Yoksul ülkelere aşı kalmadı

Dünya Haberleri —

.

.

  • Koronayla mücadele sürerken dünya genelinde vaka sayısı 100 milyonu aştı. Sağlığa erişim hakkındaki eşitsizlik ve yoksulluk da mücadeledeki çifte standardı ortaya koyuyor.
  • Mevcut aşıların çoğunu önceden satın alan zengin ülkelerde on milyonlarca doz aşı dağıtımı yapılırken yoksul ülkelerde ise bu sayı yüzlerle sınırlı kaldı.
  • Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, zengin ülkelere, sipariş ettikleri ve hemen ihtiyaç duymayacakları aşıları stoklamamaları uyarısında bulundu.

 

Dünya genelinde vaka sayısı 100 milyonu aştı. Toplamda 2 milyon 150 bine yakın insanın öldüğü salgında halen 26 milyona yakın aktif hasta bulunuyor. Çoğu yoksul ülke, 2 milyar doz aşıyı ücretsiz temin etmek için oluşturulan küresel girişim COVAX'ı bekliyor.

Salgında sıralamanın başını ise ABD çekiyor. 25 milyon 734 bin 159 vakanın bulunduğu ülkede şimdiye kadar 429 bin 758 kişi yaşamını yitirdi. ABD’yi 10 milyon 677 bin 710 vakayla Hindistan takip ediyor. Ülkede koronadan vefat eden toplam kişi sayısı ise 153 bin 624.

Aşıya ulaşımda adaletsizlik

Zengin ülkelerde on milyonlarca doz aşı dağıtımı yapıldı. Yoksul ülkelerde ise bu sayı yüzlerle sınırlı kaldı. Bunun en büyük nedeni de zengin ülkelerin mevcut aşıların çoğunu önceden satın almış olması. Kanada, her bir vatandaşının 5 defa aşılanmasını sağlayacak kadar çok aşı satın aldı. Bu tip örnekler nedeniyle dünyanın geri kalanı, özellikle düşük gelirli ülkelerin çoğu aşıya erişim için 2022'yi beklemek zorunda.

Bu adil olmayan dağıtımdan etkilenen ülkelerin başında can kaybının dörtte birinin yaşandığı Latin Amerika ülkeleri geliyor. Arjantin, Venezuela ve Bolivya geri kalmamak için klinik deneyleri tamamlanmadan Rus hükümetinin geliştirdiği Sputnik V aşısından sipariş etmeye başladı.

Yoksul ülkeler COVAX’ı bekliyor

Çoğu yoksul ülke de, 2 milyar doz aşıyı ücretsiz temin etmek için oluşturulan küresel girişim COVAX'ı bekliyor. COVAX, Şubat’ta dağıtıma başlayacak ama piyasada, bu girişimin satın alabileceği aşı neredeyse hiç kalmadı.

Zengin ülkelerin yoksul ülkeler hilafına aşıları stoklayacağı korkular karşısında kurulan COVAX’ın önderliğini bir Birleşmiş Milletler kuruluşu olan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve iki aşı savunma grubu yapıyor. Birlikte, bağışları COVAX'a üye olan 180'den fazla sayıda ülke için aşı geliştirilmesi, satın alınması ve dağıtımına yatırıyorlar. Şu ana dek 2,4 milyar dolar topladı, ancak 2021 küresel aşılama hedefi için 4,6 milyar dolar daha gerektiği belirtiliyor.

COVAX, Pfizer-BioNTech, AstraZeneca-Oxford Üniversitesi, Johnson & Johnson ve Sanofi/GSK ile aşı anlaşmaları yaptığını duyurdu. Pfizer-BioNTech aşısından 40 milyon daha alınması, geçen hafta varılan son anlaşmaydı.

Aşı stokçuluğu uyarısı

Güney Afrika Devlet Başkanı Cyril Ramaphosa, zengin ülkeleri, aşıların stoklanması konusunda uyardı.

Sanal ortamda düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nda konuşan Ramaphosa, “Aşıları stoklayanların derhal buna son verip diğer ülkelerin de aşıya sahip olmalarına izin vermeleri gerekir. Zengin ülkeler büyük oranda aşı dozları aldı. Bazı ülkeler, hatta diğer ülkeleri dışlayarak, nüfuslarının ihtiyacı olandan dört misli aşı aldı“ dedi.

Aynı zamanda ülkesi adına Afrika Birliği dönem başkanlığını yürüten Ramaphosa, Afrika ülkelerinin de diğer ülkeler gibi aşıya en kısa zamanda ulaşmak istediklerini söyledi. Ramaphosa, “Eğer bazı ülkeler halklarını aşılıyor, diğerleri aşılayamıyorsa, hiçbirimiz güvende olamayız. Salgınla mücadelede hep birlikte hareket etmemiz gerekir” şeklinde konuştu.

Afrika kıtasında salgının en yoğun görüldüğü ülke olan Güney Afrika Cumhuriyeti'nde vaka sayısı önceki 1 milyon 500 bini geçti. Sağlık Bakanlığı verilerine göre, salgında ölenlerin sayısı 40 bini geçti.

Aşı ihracatına izin zorunluluğu

Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, Avrupa Birliği'nden yapılan aşı ihracatlarında ilaç şirketlerine izin alma zorunluluğu getirilmesini istedi.

