Barış, artık kapıya bakmamaktır

Ayşe Karagöz

Ayşe Karagöz

  • Eşi gelir umuduyla 32 senedir kapısını hiç kapatmayan Ayşe Karagöz’ün gözü hep kapı aralığında. İlerleyen yaşına rağmen mücadelesinden vazgeçmeyen Karagöz, evinin baş köşesine astığı eşinin fotoğrafıyla her gün sohbet ediyor. Karagöz, “Barış, ben bu kapıya bakmadığım zaman olur” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU / ŞIRNEX

Eşi Ali Karagöz'ün gözaltına alındığı 1993'ten beri akıbetini soran 70 yaşındaki Ayşe Karagöz, barışın ancak adalet sağlanırsa mümkün olacağını söyledi.

Cizîr’de bahçeli küçük bir evde yalnız yaşayan Karagöz, eşinin kaybolduğu gün saatlerce yağan yağmuru ve son sözlerini unutamıyor. Yaşadıklarını tüm detaylarıyla hatırlayan ve sık sık anlatan Karagöz, bu süreçte 6 çocuğunu tek başına büyütüyor. Tüm zorluklara ve baskılara rağmen adalet arayışından vazgeçmeyen Ayşe Karagöz’ün tek talebi, eşinin kaybolmasından sorumlu olan dönemin korucubaşı Kamil Atak’ın yargılanması ve cezalandırılması.

Elleri bağlanarak gözaltına alındılar

Ali Karagöz, Şırnak’ın Cizîr ilçesine bağlı Şax (Çağlayanköy) nüfusuna kayıtlıydı. Cudi Mahallesi’nde ailesiyle birlikte yaşıyor, hayvan ticaretiyle geçimini sağlıyordu. 42 yaşındaydı ve 6 çocuk babasıydı. Cizîr’de 1993'te dönemin korucubaşı Kamil Atak’ın evine yönelik düzenlenen roketli saldırının ardından 27 Aralık sabahı Karagöz Ailesi'nin evi asker ve korucular tarafından basıldı. O gün gözaltına alınan Ali Karagöz’den bir daha haber alınamadı. Görgü tanıklarının aktardığına göre; Ali Karagöz ile birlikte gözaltına alınan İhsan Arslan’ın elleri birbirine bağlanarak, “Kukel Atak” olarak bilinen Kamil Atak’ın evinin bodrum katına götürüldü. Ayşe Karagöz, olay sonrası eşini sormak için Atak Ailesi'nin evine gitti, ancak tehdit edilerek geri yollandı.

Peşimi bırakmazsan senin de başın yanar

Yıllar sonra Cizîr sokaklarında seçim çalışması yapan Kamil Atak’la karşılaşan Ayşe Karagöz, Atak’ın aracına yaklaşarak, “Eşimi göster, oyumu sana veririm” dedi. Atak ise “Elimi bırak, seçimden üç gün sonra gel, eşine ne olduğunu söyleyeceğim” yanıtını verdi. Ancak seçimlerin ardından Karagöz Ailesi herhangi bir bilgiye ulaşamadı. Ayşe Karagöz, seçim sonrası defalarca belediyeye giderek, o dönem belediye başkanı seçilen Kamil Atak’la görüşmeye çalıştı. İki kez içeri alınmayan Karagöz, üçüncü denemesinde Atak’la yüz yüze görüştü. Bu görüşmede Atak, “Bir şey bilmiyorum. Peşimi bırakmazsan senin de başın yanar. Eşinin yolundan gidersin” diyerek tehditte bulundu.

Soruşturma dosyası sonuçlanmadı

Tüm çabalarına rağmen bir sonuç elde edemeyen Ayşe Karagöz, defalarca savcılığa ve karakola başvurdu. Koruculardan herhangi bir bilgi alamadı. Karagöz, 18 Mart 2009’da Cizre Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak eşinin akıbetinin araştırılması için şikayette bulundu. Savcı Adem Akıncı tarafından soruşturma dosyası açıldı ve Karagöz’ün ifadesi alındı. Aynı soruşturma kapsamında, olayda adı geçen Mahmut Atak’ın ifadesi alınsa da aradan geçen yıllara rağmen dosya hala sonuçlanmadı.

Tehditler yüzünden oğlunu gönderdi

Eşini arayarak geçen 32 yılı anlattığı cümlelerle özetlemeye çalışan Ayşe Karagöz, tüm tehditlere ve derin yoksulluğa rağmen adalet mücadelesini sürdürüyor. İki göz odalı evinde, her daim açık bıraktığı kapısıyla eşinin akıbetini sormaya devam ediyor. Eşini almaya geldikleri gün, “Bırakacağız” denilerek evlerinin basıldığını kaydeden Ayşe Karagöz, olayın ardından bir hafta boyunca çalmadığı kapı kalmadığını belirtiyor. Gittiği her yerde ya tehdit edildiğini ya da kapıların yüzüne kapandığını aktaran Karagöz, verdiği mücadelenin başka kayıp ailelerini de etkilediğini, ancak kimi ailelerin tehditler sebebiyle geri adım atmak zorunda kaldığını söyledi. Eşi kaybolduktan haftalar sonra hem kendisinin hem de çocuklarının “Eşinin yolundan gideceksiniz” şeklinde tehdit edildiğini aktaran Karagöz, bu tehditler üzerine oğlunu başka bir şehre göndermek zorunda kaldığını ifade etti.

O gün yağmur hiç dinmedi

Yaşadıklarını anlatırken sık sık “Yolumdan dönmem” diyen Ayşe Karagöz, duygularını şu sözlerle dile getirdi: “O gün bugündür gözüm hep yolda. Çocuklarım o zaman çok küçüktü. Hepsini tek başıma büyüttüm. Gözüm hala yolda. O gün yağan yağmurun sesi kulaklarımda, hiç unutamıyorum. Son damla kanım kalana kadar bu davanın peşindeyim. Kendisi gitti ama ben kemiğinin peşindeyim. Hiçbir kabahati, hiçbir suçu yoktu. Yurtsever bir insandı, arkadaşlarını seviyordu diye bunu yaptılar. Onun katillerini asla affetmeyeceğim. Bizi katlettiler, cezaevlerine koydular. Bu işkence devam ediyor. Her şeye rağmen buradayız.” 

Yolu gözlemediğim zaman barış gelir

Barış tartışmalarına üzerine de konuşan Ayşe Karagöz, şöyle devam etti: “Ben eşim olmadan, çocuklarım da babaları olmadan büyüdü. Bizim gibi binlerce insan var. Savaş olsun demiyorum ama biz de insanız; bizim başımıza gelenleri kim yaşadı? Gözüm bu yolda olduğu sürece barıştan nasıl keyif alayım? Evladını yitirmiş bir anne ne yapsın, kemiğini arayan bir insan ne yapsın? Barış ancak adaletle olur. Barış, bu kapıda yol gözlemediğim zaman olur. Barış, elimdeki bu fotoğraf duvar başında değil, mezar taşında olduğunda olur. Kim ne derse desin, evet, kan akmasın ama ben bir anne ve bir eş olarak adalet istiyorum. Bunları yapanların cezalandırılmasını istiyorum. Ben ölsem bile ne eşimi ne de Cizîr bodrumlarında katledilen gençleri unuturum, unutamam.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.