Hakikat Yolcusunu Anlatmak Yetmez!

Forum Haberleri —

.

.

  • "Ağıdın ve anlatının gizli ve kısık sesli olması, aşkın en hakikisinin peşine düşmeyi engelleyememişti. Sinan Dersim de (Dalokay Şanlı) bu gizin peşine düşenlerdendi."

FATMA ADIR


Her yoldaşın senden bir parça taşır, söze ve dile döker. Gidişinin ilanı ile birlikte yüreklerde ve gönüllerde sana dair saklı olan tüm güzel hatıralar ve sözler birer birer yazıya-söze dökülüyor. Daha çok anlatılacak ve yazılacaksın. Mücadele yaşamında anlatmaya değer çok şey biriktirdin. Bende de saklı olan, hep sevgiyle ve minnet anacağım, belki de birçoğundan farklı olan yanın anadilimizde konuşmandaki ısrarındı. Kirmançkî yaptığın espriler ve anlattığın hikâyelerdir. En çokta Sara yoldaşa Kokum ve cîgeramın demendeki esprini severdik. 
İnancı-dili tehdit altında olan ama sanki böyle bir durum yokmuşcasına ısrarla anadili yerine, Türkçe başta olmak üzere, birçok dili anadilinden daha fazla öğrenmeyi ve konuşmayı önemseyenler, bu uğurda yürüttüğün mücadelenin ne kadar takipçisi olacaklar. Ya da yıllardır kendilerini yatırdıkları gönüllü asimilasyon yolunda yürümeye devam mı edecekler. Yoluna baş koyduğun kavganın önemli bir yanı da Dersim direniş geleneğini yaşatma, inancı ve dili başta olmak üzere asimilasyon, inkâr ve imhayı karşı olduğunun farkı olduğu yeterince anlaşılacak mı? Ama biliyorum ki, inanarak, bir gün mutlaka mücadelenin karşılığının oluşacağını bilerek yürüdün.  Her şeye ve koşula rağmen, anadilini bildiğin her arkadaş ile hemen kendi dilinde konuşmandaki ısrarına hep hayran oldum ve gıpta ile baktım. 
Hakikat yolcusunun hikâyesinin sadece anlatıcısı olmamak gerektiğini biliyorum. Sevgisinin, yüreğinin güzelliği ve yoldaşlığına katık ettiği manayı anlamak, anlatmak kadar önemlidir. Anlamakta yetmeyecek, yoluna yoldaş ve arayışına yol olmak gerek. Hakikat arayışçısının heybesinde asi direnişçilikteki ısrar kadar, engin ve dingin bir yüreğine dair çok fazla söz söylendi-söylenecek... 


Sinan yoldaşın doğduğu, ana yurdu Dersim-Pülümür tarihinin bir kesitinde Hurriler’e yer verilir. Hittitler, Urartu ve Medler’den de bahsedilir. Kürtlerin ataları, insanlığa dair birçok icadın ilklerinin bu topraklarda gelişmesine ve boy vermesine katkı sunduğu belirtilir. Tarihin hakikatlisi böyle yazar. Sonrası ve en yakın olanı ise Dersim direnişine dairdir. Geleneği; birlikte, çoklu ve farklı yaşamaya dair bir coğrafya ve tarihin yaşandığı topraklar. Kuytularda, gizli anlatılanların çoğunda, bu toprakların çok şey anlatılırdı. Hafızasında yer edinen birlikte yaşanmışlığın o güzel günlerine dair saklı hakikat hep kulaktan kulağa fısıldanırdı. Ama biraz ürkek ve kısık bir sesle. Dillendirilmesi ve duyulmasından hep korkulurdu. Ya atalarına-analarına yaşatılanlar tekrar başlarına gelirse diye. Yaşananlar, en çokta ağıdın acısında hissedilirdi. Acısının büyüklüğü kadar, inancı, kültürü ve dilinin geleceğine dair tehlikeler klamların ve ağıtların içine saklı gibiydi. Katledilmelere dair hikâyelerin sesinin kısık, fısıltılı olması bir tedbir gibiydi. Ya bu toprakların çocukları, kızları-oğulları bu acılı hikâyenin peşine düşer ve yeni bir kavgaya tutuşurlarsa.  Kaygı-tedbir, yeni Alişer, Seyit Rıza, Zarife ve Bese’lerin doğmasını önlemeye dönüktü. 


