Bir nehir gibi akmak: Dr. Sîrwan

Forum Haberleri —

Dr. Sîrwan (Kawa Elî Salih)

Dr. Sîrwan (Kawa Elî Salih)

  • Sîrwan, Doğu Kurdistan’ın en uzun nehridir. Sîrwan sınır tanımazlığın, coşkuyla akışın sembolüdür. Dr.Sîrwan da böyleydi. O nerede olursa olsun bir nehir gibi akardı

Ev gomeyî çîrok nîvîsaka tîya

Xwenkinra çavê bi nav bin ya gera

Ke vird bu we

Revanî ev şuneyî kalemî teda nustuwe

Mahsî sorey dayîk geray hezaran kurte cîrokê teda xistuwa.

(Şerko Bêkes)

 

(Bir göl ki…

bir göz bu göle baka durur.

tarih anlatıcılar içinde boğulmuş

göz

dikkat kesilir

bir de

ne görür…

kalemin yattığı yerde

ana alabalık binlerce öykü yumurtası koymuştur )

 

SERHAT MASİS

Kandil dağının eteklerinde bir köyde özgür yurttaş hareketinin açtığı akademinin bahçesinde oturmuş sohbet ediyoruz. Tüm toplumun siyasete katılabilmesi için, siyasetin toplumsallaşabilmesi, demokratikleşebilmesi için açılmış bir akademi.

Gençler, kadınlar grup grup sohbet ediyor. Aso adında bir gerilla etrafında bir grup genç toplanmış. Aso Soranca bir şiir okuyor.

“Dengê şiqartey dagîrsav

Çing li ser şan tarîkayî beşeyî ravna

Kê çî her ev denge şiqarteyîş

Gerayevaw

beşeyî suvtand”

(devrim ilk başladığında bir kıvılcım gibiydi

Sık ormanların karanlıklarını bile kaçırttı.

Ne zaman ki kıvılcım ateş oldu

Dün aydınlattığı ormanı

Bugün yaktı.)

Zulme karşı dursun diye…

Aslında Güney halkının şimdi yaşadığı duyguları çok güzel özetliyor. Başlangıçta o kadar bedel vermiş oldukları devrim şimdi tam bir yolsuzluklar devletine dönüşmüş. Şimdi kurdukları akademiyle siyaseti öğrenip buna karşı durmak için örgütleniyorlar. Binlerce yiğit kadın peşmergenin, Kürt anasının emeğinin üstüne kurulu sistemde şimdi yüzlerce kadın kendini yakıyor. İşte bunun için halk kendini eğiterek buna karşı durmayı öğreniyor.

Akademinin ismi Dr. Sîrwan Akademisi.

“Dr. Sîrwan kim?” diye soruyorum. Grup içinde oturmuş orta yaşlı esmer gerilla,

“Bizim komutanımızdı”, diyor.

Susuyor. Herkes Rêbîn adlı gerillaya kulak veriyor.

“Oğlum’un valizi sırtında

Gider Sinê garajına

Oğlumun adı Kawa’dır

haykırır garajdaki bir genç

Silêmanî, Silêmanî! diye

Gözleri ışıl ışıldır

İhtiyaç yoktur, sınır yoktur artık

Gidilir Sinê’den

Silêmanî’ye…

Hayalim budur dostlar

Hayalim budur" diye bir şiir okudu. Durdu. Tüm Kurdistanlıların hayali bu sahte sınırların kalkmasıdır. Yıllardır her kes bu hayali taşır. Sîrwan (Kawa Elî Salih) bu sınırın güney tarafında bu hayallerin yoğun olduğu bir süreçte, 1960’lı yıllarda Süleymaniye’de doğar.

Süleymaniye, Kürt tarihinde ilk isyanlardan birine yurt olmuş bir diyardır. Aydınlanma şehri, şiirin kenti derler Süleymaniye’ye. Dağlar ortasında kurulmuş bir şehirdir.  Doğduğu yıllar Kurdistan’da Enfal harekatının başladığı yıllardır. Bu zulme karşı dursun diye ismini Kawa koyarlar. Yıllar geçer büyür. Bağdat’ta Fen Fakültesi’ne gider. Siyasi görüşlerinden dolayı okuldan atılır. Bir dönem Komalayen Rençderan örgütüne ilgi duyar. İran-Irak savaşının başlamasıyla birlikte Doğu Kurdistan’a geçer. Burada Farsça öğrenir. Doğu Kurdistan gerçeğini tanır. 1985’de Avrupa’ya gider. Danimarka’ya yerleşir. Burada kendini Kurdistan tarihi ve gerçeğini araştırmaya verir. Bu yıllarda PKK ile tanışır.

Kurdistan ulusal kurtuluş mücadelesini, yabancı kamuoyuna, kurumlara tanıtma ve önemli şahsiyetlere anlatmak için yürütülen çalışmalarda aktif olarak yer alır.

Halk serhildanlarında öncü

Önder bir devrimci kişiliğe sahip olan Sîrwan heval, asıl mücadele alanının Kurdistan olduğu bilinciyle Avrupa'dan ayrılma kararını verir ve 1980'li yılların sonunda Mahsum Korkmaz Akademisi’ne gider. Buradaki eğitimden sonra mücadele azmi daha da bilenen Sîrwan yoldaş, yıllardır özlemini çektiği topraklara döner. Körfez Savaşı patlak verdiğinde, Güney Kurdistan'da halkın yanındadır. Zaxo Bölgesi'ndeki halk serhildanlarında öncüdür.

