80 yaşındaki tutsak hastanede

• Van T Tipi Cezaevi’nde tutulan yüzde 53 engelli 80 yaşındaki Makbule Özer, hastaneye kaldırıldı. 

 

“Cezanın konutta infazı” Van İnfaz Hakimliği ve Van 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedilmesinin ardından avukatı Dilan Kunt Ayan'ın “Tedbir” talebiyle Anayasa Mahkemesi’ne başvurduğu Makbule Özer, dün hastaneye kaldırıldı.

Van’ın Edremit ilçesinde 80 yaşındaki Makbule Özer ile 79 yaşındaki eşi Hadi Özer, 24 Temmuz 2018’de evlerine yapılan polis baskınında çocuklarıyla birlikte gözaltına alındı. Özer çifti hakkında yürütülen soruşturma sonucunda “örgüte yardım etmek” iddiasıyla dava açıldı. Yerel mahkemenin Özer çiftine verdiği 2 yıl 1 ay hapis cezası üst mahkemece onandı. Avukat Dilan Kunt Ayan, Özer çiftine verilen ceza sonrası 15 Nisan’da konutta infazı için Van İnfaz Hakimliğine başvurdu. Avukat Ayan, başvuruda müvekkili Makbule Özer hakkında verilen 2 yıl 1 ay hapis cezası 23 Şubat 2022’de onandığını belirterek, yüzde 52 oranında engeli olduğuna dikkat çekti. Kunt, dilekçesinde, “80 yaşında ve yüzde 52 engeli bulunan bir kadın olan müvekkilim kişisel ihtiyaçlarını dahi tek başına karşılayamamakta, ailesi ile birlikte kaldığı konutta çocukları tarafından günlük ihtiyaçları karşılanmaktadır. Bu nedenle müvekkilim hükmedilen hapis cezasının konutta infazı için gerekli koşulları sağlamaktadır. Konutta infaz edilmesine karar verilmesi hususunda talepte bulunuyor” dedi. Başvuruyu değerlendiren Van İnfaz Hakimliği, “yasal şartların oluşmadığını” iddia ederek tüm talepleri reddetti. Özer çifti, 9 Mayıs'ta tutuklanarak cezaevine gönderildi. 

80 yaşında ve engelli

Tutuklanan 80 yaşındaki Makbule Özer’in bastonla adliyeye getirildiği, ayakta duramadığı ve bu şekilde cezaevine götürüldüğü görüldür. Yüzde 55 engelli raporu bulunan Makbule Özer’in sağlık raporunda, sağ kulağında yüzde 56 duyma, sol kulağında ise yüzde 34 duyma bozukluğu olduğu, kontrol dengesini sağlamada yüzde 15 sıkıntı yaşadığı, sol omzunda kırık, omuz eklemlerinde kısıtlılık, sol omuz ve sol el bileğinde kırıklar, el bileği hareketlerinde kısıtlılık, kalça kemiğinde yaşanan rahatsızlığından dolayı ise ev içinde koltuk altı değnekle yürüyebildiği bilgileri yer aldı.

Peki ne suç işlemiş?

Anne ve babasının tutuklanmasına tepki gösteren Naime Özer, tutuklamaya gerekçe yapılan 2018’deki olayı, MA’ya anlatmıştı. Naime Özer, annesinin topladığı bitki ve otları şifalı ürünler haline getirerek bazı sağlık sorunu yaşayanlara yardımcı olduğunu söyledi. Özer, 24 Temmuz 2018’de eve gelen bir kadının çıkıkları için ilaç istediğini belirterek, “Annem onun çıkıkları için bir şeyler sürecekti. Daha tedavi devam ederken, evimiz basıldı. Yani eve gelen polisler sanki arama için değil, evi taramak için gelmiş gibiydiler. Evin bahçesine giren polisler, ‘Gençlik aşağı insin yoksa tararız’ diye anons etti. Üç katlı evde 10 kişi vardık. Hepimiz aşağıya indik. Bizi betona yüz üstü yatırdılar. Evde çocuk ve hamile kadınlar vardı. Onları da yüz üstü yatırdılar” dedi.

Kadına üç saat işkence

Polislerin, kardeşinin başına silah dayayıp eve gelen kadının kim olduğunu sorduklarını ifade eden Özer, şöyle devam etti: “Kardeşim de tedavi için geldiğini söyledi. Bunun üzerine kadını darp ettiler. Daha sonra evde arama yaptılar. Biz bahçedeydik. Kadını da eve götürüp üç saat boyunca işkence yaptılar. Biz eve girdiğimizde kadının bir tutam saçı halının üzerindeydi. Yine kadına işkence yapılan yerde baston, su ve kova vardı.”

