Ağaçlarımız yoksa göç ederiz

• Beytüşşebap’ta köylülerin itirazına rağmen ağaçlar korucu Babat Ailesi’nin desteğiyle kesilmeye çalışılıyor. Köylüler ise “Ağaçlarımız yoksa biz de göç etmek zorunda kalacağız” diyerek itirazlarını dile getirdi. 

MEDİNE MAMEDOĞLU

Şırnak’ın kırsal bölgelerinde süren ağaç kesimleri, hem doğayı hem de bölge halkının yaşamını ciddi şekilde tehdit ediyor. Özellikle Şırnak’a bağlı Beytüşşebap (Elkê), Cûdî Dağı etekleri ve Besta bölgesi başta olmak üzere yapılan kesimler, orman alanlarını hızla yok ederken, tarım ve hayvancılıkla geçimini sağlayan köylülerin yaşam alanlarını da daraltıyor.

Köylüler, kesimlerin genellikle askeri operasyonların ardından yoğunlaştığını belirtiyor. Köylüler, bu durumun yalnızca ekolojik dengeyi değil, aynı zamanda bölgenin ekonomik yapısını da sarstığını ifade ediyorlar. Otlatma alanlarının yok olması, hayvancılığı bitme noktasına getirirken, birçok köylü geçim kaynaklarını kaybetme riskiyle karşı karşıya. Yaklaşık 7 yıldır devam eden ağaç kesimleri, sadece ormanları değil, meyve bahçelerini de etkiliyor. Heyelan ve çığ riski taşıyan dağlık alanlarda yapılan kesimler, doğal afet riskini de artırıyor. En büyük zararı ise kesim alanlarına yakın köylerde yaşayan yurttaşlar görüyor.

İmza atacak başka muhtar buluruz!

Geçtiğimiz günlerde Beytüşşebap’a bağlı 9 köy muhtarlığına, ağaç kesimi için izin belgeleri gönderildi. İhale süreci kapsamında hazırlanan belgeleri Orman Müdürlüğü yetkilileri, köylülere imzalatmak istedi. Ancak üç köyde muhtarlar ve halk bu talebi reddetti. Müdürlük ve jandarma komutanlığına başvuran köylüler, yetkililer tarafından tehdit edildi. Köylüler, “Siz ağaçları kesmezseniz, ya da imza atmazsanız, imza atacak başka muhtar buluruz. Ya siz kesersiniz ya da biz keseriz, yakarız” denilerek tehdit edildiklerini aktardı. 

 

 

Besta’da 31 ayrı bölgede

Ağaç kesiminin en fazla yaşandığı Besta bölgesinde şu anda 31 ayrı noktada ağaç kesimi sürüyor. Kesimlerin, sık sık “özel güvenlik bölgesi” ilan edilen ve köy girişlerinin yasaklandığı alanlarda yoğunlaştığı bildiriliyor. Başlangıçta “sadece yaşlı ağaçlar kesilecek” denilse de, genç ve sağlıklı ağaçların da kesildiği belirtiliyor. Kesilen ağaçlardan en fazla kazancı ise bölgedeki korucuların sağladığı belirtiliyor. 

 

 

Köylüler dilekçe topluyor

Kesimlere karşı çıkan köylüler dilekçeler toplayarak seslerini duyurmaya çalışıyor. Elkê’ye bağlı Melese (Günözü) Köyü’ne geçtiğimiz hafta Orman Müdürlüğü ekipleri gitti. Dağlık alanda ağaç kesimi yapılacağını belirten yetkililer, köylülere kesim izni içeren bir belge imzalatmak istedi. Kesime karşı dilekçe veren köylülerden Ömer Şeker tepkisini şu sözlerle dile getirdi:“Muhatabımızın kim olduğunu bile bilmiyoruz. Önce askeriye diyorlar, sonra müdürlük, ardından valilik. Biz ağaçların kesilmesini asla kabul etmiyoruz. Ağaçlarımız yoksa biz de göç etmek zorunda kalacağız. Ağaçlarımız bizim her şeyimiz. Verdiğimiz dilekçelerin arkasındayız. Sonuna kadar buradayız.”

Babat Ailesi de devrede

Besta bölgesine yalnızca izin belgesiyle girilebildiğini söyleyen Metin Uysal, “Köyümüze gitmek için hem kimlik hem araç ruhsatını veriyoruz. Önceden ismimizi de bildirmemiz gerekiyor, yoksa giriş yapamıyoruz. Yolu açacaklarını ve karakol kuracaklarını söylüyorlar ama kesim yapılan alan çok büyük. Bu bir güvenlik meselesi değil, açıkça ekonomik bir projeye dönüştü” dedi. Uysal, korucu olarak bilinen Babat Ailesi’nin, ikna olmayan köylülerle görüşerek, “Bize verin, biz keselim, zararlı çıkmazsınız” dediğini de aktardı.

Köyü ranta kurban ediyorlar

Hemka (Beşağaç) Köyü’nden bir yurttaş ise kesimlerin “canlandırma çalışması” adı altında yapıldığını ancak ormanların zaten genç olduğunu söyleyerek, “Sadece para yiyorlar. Biz köyümüzü ranta kurban etmek istemiyoruz. Huzurlu bir şekilde yaşamak istiyoruz” dedi.