1 Nisan 1991 tarihinde birkaç arkadaşıyla birlikte Kurdistan Azadi Partisi'ni kuran Sîrwan heval, Güney Kurdistan şehirlerinde hummalı bir örgütleme çalışmasına girişir. O, özellikle ulusal birliğin gerekliliği üzerinde çalışmalarını yoğunlaştırır. Bir yandan emperyalizm ve işgalci güçlerin plan ve kirli oyunlarını boşa çıkarmaya çalışırken, diğer yandan da PKK gerçeği ve PKK'nin amaçlarını halka anlatmak için büyük bir çalışma sergiler. O, Güney'deki güçlerin gerçek yüzünü de halk nezdinde teşhir etmekten geri durmaz. Sîrwan hevalin inancı, Güney'deki gerici güçlerin dağıtılıp etkisiz kılınması ve yerlerine ilerici ve devrimci güçler ile demokratik bir sistemin yerleştirilmesi için, halkın bilinçlendirilip hazırlanması yönündedir. O, eski ve geriyi yıkmayı yeterli görmüyor, "Önemli olan yıkılanın yerine yeniyi doğru dürüst yerleştirip işletmektir" der. O, Güney Kurdistan'ın genelinde bu bakışı esas alarak çalışmalar yürütür, Germiyan, Süleymaniye, Hewlêr, Duhok, Zaxo ve daha birçok alanda durmadan çalışır.

1992'in son aylarında Türk ordusunun KDP ve YNK'yi PKK'ye saldırttığı Güney Savaşı sırasında Sîrwan heval, mücadelesini Duhok'ta sürdürüyordu. Savaşın başlamasıyla birlikte, Sîrwan heval, kendini o sırada sıcak savaş içinde olan gerilla birliklerine ulaştırır. Çarpışmalarda yaralanır. Tedavisinden sonra, Zelê Kampı’nda bir süre kalır. Burada basın-yayın alanında çalışmaya başlar. Soranca ve Arapça çıkan Welat gazetesindeki çalışmalarını yoğunlaştırır.

Bu arada Dr. Sîrwan heval, PKK'nin düşüncelerini ve siyasal tezlerini tercüme ederek kitlelere basın yoluyla aktarmada anlamlı bir çalışma yürütür.

Daha sonra Hewlêr'de faaliyet yürüten Sîrwan heval, yeniden resmi yayın hayatına başlayan Welat gazetesinde ihanet kavgasına karşı etkili yazılar yazar. Halkın bu savaşa karşı durması için anlamlı çalışmalar yürütür. 1995 başlarında bu çalışmaların ancak bir politik örgütlenmeyle yürüyebileceğine inanan Sîrwan heval, bundan sonra çalışmalarının bu tarihte kurulan YNDK (Yekitiya Niştîmanên Demokratên Kurdistan) içinde yürütür. YNDK'nin ilk konferansında örgütün sekreteri seçilir.

Güney Kurdistan'ın birçok şehrinde geniş halk kitlelerine yönelik toplantılar, seminerler yaparak, halkı ulusal kurtuluş savaşında gerekli ve uygun yerini almaya davet eder. Hewlêr, Süleymaniye, Germiyan ve buralara bağlı ilçe ve köylerdeki yurtsever halk bu çalışmalardan çok etkilenir. O yörenin halkı halen ondan bahseder. Emperyalist güçlerin maşası olarak kendini kullandırtan, PKK'ye ve Kurdistan halkına karşı savaşan ilkel-milliyetçi güçlere tavır alan Sîrwan heval, halka "İhanet savaşının, çatışmalarının, bu çatışmaları yürüten partilerin, gericiliklerinden ve dış güçlerin maşası olmalarından kaynaklandığını" çok çeşitli ve etkili yöntemlerle kavratır.

Rêbîn durdu.

Sîrwan…Coşkuyla akışın sembolü

Serin bir kavak yeli esti.

“Sîrwan ne demek?” diye sordum?

Rêbîn derin bir nefes aldı ve devam etti;

Sîrwan, Doğu Kurdistan’ın en uzun nehridir. Sine’den Qışlak, Kirmanşan’dan Gaveru, Merivan’dan Zirebar, Hewraman’dan Pava Çaylarının birleşmesinden oluşur. Sınır tanımaz. Doğu Kurdistan’ın sarp dağlarından doğar, Halepçe’den geçerek Derbendixan gölüne dökülür. Sîrwan sınır tanımazlığın, coşkuyla akışın sembolüdür.

Dr.Sîrwan da böyleydi. O nerede olursa olsun bir nehir gibi akardı. Sîrwan Kurdistan toprağına bereket getirir. Sîrwan’da dünyanın dört bir yanına gitse de toprağına akmayı hiçbir zaman bırakmadı. O bir nehir gibi bereket getirdi Kurdistan toprağına.

“Ne oldu Dr. Sîrwan hevale?” diye soruyor bir başka genç.

Rêbîn, Sîrwan’ı hatırlamanın verdiği özlemle;

Dr. Sîrwan ve 4 arkadaşı, 4 Ekim 1996 tarihinde iç savaşta öldürülen bir peşmergenin evine taziyeye gittikleri Süleymaniye'nin Dukan kasabasına bağlı Qelaçoxa köyünden dönerken peşmergeler tarafından pusuya düşürülürler. Dr. Sîrwan ve arkadaşları peşmergelerin yaylım ateşi sonucu olay yerinde şehadete ulaşır.”

Toprağa düşse de bedenleri,

Şimdi yaşıyor fikirleri

Yaşıyor Sîrwan…

Hayali olan halkın bilinçlenmesi için şimdi onun adına akademilerde Özgürlük umutlarıyla dolu Sîrwanlar yetişiyor.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.