Gözaltı ve tutuklama

Evdeki arama ve işkencenin ardından anne-babası, aileden üçü kişi ve tedavi için gelen kadının gözaltına alındığını kaydeden Özer, şunları paylaştı: “Daha sonra annem, babam ve kardeşlerim serbest bırakıldı. Evimize gelen kadın ise tutuklandı. Dava sürecinde tüm telefon kayıtlarını çıkardık ve arayanların annemin yanına tedavi olmaya gelen insanlar olduğunu kanıtladık. Dosyada yer alan iki abim ve kardeşim beraat etti ama annem ve babam ceza aldı.  

Cezaevinde kim bakacak?

Annem ve babam cezaevine götürüldü. Bunlar yaşlı insanlar ve hiçbir ihtiyaçlarını gideremeyecek durumdalar. Annemin kolunda üç kırık var ve yürüyemiyor. Annemi iki günde bir mutlaka hastaneye götürerek serum takıyoruz. Yine annem ve babamın göz rahatsızlıkları var. Bir ay önce dosyanın onanması ile birlikte annem ve babam kötü bir ruh hali yaşıyorlardı. Sürekli, ‘Ben cezaevine girersem bana kim bakacak?’ diye soruyordu ama maalesef tüm itirazlarımıza rağmen iki yaşlı insanı tutukladılar.” 

Tek suçları Kürt olmaları

Hukuk ve adalet adına hiçbir beklentinin kalmadığını belirten Özer, şöyle konuştu: “Ülkede 7’den 70’e herkes cezaevinde ise burada hukuktan söz etmek mümkün değil. Ev hapsi istedik, denetimli serbestlik istedik ama vermediler. 80 yaşındaki insanlara böyle bir ceza verilir mi? Kürt olunca bu durum reva görülüyor. Bu bir zulümdür, işkencedir. Bu işkence ve zulüm, anne ve babamın şahsında tüm halka uygulanıyor. Bu durumda olan sadece annem ve babam değil. Binlerce yaşlı ve hasta insan şu an cezaevinde tutuluyor. Yani bu insanların tek suçu Kürt olmak, yaşananların başka bir açıklaması yok.” 

Düğün de taziye de basıldı

 “Türkiye’nin 1990’lı yıllarını okuyorduk ve şaşırıyorduk ama bugün bunun tüm versiyonlarının en ağırını yaşıyoruz” diyen Özer, “Binlerce insan sürgün, binlerce insan içeride, binlerce insan öldü. Bu dönemin o dönemden ne farkı var? Her gün cezaevinden insanların cenazeleri çıkıyor. Hiç olmazsa yaşlı, hasta ve çocukların tahliyesini talep ettikçe maalesef daha ağır şeyler yaşamaya devam ediyoruz. Biz yıllardır zulüm yaşıyoruz. Yıllardır Edremit ilçesinde ne oluyorsa bizim evimiz basılıyor. Düğünümüz basıldı, taziyemiz basıldı. Bu durum artık son bulsun” şeklinde konuştu.  

Başvurusu AYM'de

Avukat Dilan Kunt Ayan, geçen hafta “tedbir” talebiyle AYM’ye başvurdu. Avukat Kunt Ayan başvurusunda, müvekkilinin yaşı ve Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi sağlık kurulunca hazırlanan erişkinler için engellilik raporundan da anlaşılacağı üzere cezaevinde yaşamını tek başına idame ettiremeyecek durumda olduğunu belirtti. Kunt Ayan, “Müvekkilimin bu şartlarda cezasının infazının cezaevinde geçiriyor olması hayatı için ciddi risk oluşturduğu açıktır. Bu hususlar göz önünde bulundurularak hakkında kesinleşen cezanın infazının konutta infaz usulüne çevrilmesi gerekirken taleplerimizin reddi müvekkilin anayasa ile güvence altına alınan birçok temel hakkını ihlal etmektedir” dedi. Kunt Ayan, müvekkilinin yaşı ve sahip olduğu engel durumu, kendi başına kişisel ihtiyaçlarını dahi karşılayamayacak olması, yürümekte dahi zorlanması birlikte değerlendirildiğinde infazına başlanmış olan cezanın infazının konutta çektirilmesine tedbiren karar verilmesini talep etti.