz" dedi.
DEM Parti Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüsü Öztürk Türkdoğan, Meclis'te kurulması gündemde olan komisyona dair MA'dan Mehmet Aslan ve Ömer Güngör'ün sorularını yanıtladı. Kürt Halk Önderi'nin silahı bırakmayı en başa alarak, muhataplarına ne kadar ciddi olduğunu bir kez daha gösterdiğini, aynı zamanda Türkiye’yi yönetenlerin elindeki şiddet bahanesini de aldığını kaydeden Türkdoğan, "Kararlar alındı, artık pratikleşme, pratik için siyasi zemin, siyasi zemin için de Meclis’te bir komisyonun kurulması gerekiyor. Meclis tatile girmeden bir komisyonun kurulabileceğini söyleyebiliriz" dedi.
Komisyonun kurulmasının, siyasi olarak bir adımın atıldığını göstereceğini, ancak etkili çalışabilmesi ve kapsayıcı olabilmesi için yasaya dayanması gerektiğini söyleyen Türkdoğan, şöyle devam etti: "Meclis Başkanı'nın inisiyatifiyle böylesi bir komisyon kurulduğunu düşünün. Birçok şeyi konuşacak, tartışacak. Örneğin; silahsızlanmayı öncelikle konuşacaklar. Silahsızlanma sürecinin izlenmesini konuşacaklar. Bu konuda bir güvenceye dayanmaları gerekiyor. Bir yasaya ihtiyaçları olacak. Komisyon bazı şeyleri tartışıp uzatmak yerine keşke en başından bir yasa ile kurulsa. Çeşitli kanun tekliflerini konuşacak, silahsızlanmayı izleyecek, geçiş dönemi adaletini tartışacak, barışın toplumsallaştırması çalışmasını yapacak ve bir dizi konuyu gündemine alacak bir komisyonun önemli olduğunu ve bu komisyona muhalefet partilerin katılımının çok önemli bir adım olacağını belirtmek isterim."
Uzun ömürlü olmalı
Tüm aşamaları düşündüğümüzde komisyonun ömrünün uzun olması gerektiğini belirten Türkdoğan, "Komisyonun, özellikle barış çalışmalarının başarılması, silahsızlanma aşamasının gerçekleştirilmesi, silahları bırakanların siyasi ve toplumsal yaşama katılımlarının sağlanması ve bundan sonra atılacak adımlar ilgilenmesini istiyoruz. Meclis’teki siyasi partilerin gelip bu süreci konuşmaları bile çok kıymetlidir, çünkü bir siyasi zemin oluşmuş olacaktır. O siyasi zemin, hukuki zeminin de önünü açacaktır. Bir yerden sonra zaten Anayasa’yı tartışmak durumunda kalacaktır. Her halükarda bu sürecin varılacağı yer, yeni bir toplum sözleşmesidir. Eşit yurttaşlık haklarının anayasal güvenceye bağlanmasıdır. İnkarcılığın reddedilerek çok kültürlü, çok kimlikli, çok inançlı toplum yapısının kabul edilmesidir. Demokratik topluma giderken anayasal güvenceye bağlanmasıdır" şeklinde konuştu.












