Aydınlık ve karanlığın seçimi

Kadın Haberleri —

Yelda Koçak

Yelda Koçak

  • ‘Cumhur ittifakı’nın şeriat düzenini hayata geçirmeyi amaçladığını söyleyen EŞİK gönüllüsü Yelda Koçak, “Bu seçim aydınlık ve karanlığın seçimi gibi. Kadınları yok sayanlara oy yok” dedi.

Parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine hazırlanan Türkiye, tarihi bir dönemecin eşiğinde. AKP-MHP öncülüğündeki Cumhur İttifakı, seçimler öncesinde de bir kez daha kadın kazanımlarını hedef aldı. HÜDA PAR ve Yeniden Refah Partisi’ni ittifaka dahil edebilmek için kadın haklarını koruma altına alan 6284 sayılı kanun ve nafaka hakkının kaldırılması ile başörtüsü pazarlık konusu haline getirildi. 

Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK) Gönüllüsü Avukat Yelda Koçak, “Tek adam rejimi”nin bir gece yarısı İstanbul Sözleşmesi’ni feshederek Anayasa değişikliği önerisini Meclis’e getirdiğini hatırlattı.

Boşanma, velayet, miras hakkı riskte

Koçak, “Bu Anayasa değişikliği teklifinde ise başörtüsü serbestliği adı altında, kadınların giyim kuşamlarını sınırlayan ve sadece belirli bir dini yorumun tahakkümü altına sokan bir düzenleme getirmek istediler. EŞİK olarak buna karşı itirazlarımızı yaptık. Medeni Kanun’da yer alan boşanma, velayet ve miras hakkı gibi çok önemli haklar da risk altında. Yani kadın-erkek eşitliği temeline dayanan haklarımızın hepsi tehdit altında” diye belirtti.

Şeriatı amaçlıyorlar

AKP-MHP iktidarının kendini kurtarmak için kadın kazanımlarını pazarlık konusu yaptığını kaydeden Koçak, “Özellikle HÜDA PAR’ı geçmişte domuz bağı ve benzeri şeylerle insanları katletmesinden tanıyoruz. Gonca Kuriş’in kaybedilişi ve işkenceyle öldürülmesinden hatırlıyoruz. Yeniden Refah Partisi ve diğerlerinin taleplerine baktığımızda Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun veya 6284 Sayılı Kanunun kaldırılması şartını getiriyorlar. Bu, adıyla sanıyla şeriatla kadın haklarını ortadan kaldıran taleplerdir” ifadelerini kullandı. 

Ev içi emek de pazarlık konusu

Koçak, AKP’nin yıllardır kadınların nafaka hakkını kaldırmayı amaçladığının da altını çizdi. “Nafaka, ev içi emeğini aile birliğine sunan kadınlara bağlanıyor. Çocuklara bağlanıyor. Bunlara karşı çıkıyorlar. Taleplerine baktığımızda Kuran kurslarının açılması, medreselerin açılması var. Bu ülkede zaten bir tarikat sorunu varken daha da kurumsal hale getirmek istiyorlar ve bunu Milli Eğitim Bakanlığı’nın yerine ikame edecek bir pozisyona sokmak istiyorlar” diye belirtti.

Çocuk istismarına meşruluk

Tarikat ve cemaatlerin hukuken kapatılması gerekirken, aksine iktidar eliyle çoğaltılarak daha da aktifleştirildiğine dikkat çeken Koçak, “Kadınların bu gerici zihniyete karşı mücadelesi devam edecek. Türkiye’de 14 Mayıs'ta bir seçim olacak. Kadınları bekleyen tehdit ve risklerin neler olduğunu anlatmamız gerekiyor. 6 yaşında bir çocuğun evlilik adı altında istismar edilişinin yaşandığı tarikat ve cemaatlerin, tüm ülkeye ve devlet kaynaklarıyla yayılmasının önünü açacak ya da kapatacak bir seçim olduğunu anlatmak gerekiyor. Çocuk evliliklerin yaşını aşağıya çekip, istismarı suç olmaktan çıkarmaya çalışıyorlar. Bu suçu işleyenleri affetmeye çalışıyorlar. Bu seçimde bu oylanacak. Kadınların bunu düşünerek seçim sandığına gitmesi gerekiyor” diye belirtti.

EŞİK olarak tüm İttifaklardan İstanbul sözleşmesini yeniden imzalama değil hakkıyla uygulanmasını talep ettiklerini ekleyen Koçak, “Bunu bekliyoruz. Bunun için mücadele edeceğiz. 6284 Sayılı Kadına Yönelik Şiddet ile Mücadele Yasası’nın gerçek anlamda uygulanmasını kadınlar için koruyucu hükümlerin sonuna kadar uygulanmasını talep ediyoruz.”

Seçilebilecek yerlerde aday gösterin

Koçak fermuar sistemine de işaret ederek, eşit temsiliyetin önemine vurgu yaptı. “Kadınların Meclis’te eşit şekilde ve seçilebilecekleri yerlerde gösterilip, eşit bir şekilde Meclis’te yer almaları gerekiyor. Bu bizim önemli talebimiz budur. Bunun dışında kazanılmış haklarımıza müdahale edilmemesi, gasp edilen haklarımızın ise daha iyi bir hale getirilmesini istiyoruz. Özellikle deprem sürecinde 6284 sayılı kanuna en çok ihtiyaç duyulan dönemdir. Çünkü kadınlar, evlerinden yurtlarından çıkıp çadır kentlerde, konteynırlarda yaşıyorlar. Yine gönderildikleri illerde iç göç yaşayan kadınlar, çocuklar ve LGBTİ+lar var” hatırlatmasında bulundu.  

Yok sayanlara oy yok

Koçak son olarak 14 Mayıs seçimlerinin en fazla da kadın hakları açısından hayati önemde olduğunu belirterek şu çağrıyı yaptı: “Bu seçim aydınlık ve karanlığın savaşı gibi ya da seçimi gibi olacak. Oy kullanırken şuna dikkat etmek gerekiyor; kimler bizden oy istiyor? Kimler kadınlardan oy istiyor? Kazanılmış hakları ortadan kaldırmaya çalışanlara, İstanbul Sözleşmesi’nden imzayı çekenlere, ‘6284 sayılı kanunu kaldıracağız’ diyenlere kısacası kadınları yok sayanlara oy yok.” 

ESRA SOLİN DAL-MA/İSTANBUL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.