30’uncu yılında 10 başlıkta Digor Katliamı

Kahraman Özçağın

Kahraman Özçağın

  • Digor Katliamı davasında yargılamalar kağıt üstüne yapıldı, sanık özel timler aklandı ve AİHM Türkiye’yi maddi tazminata mahkum ederek adeta ödüllendirdi. Avukat Kahraman Özçağın, 30 yılda yaşanan gerçekleri anlattı.

30 yıl önce Kars’ın Digor ilçesine bağlı onlarca köyden binlerce yurttaş, devletin baskılarına ve koruculuk dayatmalarına karşı Nexşan köyünün girişinde bir araya gelerek ilçe merkezine yürüme kararı aldı. Aralarında kadınların ve çocukların da olduğu kitle ilçeye 2 km kala askerler tarafından tarandı, 17 kişi katledildi.

Avukat Kahraman Özçağın, 30’uncu yılını geride bırakan katliamın nasıl örtbas edildiğini ve suçu işleyen özel timlerin nasıl aklandığını 10 başlıkta gözler önüne serdi.

1- 14 Ağustos 1993’te gerçekleştirilen katliamda, 17 kişi katledildi, yüzlerce kişi yaralandı. Ancak dava 22 Nisan 1996’da açıldı, savcılık soruşturması 3 yıl 3 ay sürdü.

2- Sanık özel timler alandan kendilerine ateş edildiğini iddia etti. Fakat yürüyüşe katılan herkes silahsız olduğunu belirtti ve silahların olduğuna dair tek bir kanıt bulunmadı.

3- Baştan savma bir yargılama yapıldı. Mağdurlar sanıkmış gibi sorgulandı ve avukat yardımından özellikle yararlanılmasına izin verilmedi. Dahası olay yerinde deliller toplanmadı, duruşmalar 4 ayda bir yapıldı ve sürekli ertelendi.

4- Olaya ilişkin görüntüler avukatlara verilmedi. Kamu personellerinin yanı sıra adı bildirilen yüzlerce tanığın dinlenilmesi talebi kabul edilmedi. Keşif yapılması talepleri de reddedildi.

5- Ailelerin ifadeleri daha olayın ilk başında “şikâyetimiz yoktur” şeklinde alınarak davanın yargı zemininde takibi zorlaştırıldı. Aynı zamanda aileler gözaltı, kamusal alanda işlemlerini yapmama gibi baskılara maruz kaldı.

6- Ailelere davadan vazgeçmeleri yönünde baskı yapıldı az sayıda aile duruşmalara katıldı. Aileler çocuklarının acılarıyla yaşamını yitirdi.

7- Yaralanan çoğu yurttaş korkudan şikayetçi olmadı ve yaralarını evlerinde tedavi olup, hastanelere başvuru yapmadı.

8- Kurdistan ve Türkiye’deki barolar, sivil toplum örgütleri ve siyasi partiler davayı sahiplenmediler.

9- Katledilen 7 kişinin ailesi, "Yaşam hakkının ihlali", "Etkin soruşturma yürütülmemesi" ve "Uzun yargılama" nedeniyle davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıdı. Dava burada para cezasıyla kapatıldı. Katledilenlerin ailelerine 35 bin Euro, yaralılara ise 10 bin Euro ödendi.

10-Davanın “kasten öldürme” ile ilgili yargılama boyutu beraat kararı verilerek sonuçsuz bırakıldı. Temyiz başvurusu üzerine beraat kararı onandı. “Öldürmeye teşebbüs” suçu yönünden hüküm kurulmadığından karar bozuldu ve yargılama yeniden başladı. Yargıtay, temyiz başvurusu üzerine zamanaşımından dolayı davayı düşürerek davayı hukuksuzlukla sonuçlandırdı. KARS

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.