Barış istiyorsa AİHM'e uysun

Emran Emekçi
- Rêber Apo'nun avukatlarından Emran Emekçi, "Siyasi irade Kürt-Türk demokratik ittifakından yana bir barış istiyorsa 11 yıldır uygulanmayan AİHM kararını uygulamaya başlayarak gösterebilir" dedi.
Emran Emekçi, 'umut hakkı'nın bu kadar gündeme getirilmesinin, hem hukuk devleti olma hem de çözüm sürecini hukuki zeminde sonuca götürmenin gerekçesini birlikte sunmasından kaynaklandığını vurguladı.
MA'nın sorularını yanıtlayan Asrın Hukuk Bürosu'ndan Emran Emekçi, her zamankinden daha fazla demokratik birliğe, uzlaşmaya, Kürt-Türk demokratik ittifakına ve barışına ihtiyaç olduğunu söyledi. Emekçi, barışa her zamankinden daha çok ihtiyaç duyulan günümüz koşullarında İmralı kapılarının açılması ve Rêber Apo'nun özgürlüğünün Kürt sorunu başta olmak üzere savaş, çatışma, kriz ve kaos sorunlarının herkes lehine doğru bir rotada çözüm yoluna girmesini beraberinde getireceğini kaydetti.
'Umut hakkı' turnusol kağıdıdır
Türkiye hükümetinin 'umut hakkı'na karşı evrensel bir temel ve vazgeçilmez infaz hukuku ilkesine istisna getirmesinin kabul edilemez olduğunun, AİHM "Öcalan 2" kararının kanıtladığını belirten Emekçi, meselenin iki yönüne işaret etti:
* Buna karşı Türkiye Cumhuriyeti, zamana yayılı idam anlamına gelen ve AİHM’in işkence yasağı ihlali olarak değerlendirdiği infaz rejimini sürdüren devlet görünümünden çıkacak mı çıkmayacak mı? Meselenin bir yönü böyledir, bu da doğrudan hukuk devleti olup olmama sorunudur.
* Diğer yönüyle Barış ve Demokratik Toplum Süreci ile olan bağıdır. Gelinen aşamada 'umut hakkı' siyasi iradenin hukuka ne kadar önem verdiğini test eden turnusol kâğıdı işlevini görmektedir.
Hukuki zemini de var
'Umut hakkı'nın, AİHM kararı gereği mevzuata yedirilmesi, kendisinin hükümlü statüsünden çıkarılmasının ve bu temelde süreci hızlandıracak özgür ve çalışır koşullara kavuşturulmasının yolunu açacağını vurgulayan Emekçi, şunları söyledi: "Eğer siyasi irade Kürt-Türk demokratik ittifakından yana ve barışı istiyorsa bunu 11 yıldır uygulanmayan AİHM kararını uygulayarak göstermekle başlayabilir. Zaten Anayasa'nın 90. maddesi de bunu emretmektedir. Burada sorun, AİHM kararının Anayasa hükmüne rağmen hayata geçirilmemesidir. AİHM kararı doğrultusunda mevzuat değişikliğine gidilmesi temelinde Sayın Öcalan’ın cezaevi/hükümlü statüsünden çıkarılması, özgür çalışır koşullara kavuşturulması hem hukukun hem de sürecin sağlıklı yürümesinin gereğidir. Bu temelde 'umut hakkı'nın bu kadar gündeme getirilmesinin nedeni, hem hukuk devleti olma hem de çözüm sürecini hukuki zeminde sonuca götürmenin gerekçesini birlikte sunmasındandır."
* * *
İmralı Heyeti'nden tekzip
DEM Parti İmralı Heyeti, Halk TV yazarı Uğur Ergan'ın "Demirtaş'ın tahliyesine Öcalan set çekti" iddiasını yalanladı.
İmralı Heyeti, Halktv.com.tr yazarı Uğur Ergan’ın "Demirtaş'ın tahliyesine Öcalan set çekti iddiasına" ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklama şöyle: "Halktv.com.tr yazarı Uğur Ergan'ın "Demirtaş'ın tahliyesine Öcalan set çekti iddiası" başlıklı yazısında Sayın Öcalan'a atfettiği sözler gerçeği yansıtmamaktadır. Sayın Öcalan'la görüşmelerimizde hiçbir şekilde bu tarz bir değerlendirme yapılmamıştır. Süreç boyunca çeşitli aralıklarla medyadaki belli bir kesim tarafından maksatlı bir yaklaşım sergilenmekte; ısrarlı bir şekilde gerçek olmayan şeyler üzerine spekülasyonlar yapılmaktadır. Bunun ülkede sürmekte olan Barış ve Demokratik Toplum Süreci'ne hiçbir faydası olmayacağı açıktır.
Daha üç gün önce Adalet Bakanlığı tarafından AİHM kararına yapılan itiraz, iktidarın hukuku araçsallaştırmaya devam ettiğini göstermişken; Sayın Demirtaş ve Kobanê Kumpas Davası'ndan tutsak diğer arkadaşlarımızın hukuka aykırı tutukluluk hallerinin sürdürülmesinin sorumluluğunun DEM Parti'ye ve Sayın Öcalan'a ait olmadığını Uğur Ergan da çok iyi bilmektedir.
Demirtaş, Yüksekdağ ve siyasi tutukluların derhal serbest bırakılması AİHM kararlarının, Anayasa'nın, demokratik hukukun ve siyaset ilkelerinin en doğal gereğidir. Ve yazıda iddia edilenin aksine bu gerekliliği Sayın Öcalan da birçok kez dile getirmiştir.
DEM Parti İmralı Heyeti olarak, bu maksatlı yaklaşımın sahiplerini spekülatif çabalarını terk etmeye, ülkenin barışı ve yurttaşların yararı için çalışmaya davet ediyoruz."