Kaygılar gerçekti ama hakikat yolcularının arayışını önleyemedi. Ya bu toprakların tüm renkleri ve farklıkları; kendi kökleri üzerinde inancı, kültürü ve dili yaşacaklardı. Köksüzlüğü kabul etmeyeceklerdi. Ya da üzerinde kök salacakları, nereye giderlerse, gitsinler dönüp gelecekleri bir yurtları olacaktı. Yurtsuzluk-köksüzlük asla kabul edilmeyecek bir duyguydu. Korku, kısılan sesler bu gerçeği fark etmelerini, arayıp bulmalarını ve bu uğurda kavgaya tutuşmalarını engelleyemeyecekti.
Ağıdın ve anlatının gizli ve kısık sesli olması, aşkın en hakikisinin peşine düşmeyi engelleyememişti. Sinan Dersim de (Dalokay Şanlı) bu gizin peşine düşenlerdendi. Mazlum, Sara, Şükrü, Bese, Şiyar, Yılmaz ve İmanın izini sürdü, hem de hiç tereddüt etmeden. Birlikte, ortak ve kardeşçe yaşamışlık, bu toprakların hakikatiydi ve yeniden yeşertilmeliydi. Bu gizi çözenler bu hakikati yeniden bulma ve yaşatmanın peşinde olanlara yoldaş olmak gerekti. Birlikte yaşamanın kadim kültür taşıyıcısı olarak artik takipçisi olmak kadar, özgür yaşama dair örülen yolun yolcularından biriydi artık.  
Özgürlük zamanına yol alma yürüyüşünde, ne çokta ruhunu hiç tereddüt etmeden katacağın bu yolun dervişleri varmış. Sırtlarındaki yükü layıkıyla yerine ulaştırma adına bir hırka, heybelerindeki bir lokmayı da kavgaya katık etmişlerdi. Çok benzerdin, senden önce hakikat yolunda sırra varanlara. Sara, Atakan, Armanc, Yılmaz, Agit Civyan ve Erdal yoldaşlara dair yazılanlarla ne kadar çok benzerlik… 


Evet, sende her zaman en çokta Atakan ve Erdal yoldaşları gördüm. Mücadelenin ideolojik, felsefi-teorik yanlarında ortaklaşan yanlarınızın yanında, özgürlüğe ve eşit geleceği yaratma kavgasında tereddütsüz oluşunuza. Hakikat yolunun uzun, acılı, ağır ve büyük bedelini sırtlamada en önde oluşunuza. Ruhunuzu ve aklınızı yüreğinizin güzelliği buluşturduğunuz o yoldaşlığınız en büyük farkınız olarak yaşayacaktır.

Saçlarına erken düşen akların Dervişce yanı vardır. Adeta nirvadaymış gibi soran, sorgulayan, arayan ve bulmaya çalışan. Hiç bıkıp, usanmadan bilginin peşine düşen, söze şairane mana ve ses katmanın aklarıydı. Tarih ile günceli buluşturmanın derin ve yoğun çabası ve emeğiydi. Dervişlik, Şairlik ve yoldaşlık ne güzel buluşmuştu güzel yüreğinde. Yüzünün aydınlığı bundandı. 
Kürdistan gençliğinin yol göstericileri olarak Sinan, Baz, Mordem, Baran, Mahir ve Axinler. Demokratik, Ekolojik ve Kadın özgürlükçü paradigma bu topraklarda sizin öncülüğünüzde yaşam bulacak. Yeni nesil Kürt gençliğine büyük umut olduğunuz ve gelecek yarattınız. Bu yolda yürümede ve mücadele etmede tereddüt etmeyecekler. Anına dair sözümüz; Kadın Özgürlüğü bu toprakların hakikati, özgür Kürdistan ve kültürü, inancı ve dili ile Dersim varlık bulması ve yaşaması olacaktır. Anınıza, büyük mücadele emeğinize ancak böyle layık olunur.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.