Avras Ailesi hedefte

• Yıllarca devlet baskısı yaşadılar, evlatlarının cenazesi Kilyos’ta kaldırım altına gömüldü. Bu da yetmedi, yıllar sonra evlerinin kapısına çizilen “çarpı” işaretiyle uyandılar. Polise gittiklerinde ise “suçlu” muamelesi gördüler.

ERDOĞAN ALAYUMAT / İSTANBUL

Avras Ailesi'nin evinin kapısı, 11 Ocak günü çarpı işareti çizilerek işaretlendi. Bunun aydınlatılmasını isteyen Avras Ailesi, yaşadıklarını gazetemize anlattı. Hamza Avras, olayın olduğu günün gecesinde evde misafirler olduğunu, gece ayrıldıklarını belirterek, “Evden 00.30 sıralarında ayrıldılar. O zaman kapıda ya da duvarda hiçbir işaret görmedim. Evden saat 07.00'de işe gitmek için çıktığımda kapıdaki çarpı işaretini fark ettim” dedi. Oğlu İsmail Avras ise saldırı üzerine polisi aradığını belirtti. Eve gelen polisin, babası Hamza Avras’ın ifadesini aldığını, ardından karakola çağrıldıklarını, burada da babası ve kendisinin ifadesinin alındığını anlattı. 

Polis: Siz yapmış olabilirsiniz

Avras, “Karakola gittiğimizde bizi bir sivil polis ekibi sorguladı. Polis burada bana ‘Kendi kapınızı siz de işaretlemiş olabilirsiniz. Genelde yurt dışına iltica edenler bu yöntemlere başvuruyor, o nedenle bunu siz yapmış olabilirsiniz’ dedi. Niye böyle bir şey yapalım diye tepki gösterince ‘Siz yapmadıysanız o zaman kim yaptı’ diyerek” suçluyu aramak yerine saldırının üzerinin örtülmeye çalışıldığını kaydeti. 

Parmak izi araştırması yapılmadı

İfadeyi alan polis ekibinin daha sonra eve geldiğini aktaran İsmail Avras, “Ev kapısının ve duvarın fotoğrafını çeken polisler herhangi parmak izi araştırması yapmadan evden gitti. Evden ayrılmadan bize ‘Siz bir komşularınıza sorun, onlardan biri yapmış olabilir’ dediler” diye konuştu. Polisin daha sonra oturdukları evi gören MOBESE ve etrafta bulunan esnafın güvenlik kamera kayıtlarını aldığını belirten Avras, güvenlik kamera kayıtlarının kendilerine gösterilmediğini söyledi. 

Siz kim olduğunu iyi bilirsiniz…

Bu saldırının basit bir “adli vaka” olmadığının altını çizen baba Hamza Avras, evlerinde 12 yıldır yaşadıklarını ve hiçbir komşularından şüphelenmediklerini dile getirdi. Yıllarca devlet baskısına maruz kaldıklarını aktaran baba Avras, olayın siyasi boyutunun araştırılmasını talep ediyor. Avras, “Polis bu olayı adli bir olay gibi göstermek istedi. Biz de bu olayın adli değil, siyasi olduğunu düşünüyoruz. Polise bu olayın faillerinin kim olabileceğine dair şüphelerim olduğunu aktardım. ‘Biliyorsan o zaman bize söyle’ diyen polise, ‘Siz kim olduğunu çok iyi biliyorsunuz” dediğini aktardı. Peşini bırakmayacaklarını ifade eden Hamza Avras, suç duyurusunda bulunacağını belirterek, “Polisin olayın üstünü örtebileceğini düşünüyorum” dedi.

Köyleri zorla boşaltıldı

Avras Ailesi'ne dönü baskılar yeni değil. 1990’lı yıllardan bu yana aile, devlet baskısına maruz kalıyor. 1990'da “Örgüte yardım ve yataklık” ettikleri gerekçesiyle pek çok baskıya maruz kaldı. Mart 1994'te ailenin yaşadığı Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Peyndas (Söğütlü) köyü, devlet tarafından zorla boşaltıldı. Aile ardından İstanbul’a göç etti. 

