Avrupa’da düzenlenen 8 Mart eylemlerinde kadın devrimi yazılı dövizlerin çokluğu önemliydi. Bu da Rojava’da yükselen kadın devriminin çok somut bir talep ve çözüm perspektifi olarak dünyanın dört bir yanına yayıldığını gösteriyor.
Bir 8 Mart’ı daha geride bırakırken bu eylem gününde salt ülkemiz Kürdistan’da değil, dünyanın farklı bölgelerindeki kadınların nasıl bir mesaj verdiğine bakmak özgürlük mücadelemiz açısından büyük önem arz ediyor. Kadınlar bu yılda hangi sloganları yükseltti, gündemlerinde hangi konular vardı, neleri talep ettiler? Eylemler hem nicelik hem de nitelik bakımından nasıl geçti? Ve dikkat çekici ayrıntılar nelerdi?
Unutmadan: Ana akım basın hala ‘seçici’, bağımsız kadın basını ise henüz yeterince örgütlü değil; o nedenle dünyanın her yerinden 8 Mart eylemlerine dair haber ve görüntülere ulaşamıyoruz ne yazık ki. Dolayısıyla haber ajanslarının servis ettiği fotoğraflar üzerinden değerlendirme yaparken haberdar olmadığımız çok güçlü 8 Mart etkinliklerinin de düzenlendiğini göz önünde bulundurmalıyız.
Bu yılki 8 Mart’a dair temel işaretler aslında geçtiğimiz 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele Günü’nde verilmişti; hem gündemler hem talepler hem de militanlık bakımından. 2021’de 25 Kasım eylemlerinin hem oldukça kitlesel hem de güçlü mesajlarla geçtiği ülkelerde kadınlar 8 Mart’ta da her türlü sömürüye karşı isyan bayrağını yükseltti. Bunların başında Kürdistan yanı sıra Latin Amerika ülkeleri Şili, Meksika ve Arjantin geliyor. Bu elbette öylesine bir durum değil; eylemler söz konusu bölgelerdeki kadın mücadelesi ve örgütlülüğü düzeyini yansıtıyor. Arjantin ve Meksika’daki kadınlar, erkek egemen sistemin çok ağır katliam politikalarına karşı son dönemde başarılı mücadeleler yürütüp sonuç aldılar. İki ülkede de yakın zamanda kürtaj hakkı yasallaştı. 2019 25 Kasım’ında Las Tesis dans performansları bütün dünyaya yayılan Şilili kadınlar, yeni seçilen sol hükümetin yarısından fazlasını oluşturuyor. Başkent Santiago’da yapılan ve on binlerce kadının katıldığı eylemde taşınan ana pankartta ise ‘Emekçi kadın mücadelesi halk demokrasisini inşa ediyor’ yazılıydı. Dolayısıyla Şilili kadınlar 8 Mart’ta demokrasi mücadelesine öncülük iddialarını da ortaya koydu.
Latin Amerika’daki 8 Mart eylemlerinde öne çıkan konuların başında kadın kırımı ve kadına yönelik şiddet geldi. Meksika ve Ekvador’da kadınlar polisle çatıştı. Meksika’nın başkentinde eylemciler Devlet Sarayı’nın etrafına örülen duvarları yıkmaya çalıştı zira günde ortalama 10 kadın ve kız çocuğunun katledildiği ülkenin Cumhurbaşkanı o gün Saray’da 8 Mart vesilesiyle kendini aklamayı amaçlayan bir basın toplantısı düzenledi. Benzer bir şeyi kadın düşmanı politikalarıyla bilinen Brezilya Devlet Başkanı Bolsonaro da yaptı; etrafında bir grup kadın toplayıp kendini ‘kadın dostu başkan’ diye sunmaya çalıştı.
2008 yılında kadın kırımının suç kapsamına alındığı Guatemala’da kadınlar, devlet gözetimindeyken yakılarak öldürülen 56 kız çocuğu için öfkelerini haykırdı, şiddet faili erkeklerin ad ve fotoğraflarının basılı olduğu ‘Dikkat’ başlıklı afişler astılar. Bir başka Güney Amerika ülkesi olan Kosta Rika’da da devletin kadına yönelik şiddetin ve kadın katliamlarının işbirlikçisi olduğu vurgulandı.
Avrupa ülkeleri arasında en kitlesel eylemlerin yapıldığı ülkeler, tıpkı 25 Kasım’da olduğu gibi, İspanya, İtalya, Fransa ve kısmen de İngiltere oldu. Eylemlerde Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik sürdürdüğü savaş nedeniyle savaş karşıtı mesajlar verildi. Fransa’daki eylemlerde cinsiyetçilik, cinsel şiddet ve eşitliğe karşı sloganlar yoğunluktaydı. Ülkede özellikle tecavüz kültürü ve bunun karşısındaki adaletsizlik kınandı. Taşınan pankart ve dövizlerle her türlü şiddet ve eşitsizliğin kaynağı olarak ataerkil sistemin adı konuldu, ‘Ataerkillik = Kapitalizm + Savaş’ sloganı dikkat çekti. Londra’da kadınlar ‘Yaşamak istiyoruz’ yazılı ana pankartın arkasında yürüyerek İngiltere’deki kadın katliamlarına ve eril şiddeti kınadı. Hırvatistan’ın başkenti Zagreb’de de binlerce kadının katılımıyla düzenlenen 8 Mart yürüyüşü ilgi çekiciydi zira şahsen burada bu denli kitlesel ve genç bir kadın mücadelesinin olduğunu bilmiyordum.