Bazı düzenlemeler ön açıcı olur

Tuncer Bakırhan

Tuncer Bakırhan

  • DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, insani, somut ve güven arttırıcı bazı düzenlemelerin bayram sonrasına bırakılmadan yapılmasının ön açıcı olacağını söyledi. 
  • Hukuki ve siyasi düzenlemeleri yapmanın siyasete düşen büyük bir sorumluluk olduğunu vurgulayan Bakırhan, barışın ve çözümün adresi olarak bir kez daha Meclis’i işaret etti. 

DEM Parti Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, 12 Mayıs’ın Türkiye’de artık bir takvim yaprağı olmadığını belirterek, "Büyük bedellerle yürütülen mücadele yerini artık meselenin çözümüne ve demokratik bir toplumun inşasına bırakıyor. Bu karar; Kürt-Türk ilişkilerinde demokratik bir zemini kurma, ortak bir vatan fikrini büyütme ve barışçıl bir çözümü geliştirme çağrısıdır" dedi. 

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eşbaşkanı Tuncer Bakırhan, partisinin dünkü Grup Toplantısı'nda konuşmasına 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı'nı kutlayarak başladı. 

Çözümün kapısı aralandı

Çok önemli bir sürecin içerisinde olduklarını, yıllardır umutla bekledikleri bir sürecin kapısının aralandığını kaydeden Bakırhan, "Umarım barışla, eşit yurttaşlıkla bunu taçlandırır, 86 milyon Türkiye’de yaşayan yurttaşımıza armağan ederiz. Acılarla yoğrulmuş bir tarih yaşadık hep birlikte. On yıllardır insanlar, bütün baskı politikalarına rağmen umudunu büyüttü. Milyonların bugünleri beklediği bir süreç içinde yaşıyoruz" dedi. 

Önemli bir şans ve fırsat

PKK’nin yaptığı kongre ve ardından 12 Mayıs’ta açıklanan kararların, demokratik çözüm için bir şans, barış için çok önemli bir fırsat ortaya çıkardığına dikkat çeken Bakırhan, şöyle devam etti: "12 Mayıs, Türkiye’de artık bir takvim yaprağı değil, geçmişin büyük yüklerini hafifletmenin başlangıç günü olarak tarihe geçecektir. 27 Şubat’tan 12 Mayıs’a uzanan bu kısa ama tarihi süreç, bir dönemin kapanışını ve yeni bir dönemin açılışını ilan etti. Sayın Öcalan’ın öncülüğünde yaşanan dönüşüm, hem Kürt siyasal tarihi hem de Türkiye tarihi açısından belki de en sarsıcı olaylardan biridir.

Sadece Kürtlere değil

Büyük bedellerle yürütülen mücadele, yerini artık meselenin çözümüne ve demokratik bir toplumun inşasına bırakıyor. Bu karar; Kürt-Türk ilişkilerinde demokratik bir zemini kurma, ortak bir vatan fikrini büyütme ve barışçıl bir çözümü geliştirme çağrısıdır aynı zamanda. Bu çağrı yalnızca Kürtlere değil, Türkiye toplumuna ve uluslararası kamuoyuna da verilmiş çok önemli bir mesajdır. 86 milyondan, yani bizden beklenen şey; haklarımıza ve geleceğimize en güçlü şekilde sahip çıkmamız, sözümüzü büyütmemiz ve demokratik siyaseti dönüştüren bir irade ortaya koymamızdır.

 

 

Siyasetin görevi açıktır

Siyasetin görevi ise apaçık ortadadır. Barış sürecini kalıcı kılmak, hukuki ve siyasi düzenlemeleri yapmak, siyasete düşen büyük bir sorumluluktur. Uluslararası kamuoyuna düşen de bu süreçte gerçek anlamda destek olmak ve omuz vermektir. Başta Meclis olmak üzere siyasi partiler, sivil toplum, demokratik kitle örgütleri, aydınlar, yazarlar ve sanatçılar bu sürecin gerçek sahipleridir. Bu sürecin başarıya ulaşmasında ellerinden geleni yapacaklarına kuşkumuz yoktur.