Pfizer, yaklaşık bir hafta önce Belçika'daki üretim tesisinde yapılan çalışmalar nedeniyle BioNTech'in geliştirdiği aşının teslimatında gecikme yaşanacağını açıklamıştı. İngiliz-İsveç ilaç şirketi AstraZeneca da Cuma günü AB'ye öngörülenden daha az doz aşı temin edebileceklerini bildirdi. Gerekçe olarak "Avrupa tedarik zinciri içinde bulunan bir tesiste" sorun yaşanması gösterildi.

Almanya Sağlık Bakanı Jens Spahn, Deutsche Welle'ye verdiği mülakatta yaşanan bu sorunlar nedeniyle Avrupa Birliği'nin denetimleri artırması gerektiğini savundu. Birlik çapında bir düzenleme ihtiyacı olduğunu belirten Spahn, aşı üreten firmaların dünyanın başka bölgelerine yaptıkları teslimatlarla ilgili izin almaları gerektiğini söyledi. Spahn, "Bunun için Avrupa Birliği'nin kararlaştırdığı hemen hemen tüm sözleşmelere sahibiz; üretim kapasitelerini büyütmeleri için birkaç yüz milyon euro avans verdik" dedi. Spahn, AB'nin Avrupa'da üretilen ya da şişelenen hangi aşının AB'yi terk ettiğini bilmesinin bu yüzden adil olacağını söyledi.

Avrupa Birliği Komisyonu da daha önce şeffaflık kaydı önerisinde bulunmuştu. Komisyon ayrıca AstraZeneca üzerinde baskı uygulayarak şirketten söz verdiği dozda aşıyı miktar azaltma ya da erteleme olmaksızın teslim etmesini istemişti.

AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen bu çerçevede AstraZeneca CEO'su Pascal Soriot ile bir telefon görüşmesi gerçekleştirmiş, AB Komisyonu'nun sözleşmelerle güvence altına alınmış teslimatlar konusunda ısrarcı olduğu belirtilmişti.

CDU seyahat yasağını tartışıyor

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in, seyahat yasağı getirmeyi hedeflediği bildirildi.

Başbakan Merkel, İçişleri Bakanı Horst Seehofer'e “Hava trafiğini sıfıra indirmek gibi daha sert önlemleri inceleyin. Birkaç alternatif üzerinde çalışın” şeklinde talimat verdi. Almanya medyasına göre; Merkel, “Daha da katı olmalıyız, aksi takdirde 14 gün içinde bulunduğumuz noktaya dönmüş olacağız. Mutasyon nedeniyle diken üstündeyiz. Şu anda açılışlar hakkında konuşamayız. Ancak rakamlara ve salgının seyrine göre önce kreşler ve okullar, sonra mağazalar, sonrasında da restoranlar açılabilir” dedi.

Merkel'in talimatı üzerine harekete geçen İçişleri Bakanlığının, mutasyonun yayılmasını engellemek için ülkeye girişlerin azami düzeye indirilmesine dair öneriyi Merkel'e sunduğu bildirildi. Başbakan Merkel'in, Hristiyan Demokrat Birliği'nin (CDU) bölgesel parlamento grubu liderleri ile yaptığı bir konferansta, ”Neden seyahati yasaklayamıyoruz” sorusuyla karşılaştığı da belirtildi.

İçişleri Bakanı Horst Seehofer, özellikle yüksek riskli alanların sınırlarında çok daha sıkı sınır kontrollerinin yapılması gerektiğini belirterek, İsrail’in mutasyonla ilgili uyguladığı hava trafiğini kapatma gibi önlemlerin Almanya'da da uygulanabileceğini ve enfeksiyon sayılarının artışını engellemek için her türlü girişime hazırlıklı olduklarını belirtti.

Seyahat yasağının mutasyon virüsünün en fazla görüldüğü ülkeler için uygulanacağı ve Avrupa ülkelerinin bu konuda ortak hareket etmesi planlanıyor.

Hollanda sağcılarından yağma

Hollanda’da korona tedbirlerine karşı Pazar gecesi 10 kente yayılan ve aşırı sağcıların başını çektiği gösteriler, önceki gece de devam etti. Polisin verdiği bilgilere göre; Amsterdam'ın yanı sıra Lahey ve Rotterdam gibi birçok kentte yağma olayları yaşandı; göstericiler polisle çatıştı. Sokağa çıkış yasağına az bir süre kala kent merkezlerinde toplananlar, vitrin camlarını kırarak mağazalardaki malları yağmaladı. İkinci Dünya Savaşı'ndan bu yana ülkede ilk kez yürürlüğe giren sokağa çıkma yasağı, 9 Şubat’ta kadar geçerli olacak. AMSTERDAM

ABD seyahatleri kısıtladı

Beyaz Saray Sözcüsü Jen Psaki, düzenlediği basın toplantısında, ABD Başkanı Joe Biden'ın Brezilya, İrlanda, Birleşik Krallık ve 26 Avrupa ülkesine olan seyahat yasağını salgınla mücadele kapsamında yeniden uygulayacağını ifade etti. Söz konusu ülkelere seyahat yasağı Trump tarafından 26 Ocak'ta kaldırılmıştı.Psaki, seyahat kısıtlaması olan ülkeler listesine Güney Afrika’nın da eklendiğini belirtti.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.