Barış bizimle kurulur

• TJA aktivisti Adalet Çimen Fidan: “Kadınlar bu sürecin sadece destekçisi değil, öznesidir ve bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürecektir. Özgürlük bizden başlar, barış bizimle kurulur.”

MEDİNE MAMEDOĞLU/AMED

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın 27 Şubat’ta yaptığı “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı”nı sahiplenen kadınlar alanlarda aktif biçimde çalışmalarını sürdürüyor. Bu kapsamda Amed’de binlerin katıldığı “Kadın Barış Yürüyüşü” ile, yine aynı dönemde yapılan Kürt Kadın Parlamenterler Konferansı ve birçok kentte devam eden kadın atölyeleriyle, kadınların sürece dair söz, irade ve eylem gücü açığa çıktı.

Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivisti Adalet Çimen Fidan, kadınların toplumsal barış süreçlerindeki rolünü, Kürt kadın hareketinin geldiği noktayı ve barışın kadın eksenli inşasını gazetemize anlattı.

Kadınlar geri çekilmiyor

Kadınlara yönelik şiddet ve inkar politikalarının devletçi zihniyetin ürünü olduğuna dikkat çeken Fdan, kadının iradesinin her alanda yok sayılmak istendiğini belirtti. Hala kadının adı, fikri, emeği ve kimliğinin görmezden gelindiğine dikkat çeken Fidan, “Kadın hem devletten baskı görüyor hem de feodal ve ataerkil geleneklerden. Kadına dayatılan ‘itaatkar’ profil, tüm toplumu çürütüyor. Biz kadınlar, kimliğimizle, rengimizle, emeğimizle varız ve bu varoluşu kimse yok sayamaz. Kadınlar artık susmuyor, korkmuyor ve geri çekilmiyor” dedi. Fidan, “Kürt kadınlarının yalnızca hak arayan değil; özgür, eşit ve adil bir yaşamı örgütleyen öznelerdir. Bu coğrafyada yaşayan tüm halklar için mücadele ediyoruz. Özgürlük, eşitlik ve adalet bizim temel ilkelerimiz” diye de ekledi.

 

 

Barış kadınla inşa edilir

Fidan, 2013-2015 yılları arasında yürütülen çözüm sürecine ve Öcalan’ın yaptığı barış çağrılarına değinerek, kadınların bu süreçte üstlendiği rolü hatırlattı: “Sayın Öcalan’ın çağrısı sonrası kadınlar barış için alanlara çıktı. Aynı çağrıyı yineliyoruz: Barış, ancak kadın iradesiyle inşa edilebilir. Kadınlar sadece barışı talep eden değil, onu kuran ve taşıyan özne olmalıdır. Çünkü savaşlarda ilk hedef kadınlar olur, en ağır bedelleri de onlar öder. Dolayısıyla barışın kalıcı olması, kadınların bakış açısıyla mümkün” ifadelerini kullandı.

Destekçi değil özneyiz

Son olarak Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün önemine de değinen Fidan, barışın ön koşulunun İmralı tecridinin son bulması olduğunu söyledi. Kadınların artık yalnızca hak talep eden değil, toplumu dönüştüren kurucu bir güç olduğunu belirten Fidan, sözlerini şöyle tamamladı: “Kadınlar bu sürecin sadece destekçisi değil, öznesidir ve bu mücadeleyi kararlılıkla sürdürecektir. Özgürlük bizden başlar, barış bizimle kurulur.”