42 büfe, 42 kadın
Kadın Haberleri —

Peyas Hanımeller Çarşısı
- Peyas Hanımeller Çarşısı’nda 42 kadın, kendilerine ait büfelerde ev yemeklerinden, el işi ve zücaciyeye kadar birçok ürün satıyor. Çarşıda ayrıca ücretsiz çocuk atölyeleri ve kadın meslek kursları hizmeti de veriliyor.
- Büfesinde 4 yıldır hamur işi ürünler satan Nezahat Tankut, “Paramı özgürce kullanabiliyorum” derken, el işi ürün satan Zehra Demiralp ise yoğun talep üzerinde kadın meslek kursunda ders vermeye hazırlanıyor.
Peyas (Kayapınar) ilçesinde kadınların her alanda hayata kazandırılması amacıyla Peyas Hanımeller Çarsısı kuruldu. Bu çarşıyla kadınların mesleki eğitim çalışmaları hayata geçirilerek iş gücüne katılımları sağlanıyor. 42 büfe, çocuk ve kadın meslek atölyelerinin yer aldığı çarşıda sadece kadın işletmeciler çalışıyor. Ayrıca doğal ürünler, ev yemekleri, tekstil, zücaciye ve kafe olmak üzere yüzlerce ürün seçeneği bulunuyor. Çocuk atölyesinde ücretsiz müzik, jimnastik, dans, İngilizce, drama ve bilim kursları, kadın meslek atölyelerinde ise aşçılık, pastacılık, dikiş-nakış, el sanatları ve keçe kursları veriliyor.
Nezahat Tankut, gözleme ve kurabiyelerini çarşıda satıyor. 8 yıl Wan’da ve 18 yıl Ankara’da yaşadıktan sonra Amed’e taşınmaya veren Tankut, ekonomik özgürlüğünü kazanmak istedi.
“Biraz maddi sıkıntılar vardı. İnstagram üzerinden bir şey yapabilirim diye düşündüm. İlk esnada içli köfte ve mantı gibi küçük şeylerden başladım. Talep üzerine zaman zaman yemek yapıyordum. Siparişleri büyük oğluma veriyordum o da evlere teslim ediyordu.”
Yoktan var etti
4 yıl önce böyle bir çarşının olduğunu duyan Tankut, Jinnews’e işe atılma serüvenini şu sözlerle anlattı: “Çarşıda 42 büfe ve 42 kadın esnaf olacağını duydum. Bu tabi ki cazip geldi; belediyeye gidip müracaat ettim. Kura çekildikten sonra kendi büfemin sahibi oldum. İlk önce mini bir buzdolabı, ardından çaycı aldım. Onlarla başladım, başka bir şeyim yoktu. Gün geçtikçe küçük küçük kazançlar yaptım. Su sorunu olduğu için ürünlerimi önce evde yapıyordum. Sorun çözülünce burada gözleme yapmaya başladım. Limonatamı, reyhan şerbetini kendim yapıyorum. Misafirlerimizi güzel sunumlarla karşılıyoruz.”
Paramı özgürce harcıyorum
Çarşıda her şeyden önce kadın dayanışmasının olduğunu ifade eden Tankut, şunları ekledi: “Büfeden önce ev hanımıydım. Zamanımı çocuklarımla geçiriyordum. O zamanlar çok fazla ayaklarımın üzerinde durduğumu düşünmüyordum. Ama artık kendi paramı kazanıyorum, akşam eve gittikten sonra çocuğuma da harçlık verebiliyor, evime katkıda bulunabiliyorum. Yani özgürce paramı kullanabiliyorum. Çok fazla ekonomik sıkıntılar var. Bu yüzden herkesin çalışması gerekiyor. Aslında kimse güçsüz değildir. Kadınlar kendine güvenirse her şeyi yapabilirler.”
Yapıp bozarak öğrendim
Zehra Demiralp de bir buçuk yıldır örgü örerek çarşıda satıyor. 4 yıl önce kız kardeşinin teşvikiyle çalışmaya başladığını belirten Demiralp, “Kardeşim hamileydi, çok güzel bir çanta beğenmişti ve benden yapmamı istedi. Denedim baktım elimden geliyor ve artık yapmaya başladım. Bir buçuk yıl önce bir arkadaşımın aracılığıyla buraya geldim. Belediye ve yönetimle görüştük. Ürünlerimi beğendikten sonra fırsat verdiler” dedi.
İşinin çok emek isteyen bir uğraş olduğunu belirten Demiralp, “Mesela 40 cm’lik bir bebek kıyafeti 10-11 günümü alıyor. Ördüğüm ipler koton ipler, çok ince ve sık işlenmesi gerekiyor. Ayrıca çanta, atkı, bere, çocuk kıyafetleri yani her türlü şeyi yapabiliyorum. Bu iş için eğitim almadım. Yapıp bozarak öğrendim” şeklinde konuştu.
Asla pes etmedi
Eşinin başta çalışmasını desteklemediğini ifade eden Demiralp, şöyle devam etti: “Bir şey istiyorsanız peşinden gitmeniz lazım. Asla bu noktaya gelebileceğimi, büfe alabileceğimi düşünmüyordum. Git-gel yapa yapa, ürünlerimi tanıta tanıta istediğim oldu. İlk zamanlar dijital medya hesapları üzerinden paylaşım yaptım, örnekleri tanıttım.”
Zehra Demiralp, ürünlerine büyük ilginin duyulduğunu söyledi ve ekledi: “Noel baba ve anne çok beğeniliyor. 4-5 bin TL vermek isteyenler bile oldu ama onlar ilk bebekler olduğu için satamıyorum. İnsanlar bu işleri nasıl yaptığımı soruyor, öğrenmek istiyor. Eğer bir sorun olmazsa ders de vermeyi düşünüyorum.” AMED