Bahçeli'nin yaklaşımı değerli

Sayın Devlet Bahçeli, yaptığı açıklamada barış havasının kalıcı ve gerçekçi olması; siyasi ve hukuki adımlarla siyasetin güçlendirilmesi gerektiğini belirtmiş, bu belirlemeyi çok değerli buluyoruz ve bu yapıcı yaklaşımı yürekten destekliyoruz. Yine aynı şekilde, Sayın Özgür Özel’in 'Kalıcı toplumsal barışın olması, atılacak adımların samimiyeti ve hukukiliğine bağlıdır' tespiti de son derece kıymetli ve değerlidir. Tam da bu açıklamalardan sonra insani, somut ve güven artırıcı bazı düzenlemelerin bayram sonrasına bırakılmadan yapılması Türkiye’nin önünü açacaktır. Kurban Bayramı çifte bayram haline getirilecektir. Bu konuda da yürütme erkinin üzerine düşen görev ve sorumluluğu yerine getirmesini beklediğimizi belirtmek istiyorum.

Barış limanına doğru

Sayın Bahçeli'nin 22 Ekim’de cesur çıkışı, 27 Şubat'ta Sayın Öcalan'ın tarihi çağrısı, 10 Nisan’da Sayın Erdoğan’ın süreci sahiplenmesi ve gösterdiği kararlılık, barış limanına ulaştırmanın rehberi olmuştur. 12 Mayısta PKK’nin yeni bir dönemin kapısını aralayan kongre kararları ise eşit ve demokratik geleceği müjdeliyor. 

Geçmişin yükleri karartmasın

Kederi yüzyıllardır birlikte yaşadık. Şimdi ortak kaderi ve kardeşliği büyütme ve çoğaltma vaktidir. Artık ölümden değil, yaşamdan çatışmadan ve şiddetten değil barıştan yana olma zamanıdır. Artık geçmişte taşıdığımız yükler, geleceğimizin üzerimize karabasan gibi çökmesin. Çabamız sözde kalmasın. Gelin, birlikte bu zahmetli ve zor süreci dayanışarak barış sürecine ulaştıralım.

Barışı ertelemek haramdır

Bizler elbette geçmişi unutmayacağız, geçmişle yüzleşeceğiz. Ama geçmişe takılmadan da demokratik, eşitlikçi, barışçıl bir Türkiye'yi inşa etmeye çalışacağız. Yeter ki cesur ve kararlı olalım. Yeter ki siyasi ikballerimizi, o kandan ve ranttan beslenen anlayışları barışın önüne koymayalım. Alevilerin semahında, Sünnilerin duasında, Türklerin türküsünde, Kürtlerin dengbêji kilamında, Ermenilerin ağıdında, Çerkeslerin dansında, Lazların horonunda gelin hep birlikte barışı bulalım. Bugün barışı ertelemek haramdır.

Çözümün adresi Meclis'tir

Bütün bu temennileri gerçeğe dönüştürecek barışın ve çözümün adresi Meclis’tir. Sayın Öcalan da Meclis'i işaret etti. PKK de kongrenin sonuç bildirgesinde Meclisi işaret etti. Biz de diyoruz ki egemenlik kayıtsız şartsız milletindir sözü artık gerçeğe dönüşsün. Meclis milletin barış çağrısına kulak versin, bunun kurucu gücü olsun. Başta Meclis olmak üzere herkesin sorumluluk üstlenme zamanıdır. Görevlerini yerine getirme zamanıdır. Bu tarihi süreçten artık kimsenin kaçarı yoktur.

Engeller kaldırılmalıdır

Silahlar susuyorsa demokratik siyaset konuşmalıdır. Demokratik siyasetin önündeki engeller kaldırılmalıdır. Demokratik siyaset ve çözüm hepimize güçlendirecek ve zenginleştirecektir. Devleti, artık denetleyen, kontrol eden, cezalandıran karakterinden çıkararak; düzenleyen, adaleti dağıtan, özgürlükleri koruyan bir karaktere kavuşturalım. Devleti ve cumhuriyeti demokrasiyle buluşturmak için yasal ve kurumsal zemini gelin birlikte inşa edelim.” ANKARA

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.