45 gün öncesine dönüldü

  • Türk hükümetinin açıkladığı son korona tablosu bile 15 Haziran’daki duruma dönüldüğünü gösteriyor. İstanbul ve Ankara büyükşehir belediye başkanları da hükümetin açıkladığı rakamların gerçekleri yansıtmadığını söyledi.

 

Türk Sağlık Bakanlığının verilerine göre; 4 Ağustos’tan beri günlük vaka sayısı 1000’in altına düşmedi. Önceki akşam itibarıyla son 24 saatte bin 549 insanda korona virüsü tespit edildi. En son 15 Haziran 2020’de bin 592 vaka tespit edilmişti. Son veriler, 15 Haziran’dan beri en yüksek veri olarak kayıtlara geçti. Toplam hasta sayısı 267 bin 64’e çıktı. 39 kişinin kelenmesiyle hayatını kaybedenlerin sayısı 6 bin 284’e çıktı.

Gerçekleri yansıtmıyor

İyi Parti’nin online düzenlediği webinar paneli sonrası yöneltilen sorular üzerine açıklama yapan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, açıklanan korona verilerinin gerçekleri yansıtmadığını belirtti.

İstanbul’daki sayı açıklanan toplam kadar

Türkiye’deki sayı kadar, İstanbul’da bulaşıcı hastalıktan ölenler olduğunu söylemesi halinde kıyamet kopacağını dile getiren İmamoğlu, şunları kaydetti: “Bizde bu sayılar var. Bir dönem kamuya açıktı, e-devlet üzerinden görülebiliyordu. Bunlar kısıtlandı. Şu anda neredeyse İstanbul eşittir Türkiye. Türkiye rakamları neredeyse Ankara’dakiler kadar, açıklanmıyor. Aynı şey İstanbul için geçerli. Neyi gizliyorsunuz. Tüm ölümleri kayıt alan kurumuz. Nakli yapan da biziz. Mezarlıklar Müdürlüğü bizde, ölümler bize geliyor. Bunun gizlisi saklısı olmaz” dedi.

Altından kalkamayacağız

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise salgın sürecinde yapmak istedikleri çalışmaların engellendiğini, açıklanan rakamların da doğru olmadığını belirterek, şöyle konuştu: “Ankara’da toplam 563 kişi öldü. Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulsun. Adana, İstanbul, İzmir, Ankara belediye başkanlarından bir günlük rakamları istesinler. Sonra açıklanan rakamlara baksınlar. Rakamları az açıklamanın kime ne faydası var. Tedbirlere ağırlık vermek zorundayız yoksa gerçekten altından kalkamayacağız. Maske bile dağıtmakta zorlandılar.”  ANKARA

 

Antep’te bilanço ağırlaşıyor

İşçi kenti Antep’teki fabrikalarda salgın yayılıyor. DİSK Tekstil’den Türkmen, “Fabrikaların yarısından çoğunda vaka olduğunu söyleyebiliriz. Salgın süreci boyunca hiç vaka çıkmamış fabrika ise yok” diyor

Vaka sayıları artıyor, pek çok ilde durum kötüye gidiyor. İşçi kenti Antep de bu iller arasında. DİSK Tekstil İşçileri Sendikası Antep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, şu bilgileri verdi: “Gerçek verilere ulaşamıyoruz. Sahadan, ilişkide olduğumuz, örgütlenme çalışması yürüttüğümüz ya da tek tük üyelerimizin olduğu fabrikalardan ulaşan bilgiler doğrultusunda fikir yürütmeye çalışıyoruz. Net bir rakam söyleyemesek de Antep’te fabrikaların yarısından çoğunda vaka olduğunu söyleyebiliriz. Sadece Organize Sanayi Bölgesi’nde (OSB) bin 300’den fazla fabrika var. Şu anda bu fabrikalarda vaka sayısı artmış durumda. 20, 30, hatta 50 vakanın çıktığı fabrikalar olduğunu biliyoruz. Hiç vaka görülmemiş fabrika yok. OSB’de yalnızca bizim bildiğimiz 10 işçi hayatını kaybetti. Elbette tespit edemediklerimiz var. Şimdi eşi yoğun bakımda olan işçiye bile test yapılmıyor. İşçiler hastalanan yakınlarını yatıracak hastane bulamıyor. Şu anda Antep’te hiçbir kamu hastanesinin yoğun bakımında yer yok. Antep’te tablonun bu durumda olmasının asıl sorumlusu, başından beri fabrikalardaki denetimsizlik. Vakalara rağmen zorla üretimi sürdüren, işçileri sokağa çıkma yasaklarında bile zorla çalıştırılması.

Bu şehirde, 400 binden fazla işçi var. Bu, aileleriyle birlikte 1 milyon insan demek. Yani Antep nüfusunun dörtte üçü işçi, bir işçi kenti burası. Siz bütün önlemlerden işçileri muaf tutunca, fabrikaları denetimlerin dışında bırakınca, sırf patronları üzmemek adına onların işçi sağlığını tehlikeye atan bütün uygulamalarına göz yumunca, Antep için aldığınız diğer önlemlerin hiçbir anlamı kalmıyor. Dolayısıyla Antep’teki tablonun böyle olmasının sorumlusu patronlar ve buna göz yuman yetkililerdir. Özellikle de Antep’te gerçek anlamda bir işçi sınıfı hastalığına dönmüş durumda.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.