Diyalog, müzakere ve güç
Forum Haberleri —

Barış
- Sayısız bedellerle kendini var edebilen Kürt'ün, hiçbir şey olmamış gibi savunma iradesini teslim edip aman dilemesi beklenemez. Kürtler, siyasal hafızasını yoklayıp öyle yürüyor.
ROGER ROJIYAN
Diyalog kavramı, etimolojik olarak eski Yunancadan Fransızcaya geçen "Söyleşme, karşılıklı konuşma" anlamına gelen 'dialogos' sözcüğünden türemiştir. Konuşmanın olmadığı çatışmalı ortamlarda, diyalogun gündemleşmesi kaçınılmazdır. Nihai anlaşma ve uzlaşıların ilk adımı, diyalog sürecidir.
PKK direnişiyle olgunlaşan siyasal Kürt tarihinde Özal dönemindeki dolaylı girişimlerin dışında Rêber Apo ile direkt diyalog süreci, ilk olarak İmralı esaretiyle birlikte başladı. Rêber Apo’ya 1999’daki yaklaşım, daha çok teslim alma eksenliydi. Bunun için uzun bir süre olgunluğa kavuşamadı. PKK yöneticileri ile Oslo’da başlayan diyalog, resmi olarak en somut "karşılıklı şöyleşme" şeklinde değerlendirilebilir. Ardından başlayan süreçle, oyalama amaçlı diyalogla sınırlı kaldı.
Diyalogdan müzakereye
Diyalogdan sonra uzlaşı için ikinci adım "müzakere"dir. Arapça kökenli bu kavram, "Karşılıklı zikretme, görüşme’’ anlamında kullanılır. Günümüz siyasal terminolojisinde daha çok "pazarlık" manasında kullanılan bu kavram, nihai anlaşmanın önemli bir aşamasını teşkil eder. Diyalog ortamında konumlar belirlenip niyetler zikredildikten sonra müzakere veya pazarlık durumu başlar.
Kader belirleyici olan güçtür
Tarihsel olarak bildiğimiz ve başarıya ulaşan diyalog ve müzakerelerde konumların eş düzeyde olduğu ve karşılıklı saygının esas alındığını görmek mümkün. Elbette bütün müzakerelerde eş konumu ve saygıyı belirleyen tarafların gücüdür. Sahadaki ilerleme, masadakilerin elini güçlendiren en önemli faktördür. Burada dikkat edilmesi gereken önemli etkenlerden biri, öz gücü sadece çıplak güçle sınırlı tutmamaktır. Elbette belirleyiciliği vardır fakat insani, askeri, parasal, diplomatik vb. birçok boyutuyla pekişen bir güç kader belirleyici olacaktır.
Diplomasinin önemi
Belirleyicilik boyutuyla günümüzde diplomasi olgusu da en az öz güç kadar önem sıralamasını yükselti. Küresel sistemde dış desteklerden mahrum bir gücün kazanabilmesi neredeyse olanaksızlaştı. Bunun için diplomasi, yakıcı bir öneme kavuştu. Yine eski Yunancadan günümüze gelen bu kavram, "katlanmış kağıt" olarak pasaport anlamına gelen "Diploma" sözcüğünden türemiştir. Şimdi uluslararası siyasi ve hukuki iletişim olarak siyasal terminolojide yer edinen diplomasi, özellikle mücadele eden tarafların güçlü diplomatlarını çıkarmayı şart kılıyor. PKK ve Önder Apo ile gelişen diyalogla birlikte diplomasi de aynı gelişim boyutuyla yükseliyor.
Sürece temkinli yaklaşım
Devlet Bahçeli’nin Meclis sıralarında DEM Parti'lilere uzattığı elden sonra başlayan yeni diyalog süreci, Meclis Komisyonu'nun Rêber Apo'yu ziyaret etmesiyle devam ediyor. Kürt Özgürlük Hareketi'nin Rêber Apo'nun çağrısıyla tek taraflı adımlarına henüz aynı derecede bir karşılık verilmedi. KCK Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Besê Hozat, iktidarın bu sürece ilişkin herhangi bir çözüm programı ve politikasının olmadığını, bunun da beraberinde sürece temkinli yaklaşmayı getirdiğini söyledi. Sürecin ikinci evresi olan yasal düzenlemeye dair herhangi bir gelişme yok. Normal koşullarda Besê Hozat’ın altını çizdiği hukuki düzenlemelerin yapılması, özgürlük ve entegrasyon yasalarının çıkması gerekirken hükümet, "silah ve terör" kavramlarıyla vakit harcıyor.
Siyasal hafıza duruyor
Türkiye tarihi, Kürt'e karşı kanlı katliamlar tarihidir. Bunun için anayasa, hukuk vb. hiçbir şeyin anlam ifade etmediği keyfi bir yönetim sisteminde savunmasız olmak, ölmekle eş anlamlıdır. Onlarca yıldır sayısız bedellerle kendini var edebilen Kürt'ün hiçbir şey olmamış gibi savunma iradesini teslim edip aman dilemesi akıl karı değildir. Dolayısıyla Kürtler, bu süreçte üzerine düşeni yaparken siyasal hafızasını da sık sık yoklayıp öyle yürüyor.







