Akar ziyaretinin şifreleri

• Bağdat’ta umduğunu bulmayan işgalci TC ordusu temsilcileri, dün Hewlêr’de Barzani ailesi ve KDP temsilcileri ile ayrı ayrı bir araya geldi. Esas merak konusu şu: KDP, faşist AKP-MHP koalisyonunun Kürt’ü Kürt’e kırdırtma politikası karşısında olumsuz pozisyonunu bırakacak mı yoksa derinleştirecek mi?

Türk Savunma Bakanı Hulusi Akar, Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler eşliğinde önce Bağdat, ardından Hewlêr’e geldi. Bu ziyaret normalde 13 Ağustos’ta yapılacaktı ama iki gün kala TC’nin SİHA saldırısında 2 Irak Sınır Muhafızları komutanı katledilince Bağdat hükümeti tarafından iptal edildi. Akar ve Güler’in Bağdat ve Hewlêr’e gelişi, Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi’nin Ankara ziyaretinden bir ay sonrasına denk geliyor. Yaptıkları görüşmeleri de bu bağlamda okumak gerekiyor.

Hulusi Akar, ne Bağdat ne de Hewlêr’de sadece mevkidaşları ile görüşmedi. Hatta ziyaretin Bağdat ayağında fazla üst düzeyli karşılandı da denilebilir. Zira Irak Savunma Bakanı Cuma Anad Sadun El Cuburi yanı sıra Cumhurbaşkanı Berhem Salih, Başbakan Mustafa el-Kazımi ve İçişleri Bakanı Osman Ganimi ile de görüştü. Dolayısıyla tablo Ankara açısından memnun edici. Ancak içerik de böyle miydi?

Cumhurbaşkanlık ofisinden yapılan açıklamada, bölgedeki çatışmaların giderilmesi için yapıcı diyaloğun sağlanması ve devletlerin içişlerine müdahalelerden uzak durulması gerektiği vurgulandı. Başbakan el-Kazımi de Irak’ın toprak egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğinin altını çizerken, Türkiye’den 2018’de Irak’ın yeniden inşası için verdiği taahhütleri yerine getirmesini istedi. El-Kazımi’nin açıklamasında dikkat çeken bir nokta da, Irak güvenlik güçlerinin devletin her noktasına konumlanmasından söz etmesi oldu.

Kesin olarak içeride nelerin konuşulduğunu bilemeyiz ancak bu verileri, ayrıca Türk tarafından yapılan açıklamaları değerlendirdiğimizde el-Kazımi’nin Ankara ziyaretinden sonraki sürecin TC açısından memnuniyet verici olmadığı net görülüyor. Dolayısıyla Irak Başbakanının Türkiye ziyaretinden istenen sonuç alınamadı. Ağustos ayında iptal edilen Akar ziyareti bu nedenle yeniden gündeme geldi ve pratikleştirildi. Amaç, sadece TC’nin Irak devlet sınırları içerisinde yürüttüğü işgal saldırılara aktif destek sağlamak, hatta Irak ve Başûr’u harekete geçirmek değil. Aynı zamanda Şengal ve Mexmûr’da Irak ordusuna operasyon yaptırmaktır.

Şengal’de istediği sonucu yaratamayan Ankara, güçlü bir el ile Bağdat’a gelmedi. Bunun görülmesi lazım. Elbette ki şantajcı siyaset tarzı ile sonuç almaya çalışıyor, ancak tek tek parçaları bir araya getirdiğimizde Irak ile ilişkilerinde istediği düzeyi yaratamadığı ortaya çıkıyor. ‘Şengal anlaşmasını uygulayın, hatta YBŞ’ye operasyon yapın’ dayatmasına el-Kazımi’nin ‘2018 konferansında verdiğiniz taahhütleri yerine getirin önce’ cevabını vermesi bunu gösteriyor. Yine Akar’ın “PKK ile mücadele için her türlü işbirliğine hazırız” sözleri AKP’nin dış politikada esas aldığı şantajcı üsluba pek benzemiyor. Belli ki görüşülen Irak devlet temsilcileri, TC’nin kendilerinden beklediği adımları atmaya istekli davranmıyor.

Bağdat’ta umduğunu bulmayan işgalci TC ordusu temsilcileri, dün Hewlêr’de Barzani ailesi ve KDP temsilcileri ile ayrı ayrı bir araya geldi. Bu yazının hazırlandığı saatlerde söz konusu görüşmelere ilişkin henüz bir açıklama yapılmamıştı. Fakat esas merak konusu şu: Başûr, daha doğrusu Barzani ailesi ve KDP, faşist AKP-MHP koalisyonunun Kürt’ü Kürt’e kırdırtma politikası güdümündeki pozisyonunu bırakacak mı yoksa derinleştirecek mi?

Doğru bir jeopolitika okuması bile bir an önce bu pozisyonun terk edilmesini gerektirir. Ancak bölgedeki gelişmeler Duhok’ta nasıl veya ne kadar iyi okunuyor?

Hep birlikte göreceğiz.