"İnşallah Ay’a gidiyoruz” yalanı

  •  Türk Cumhurbaşkanı Erdoğan, önceki akşam ”İnşallah Ay’a gidiyoruz” diyerek ’Milli Uzay Programı’nı tanıttı, dün sabah ise TÜİK ve DİSK-AR işsizlik rakamlarını açıkladı.
  •  Tablo şu: Geniş tanımlı işsizlik yüzde 28,8. Geniş tanımlı işsiz sayısı 10 milyon 382 bin. Kadın işsizliği yüzde 37,7. Genç işsizliği yüzde 43,5. Ümidini kaybeden işsiz sayısı 1 milyon 674 bin

AKP-MHP-Ergenekon iktidarı, bütün şiddet apartlarıyla toplumu bastırmaya çalıştığı, tüm hakların gasp edilerek mevcut yasalara bile riayet edilmediği; işsizlik ve yoksulluğun zirve yaptığı bir dönemde ‘Milli Uzay Programı’nı tanıttı. Türk Cumhurbaşkanı, uzay limanı işletmesinden bir Türk’ü uzaya göndermeye, neredeyse uzayda Millet Bahçesi yapacak kadar ayaklarını yerden keserken dün sabah Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki işsizlik gerçeği gözler önüne serildi.

Türk Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan, önceki akşam Cumhurbaşkanlığı Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde ‘Milli Uzay Programı’nı tanıttı.

Ay’a sert iniş gerçekleştirecek

Erdoğan, uzay çalışmalarında doğru zamanlama ile doğru adımları atarak hareket etme kararlılıklarını ortaya koyduklarını söyledi. Erdoğan, ”2023 sonunda yakın dünya yörüngesinde ateşleyeceğimiz kendi milli ve özgün hibrit roketimizle Ay’a ulaşarak sert iniş gerçekleştireceğiz” dedi. ”İnşallah Ay’a gidiyoruz” diyen Erdoğan, ”En önemli hedefimiz, Cumhuriyetimizin 100. yılında Ay’a ilk teması gerçekleştirmektir” diye devam etti. Ay programının iki aşamada tamamlanacağını belirten Erdoğan, ”Uzay aracımızı yakın yörüngeye çıkaracak ilk fırlatmayı uluslararası iş birliğiyle hayata geçireceğiz” dedi. Erdoğan, ”2028’deki ikinci aşamasında ise aracımızı yakın yörüngeye çıkaracak fırlatmayı kendi roketlerimizle gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Böylece uzayda bilimsel faaliyet yapan sayılı ülkelerden biri haline geleceğiz” şeklinde konuştu. Erdoğan, Uzay Programı kapsamında planlanan diğer hedefleri ise şu şekilde sıraladı:

* Türkiye’ye ait bir bölgesel konumlanamaz ve zamanlama sistemi geliştirmektir.

* Uzaya erişimi sağlamak ve uzay limanı işletmesi kurmaktır.

* Uzay havası ya da meteorolojisi denilen alana yatırım yaparak uzaydaki yetkinliğimizi artırmaktır.

* Türkiye’yi astronomik gözlemler ve uzay nesnelerini yerden takibi konusunda daha ileri bir seviyeye ulaştırmaktır.

* Ülkemizde uzay sanayi ekosistemini daha da geliştirmektir.

* Bir uzay teknoloji geliştirme bölgesi kurmaktır.

* Uzay alanında etkin ve yetkin insan kaynağımızı geliştirmektir.

* Bir Türk vatandaşını uzaya göndermektir.

Sabah da işsizlik rakamları açıklandı

Erdoğan’ın bu şatafatlı tanıtımının ertesi sabahı ise işsizlik rakamları açıklandı. Erdoğan’ın kontrolündeki Türk İstatistik Kurumu (TÜİK) Kasım 2020 Hanehalkı İşgücü Araştırması (HİA) sonuçlarını dün sabah paylaştı. Kasım 2020 verileri salgının en yoğun geçtiği Nisan ve Mayıs aylarından sonra kısmi bir gerilemenin görüldüğü ve ekonominin açıldığı dönemi yansıtıyor. Ancak istihdam ve işsizlikteki vahim tablo sürüyor. TÜİK’e göre dar işsizlik oranı (standart işsizlik oranı) 0,4 puanlık azalış ile yüzde 12,9 seviyesinde gerçekleşti. Yine TÜİK’e göre Türkiye genelinde işsiz sayısı Kasım 2020 döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 303 bin kişi azalarak 4 milyon 5 bin kişi oldu. TÜİK açıkladığı dar tanımlı işsizlik oranı ve işsiz sayısı ile Kovid-19’un istihdam üzerinde yarattığı tahribatı yansıtmıyor, tersine saklıyor. Nisan 2020’den bu yana uygulanan işten çıkarma yasağı nedeniyle TÜİK’in dar tanımlı/standart işsizlik verileri işgücü piyasalarındaki gerçek tablonun uzağında. TÜİK’in verileri perdelenmiş verilerdir.

TÜİK verileri tutarsız

Yeditepe Üniversitesi Öğretim üyesi Prof. Dr. Veysel Ulusoy, TÜİK’in açıkladığı işsizlik verilerini eleştirdi. Ulusoy, verilerde tutarsızlık olduğunun altını çizdi. Ulusoy, adeta ikiz ekonomik kriz yaşayan Türkiye’de işsizlik oranının hala yüzde 12’lerde çakılı kalmasının, ekonominin gerçekleriyle uyuşmadığını, bu uyuşmazlık bir kaç açıdan incelendiğinde verilerin toplumun gerçekleriyle bağını tamamen kopardığının şu noktalarda görülebileceğini izah etti:

* Çalışabilir nüfusun devamlı arttığı bir ekonomide işgücünün azalması 

* İstihdam edilenlerin sayısı ile beraber iş aramayanların oranının yükselmesi

* Buna paralel olarak, emek arzında azalmaların devamlı ve katı bir hal alması

* İstihdam kapasitesini kaybetmiş bir ekonomide ekonomik büyüme olgusunun konuşulması

* Enflasyon ile işsizlik oranlarının teorik ve uygulamalı bağının kopması.

Ulusoy, ”Sokağın sorunları ile bağdaşmayan verilerin ortaya çıkardığı sorunları çözmek de olanaksızdır. Sorun çözmek için sorunu kabul etmek ön şarttır” dedi.

İşsizlik roket gibi

DİSK-AR’ın, TÜİK’in hemen ardından yayımladığı İşsizlik ve İstihdamın Görünümü Raporu ise vahim tabloyu gözler önüne seriyor. Rapordan özet bulgular şöyle:

* Kovid-19’un yarattığı istihdam depremi sürüyor.

* Geniş tanımlı işsizlik yüzde 28,8; geniş tanımlı işsiz sayısı 10 Milyon 382

* Genç İşsizliği (Geniş) yüzde 43,5

* Kadın İşsizliği (Geniş) 37,7

* Kovid-19 etkisiyle revize geniş tanımlı işsizlik ise 11 Milyon 768 bin olarak gerçekleşti.

* İstihdam bir yılda 1 milyon 103 bin kişi azaldı.

* İş başında olanların sayısı ise 2 milyon 217 bin azaldı.

*  Ümidi kaybeden işsiz sayısı 1,7 milyona yaklaşıyor.

*  Kovid-19 döneminde aylık ortalama iş kaybı 4 milyon 388 bindir.  ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.