Dava, baskın, tutuklamalar

“Köyümüz boşaltıldığında annem bana hamileymiş” diyen İsmail Avras, devlet baskılarının burada da devam ettiğini anlattı. Gece yarıları evlerine yapılan polis baskınlarının ardı arkası kesilmez. Ailenin birçok ferdi “Örgüt üyeliği”, “Örgüt propagandası”, “Örgüte yardım yataklık etmek” suçlamaları ile birçok kez tutuklanır. 

Birçok şehidi var

Avras Ailesi, şehitleri olan bir aile. Nuri Avras, 1993'te PKK’ye katılır, 1997'de Tatvan kırsalında girdiği çatışmada şehit düşer. Köyleri yakıldıktan sonra PKK’ye katılan Mehmet Sabri Avras ise 3 Haziran 1995'te şehit düşer. Cenazeler, devlet tarafından boşaltıldıktan sonra yakılan Bitlis’in Tatvan ilçesine bağlı Karukan köyünde “toplu mezara” gömülür. 

Kemikleri dahi kaçırıldı

Mezar, 2004'te açığa çıkar. İnsan hakları kurumları ve ailenin girişimi ile toplu mezar açılmak istenir, ancak askerler tarafından gizlice açılıp kemikler kaçırılır. Garzan Mezarlığı yıkılıp mezarlıktan çıkarılan kemiklerin kaçırılmasından sonra aile Adli Tıp Kurumu’na DNA örneği verir. Örneklerden bir sonuç çıkmış değil. Mehmet Sabri Avras’ın cenazesi hala “kayıp”.

Cenazesi hala bulunamadı

Mahsar (Mazlum) Avras ise 2010'da İstanbul’da lise öğrencisiyken gerillaya katılır. Ailesi, Avras’ın 2016'da Şemdinli’de yaşanan bir çatışmada şehit düştüğünü öğrenir. Cenazenin alınması için pek çok girişimde bulunan aile, sonuç alamaz. Mahsar Avras’ın cenazesi de hala bulunmuş değil. 

Abdulkerim 

Abdulkerim Avras, 2013'te Elazığ Fırat Üniversitesi’nde okuduğu sırada ırkçı grupların saldırısına uğrar. Saldırıda yaralanan Avras’ın kafasına 13 dikiş atılır. Bu olaydan sonra okuldan ayrılan Avras, 2014'te gerillaya katılım kararı alır. 23 Haziran 2019'da şehit düşen Avras’ın cenazesi ailesi tarafından teslim alınır ve köyüne defnedilir. 

Welat

Gerilla saflarına 2008'de katılan Velide (Welat) Avras, 2017'de Amed’in Kulp ilçe kırsalında girdiği bir çatışmada şehit düşer. Velide Avras’ın cenazesi ailesi tarafından teslim alınır ve Bitlis’teki köyünde defnedilir.

Kaldırımdan alındı

Hamza Avras’ın amcasının oğlu Burhan Altıntaş, İstanbul’da askerlik yaparken 1992'de askerlik iznine geldiğinde bir daha askere geri dönmez. Gerillaya katılan Altıntaş, 1994'te Siirt’in Pervari ilçesi kırsalında çıkan çatışmada şehitler kervanına katılır. Altıntaş’ın cenazesi, Garzan Mezarlığı’na defnedilir. Daha sonra mezarlık devlet tarafından yıkılınca cenazesi önce İstanbul ATK’ye getirilir buradan Kilyos Mezarlığı’nda kaldırıma gömülür. Aile, ATK’ye verdiği DNA örneği eşleştikten sonra Altıntaş’ın cenazesini 14 Aralık 2020'de Kilyos kaldırımından çıkarmayı başarın ve köyüne götürerek toprağına kavuşturur.

Hala Kilyos’ta kaldırımda

Hamza Avras’ın ablasının oğlu Abdulhamit Döner ise 1993'te PKK’ye katılır, 1995'te Tatvan’da bir çatışmada şehadete ulaşır. Cenazesi Garzan’a defnedilir. Burası yıkılında caneze Kilyos kaldırımına defnedilir. Aile DNA örneği verse de şimdiye kadar henüz bir sonuç alabilmiş değil.