Amed’den Ankara’ya barış köprüsü
Kadın Haberleri —

TJA, “Umutla Özgürlüğe Yürüyoruz” /foto: Medine MAMEDOĞLU
- TJA’nın “Umutla Özgürlüğe Yürüyoruz” şiarıyla başlattığı yürüyüş, Amed’den coşkulu bir katılımla başladı. Kadınlar, tecridin kaldırılması ve barış süreci için Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın rolünün tanınmasını talep etti. Sebahat Tuncel, “Barış kuşunun uçmasını istiyorsak, Sayın Öcalan’ı dinlemek gerekir” dedi.
Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinen Azad-TJA), “Umutla özgürlüğe yürüyoruz” şiarıyla Amed’den Ankara’ya yürüyüş başlattı. Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Sebahat Tuncel, Ayla Akat Ata ve belediye eşbaşkanlarının da yer aldığı 250’yi aşkın kadın Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Örgütü önünde toplandı. Polis ablukasına rağmen “Jin Jiyan Azadî”, “Bê Serok jiyan nabe” ve “Bijî Serok Apo” sloganları atan kadınlar, alkış ve zılgıtlarla Gaziler Çeşme Durağı’na yürüdü. Burada “Komplocu zihniyete karşı direniş ruhuyla zafere koşmanın zamanıdır” pankartı açıldı, davul eşliğinde halaylar çekildi ve “Umut hakkı ertelenemez” sloganları atıldı.
Barış tercih değil zorunluluk
Kadınlar adına açıklama yapan TJA aktivisti Sebahat Tuncel, kadınların barış için, özgürlük, demokrasi için yıllardır emek verdiğini, bedel ödediğini vurguladı. Sebahat Tuncel, “Savaş ortamı, yaşam alanının olmadığı bir ortamdır. Kadın için bu iki katlı zahmete dönüşüyor. Kadınlar sadece evlatlarını yitirmiyorlar bu savaşta. Aynı zamanda yaşam alanlarını terk etmek zorunda kalıyorlar, coğrafyası yerle bir oluyor. O yüzden barış mücadelesi bizim için tercih değil, zorunluluktur.” dedi.
Öcalan’ı dinlemeden barış olmaz
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Ekim 2024’te yaptığı açıklamayı hatırlatan Sebahat Tuncel, konuşmasına şöyle devam etti: “Bundan bir yıl önce Sayın Öcalan’a ‘Gelsin siyaset yapsın’ çağrısı önemli ve anlamlıydı. Biz yüz yıllık inkarın sonun olmasını diliyoruz bunun. Sayın Öcalan buna cevap verdi. 27 Şubat’ta ‘Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı’ yaptı. Barış bölümü devletle ilgili, Demokratik toplum bizimle ilgili bir bölüm. Yani nasıl yaşamak istiyorsak, öyle bir geleceği inşa edeceğiz. Ama bunun için devletin inkar siyasetinden vazgeçmesi gerekir. PKK çağrıya olumlu cevap verdi. Silahları yakmış bir örgütün demokratik siyasete katılmamasında ki engel, devletin politikasında ısrar etmesidir. Komisyonun iki sorumluluğu vardı. Tarafları dinleyerek birinci sorumluluğunu yerine getirdi ama Sayın Öcalan’ı dinlemediler. Sayın Öcalan’ı dinlemeden barış olmaz. 20 yıldır ağır izolasyon altında olmasına rağmen, Sayın Öcalan’ın rolünü olduğundan küçük göstermeye çalışan zihniyet, anlaşılır gibi değil. Bu sürece barışa yönelik bir direnç var. Bu direnç Kürtlerden yana değil, devletten yanadır.”
Özgür koşullar yaratılmalı
Sebahat Tuncel, “Onurlu barış olacaksa, Kürt kadının, gencinin sesini duyacaksınız. Biz umutla özgürlüğe yürüyen kadınlar olarak, bu gerçekleri bir kez daha hatırlatmak, barış kapısını kapatmamak, yeni yolu yürüyebilmek için devlete sorumluluklarını hatırlatıyoruz. Devletin yapması gereken şeylerden biri tarafların özgür koşullarını yaratmasıdır. Devlet özgür koşulda çalışmasını yapıyor ama Kürt tarafı aynı durumda değil. Bir yıl oldu ama İmralı’da hâlâ tecrit politikaları devam ediyor, bu tecrit barışı da tecrit ediyor. Ankara’da, ‘Sayın Öcalan’ın özgürlüğü halkın özgürlüğüdür’ diyeceğiz. Sayın Öcalan yaptığı bir görüşmede şöyle ifade etti: ‘Benim özgürlüğüm halkın özgürlüğündedir. Tek başına benim özgürlüğümü gündem yapmıyorum.’ Sayın Öcalan kendi özgürlüğünü Kürt halkının özgürlüğünde görüyor. Biz Kürtler, Kürt kadınlar olarak da kendi özgürlüğümüzü Sayın Öcalan’ın özgürlüğünde görüyoruz. Bu bir şart değil, gerekliliktir” diye konuştu.
Biz, bu halkın evlatlarıyız
Yürüyüşün amacına değinen Sebahat Tuncal, “İktidara sesleniyoruz: Daha siz Amed’den çıkışımıza izin vermediniz, daha yolumuz uzun. Ama bilin ki biz kararlıyız. Bu halk 50 yıldır özgürlük yolunu yürüdük, yürümeye devam edecek. Çok büyük emek, bedel verdi ama asla vazgeçmedi. Biz bu halkın evlatlarıyız. Kadınların taleplerini buradan alıp, Ankara’ya götürüyoruz. Amed’den Ankara’ya barış köprüsü kuruyoruz. Özgürlük yürüyüşümüz uzun süredir devam ediyor, devam edecek” ifadelerini kullandı.
Barışın önünü açın
Sebahat Tuncel halka da seslenerek, “Bu mesele sadece Kürtlerin değil, bütün Türkiye halklarının meselesi. Kürtleri düşman gören, yok sayan, dilini, kültürünü, kimliğini inkar eden politikaların sona gelmiştir. Rojava ne olacak diye ne konuşuyorlar. Türkiye’deki, Rojava’daki, Başur’daki, Rojhilat’taki Kürtler de özgür olacak. Eşit özgür olarak birlikte yaşayacağız. Bunun yolu demokratik siyasettir. Demokratik siyasetin önünü açın, barışın önünü açın. Kendimize, kadınlara, halkımıza güveniyoruz” diye kaydetti.
Sebahat Tuncel’in konuşması sık sık, sloganlarla kesildi. Yapılan açıklamanın ardından kadınlar araçların hareket edeceği noktaya doğru yürüyüşü geçti.
Amed’den yürüyüşe geçen kadınların ilk durağı Riha’nın Curnê Reş (Hilvan) ilçesi olacak. Sonrasında Dîlok, Adana, Mersin, Konya ve Ankara ile devam edecek. Kadınların 7 gün sürecek yürüyüşleri, Ankara’da mecliste yapılacak açıklama ile sona erecek. MA/AMED













