Abdestli Hitler’den barış atağı
Ahmet KAHRAMAN yazdı —
- Hitler Avrupa’yı işgal ederken, özelde de Yahudi avına çıkıyordu. “Abdestli Hitler” komutasındaki teröristler, şimdi aynı yöntemle Kürt soykırımında. Öte yandan çalıyor, talan, soygun yapıyor, tecavüz ediyor, ama "Allahu ekber" demeyi de ihmal etmiyorlar.
Katil bunlar. Bunların ruh halini, tarihin lanetli katillerinden biliyoruz. Hepsi aynı kanlı soydan.
Böyle oldukları için, kendi yurtlarında insanca, hür yaşamaktan başka bir suçu olmayan Kürtleri, yüz yıldır yerleri yurtlarından ediyor, erişemediklerini de ülkelerini terk için tehdit ediyorlar. Oysa bunu yapanlar, başka topraklardan kopan yurt hırsızları, kan içicilerdir. Yaban gelip yerliyi ülkesinde fazlalık gören.
Kürt halkı bunlarla yüz yıl önce tanıştı. Yaban ve yabaniydiler. Onları her kılıkta, şekil ve renkte gördüler. Entarili, Arap kefiyeli, Afgan sarıklıydılar. Yunan fesli, Rus “papaklı”, (kalpak), sonra Batı kıyafetli oldular. Ama insani değerlerden yoksun, 70 milletten yaratıklar…
“Has Türk ırkı icat etmek” adına, barbarlığın kadim tarihinden örnekleri rehber alarak, yerli Hristiyan, Êzîdî halkları yok ettiler. Sonra Kürtlere dadandılar. Yüz yıldır, Kürt kanında debeleniyor, başlattığı dünya savaşında 60 milyon kişinin kanına giren, yakın planda Yahudilerin yeminli düşmanı Hitler’in “abdestli hali” olarak karşımıza çıktılar.
Rejimin yazarlarından Falih Rıfkı Atay, Hitler’in, bir kabulde Atatürk için, “öğretmenim” dediğini yazıyor. O Hitler şimdi “abdestli” katillerin esin kaynağı…
Tiranlarının teslim alamadığı “Türk”lere de, “Vatana ve millete hizmet tertibinden” kan kusturduğu bu terör devleti döne dolaşa sonunda “Hitler rejiminin hayaleti” durağına demir atıyordu. Abdestsiz namaza duran bu güruh şimdi, bulunduğu bölgede fesat, fitne kumkuması. Gözüne kestirdiği ülkenin içine elini, bileğini, kolunu daldırıyor, fırsatını yakalayınca kötülükler saçıp kan nehirleri akıtıyor.
Dindaşını koltuktan indiren Mısır’ın içine dalıyor, toprağına göz diktiği Yunanistan’ı tehdit ediyor, birilerinin gözüne girmek için, Yahudi düşmanlığı üzere İsrail’e sövüyor, sonra yaltaklanıp “ver öpim abi” diyordu. Ama fesat, meydanı boş bulunca Libya’ya, Ermenistan’a kan dökmeye gidiyor, kendi yurttaşını öldürsünler diye Somali ve Sudan’a silah satıyor ve o kazançla damadını dolar milyarderi yapıyor, bu entrika dolabını Türk’e başarı olarak gösterip kendini alkışlatıyordu
İslam ülkeleri boyunca toplatılan teröristleri silahlandırıp Suriye ve Irak’a saldırtıyor, ardından işgal ve soyguna çıkıyordu.
Hitler de böyleydi. Fesat fitne ile ortalığı karıştırıyor, sonra işgale çıkıyordu.
Hitler Avrupa’yı işgal ederken, özelde de Yahudi avına çıkıyordu. “Abdestli Hitler” komutasındaki teröristler, şimdi aynı yöntemle Kürt soykırımında. Öte yandan çalıyor, talan, soygun yapıyor, tecavüz ediyor, ama "Allahu ekber" demeyi de ihmal etmiyorlar. Yani Tanrı’yı kandırıp dolandırma pazarında abdestli görünüyorlar.
Oysa İslam’da Müslümanın Müslümana dokunması, canını malını alması suç, hem de büyük günahtır.
Ama bu katillerin, hırsız ve tecavüzcüler güruhunun neyine ki günah…
Yer yüzü boyunca, soyunu kurutma histerisiyle Kürtleri kıyıyor, yurtlarını işgal edip malları mülklerini çalıyor, öbür yanda dünyada eşi benzeri görülmemiş bir sefillikle, “gel seni öpim, Kürt kardeşim. Öpim de seni affedeyim, barış olsun” diyor abdestli Hitler.
Kimileri “barış göründü geldi, geliyor” diye seviniyor ki, ah “barış” diye diye dayatılan teslimiyete ben…
Nitekim Kürt bilge risıpi Ahmet Türk, kendi kendine söylenir gibi şöyle diyordu:
“Suriye’deki Kürtlere saldırarak içeride barışı sağlayamazsınız. Türkiye, Kürtlere karşı bir düşmanlığı sürdürdüğü takdirde barıştan söz etmek imkansız hale gelir. İşgal edilmiş bir Suriye’de Kürtler neyin barışını sağlayacak.”