550 köye kimyasal atıldı

KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus

KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus

  •  KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus, Türk ordusunun işgal saldırıları sırasında Güney Kürdistan'ın 550 köyünde 6 farklı türde kimyasal silah kullandığını tespit ettiklerini; hazırladıkları raporu 40 devletle paylaştıklarını söyledi. 

Türk devletinin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik 23 Nisan 2021'de başlattığı işgal saldırıları 9 aydır devam ediyor. KDP'ye bağlı özel güçlerin desteği ve yığınağı, paramiliter grupların takviyesine rağmen istediği sonucu alamayan Türk devleti, kimyasal silah da kullanıyor. Yapılan tüm çağrılara rağmen bölgede kimyasal silah kullanımına dair herhangi bir inceleme yapılmadı. Türk devletinin burada KDP'yi de ortak ederek işglediği suçlar görmezden geliniyor.  

Bölgede incelemelerde bulunan Kürt Ulusal Kongresi (KNK), elde edilen bilgi ve bulguları raporlaştırarak, uluslararası kurum ve kuruluşlara gönderdi. Uluslararası düzeyde kurum ve kuruluşlarla yüz yüze görüşmeler de yapan KNK, bu yönlü çalışmaları devam ediyor. KNK Eşbaşkanı Ahmet Karamus, Türk işgal saldırıları, kimyasal silah kullanımı, yaptıkları incelemelere dair MA'dan Zeynep Durgut'a konuştu. Karamus, “Kanimasî, Avaşîn ve Metîna bölgelerinde havadan ve karadan yapılan saldırılarda, 323 kez kimyasal silah kullanıldı. Bazı uluslararası kuruluşlar bu alanlara giderek incelemelerde bulundu. Kimyasal silah kullanımı sonucu hayatını kaybedenlerin üzerinde testler yapıldı, Türkiye'nin kimyasal silah kullandığı bir kez daha kanıtlandı" dedi.

 6 farklı kimyasal kullandı

Türk ordusunun farklı türlerde kimyasal silah kullandığına dikkat çeken Karamus, şöyle sıraladı: "Bunlardan biri sinir gazıdır. Yani insanın sinir hücrelerini dondurarak, hareketsiz kalmasına, kısa sürede insanın yaşamını yitirmesine neden oluyor. İkincisi insanı boğan türden bir gaz. Bu silah Kloropin gazını barındırmaktadır. Bu silahın esas menşei Almanya’dır. Üçüncüsü yakıcı bir gazdır ve kimyasal adı da Sülfür Mustant’tır. Bu da Alman yapımıdır. Dördüncüsü, Yellow Cross’dur. Kullandıkları diğer bir gaz, insanı halsiz düşürmekte, hafıza kaybına neden olmakta ve bayıltmaktadır. Beşincisi ise biber gazıdır. Bölgede kullanılan kimyasal silahlardan biri de klorokin gazıdır."

Raporlar 40 ülkeye gönderildi

Kimyasal silah kullanımına dair yaptıkları incelemeler sonucunda elde edilen bilgi ve belgeler doğrultusunda hazırladıkları raporu, 40 ülkeye gönderdiklerini aktaran KNK Eşbaşkanı, şöyle devam etti: "Bu durum sadece KNK’nin sorumluluğu altında değil. Kimyasal silah kullanımına karşı harekete geçmek her Kürt kurum ve partinin temel görevidir. Kürtlerin bu konuda tecrübesi var. Kimyasal silah kullanımında ağır bedeller ödemiştir. KNK olarak bu konuda çok sayıda görüşmeler ve ziyaretler gerçekleştirdik. Görüştüğümüz kuruluşlardan biri de OPCW’dir (Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü). Topladığımız kanıtları ve raporları kendilerine teslim ettik. Defalarca başvuruda bulunduk. Raporlarımızı ve belgelerimizi aldılar, ancak kendileri bölgede olmadıkları için dahil olamayacaklarını söyledi. Şimdiye kadar bizim gönderdiğimiz raporlara herhangi bir cevap verilmedi. Bunun yanı sıra bölgede herhangi bir incelemede de bulunmadılar. Elbette bunun da nedenleri var. Bu kurum bazı devletlerin hizmetinde. Biz Birleşmiş Milletler'den (BM) ve NATO ülkelerinden de bugüne kadar gözle görülür bir sonuç görmedik. Türkiye, NATO üyesi olduğu için uzak duruyorlar.” 

Adalet Divanı'na başvuru

KNK Eşbaşkanı, hukukçulardan oluşan bir komisyon kurduklarını ve bu komisyonun Türkiye’nin Hollanda'nın Lahey (Den Haag) kentinde bulunan Adalet Divanı’nda yargılanması için başvuruda bilgisini paylaştı. 550 köyde kimyasal silah kullanıldığını söyleyen Karamus, şunları kaydetti: "Bunun sonucunda yaralanan veya hastalananlar sağlık kuruluşlarına başvurdu. Maalesef büyük bir sessizlik var. Bunu netleştirmek sadece KNK'nin sorumluluğunda değildir. Federe Kürdistan Hükümeti'nin ve bölgesel kurumların omuzlarına milli ve manevi bir görev düşmektedir. Federe Kürdistan ve Irak hükümetleri Türkiye'ye dava açmalıdır. Biz KNK olarak kimseyi beklemeyeceğiz, diplomatik ve ulusal alanda çalışmalarımızı sürdüreceğiz."   MA/ŞIRNAK

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.