Bizi durduramazsınız!

• Polisin saldırısı sonrası Strasbourg DKTM'de toplanan kitle, özgürlük nöbetini sürdürmekte kararlı, önderliğini özgürleştirmekte ve tecridi kırmakta gözü pek...

 

JİYAN ELMA/STRASBURG

Almanya'daki uzun yürüyüşün haklı yorgunluğu, Hollanda'daki festivalin verdiği moral ve heyecan ile 13:00'te başlayacak miting için sabah güneş doğmadan Avrupa'nın onlarca şehrinden gelen binlerce kişi Avrupa Konseyi binası önünde 10 yıldır sürdüğü gibi tekrar büyük bir inat ve azimle toplanıyor. Kimler yok ki; uzun saçlı aydınlar, inatçı komünistler, sürgün akademisyenler, kayyum darbesi görmüş siyasetçiler, Rojava'da savaşmış Fransızlar, devletin yaptığı işkencelerden dolayı sırtında oluşan çizgileri birleştirsek bir dünya haritası çizebileceğimiz onlarca genç, mor kadınlar, onurlu anneler ve geri kalan yüzlerce kişi...  

"Kulağınızı açın bir an, bir uykudan uyanır gibi ayılın bir an, siz de duyacaksınız, kendi dillerinde ıslık çalamayanlar, şimdi heyecan ve tutku dolu türküleri ile göklerin yedi katına, kutsal ordular gibi dizilmiş, ahı kalmışları son nefesinden diriltir gibi her biri yerini bulmuş, hiç biri sırasını şaşırmayan melodiler gönderiyorlar" diyordu Armanç Kerboran. 
Strasbourg'da önderleri Öcalan’a sahip çıkmakta ve özgürlüğü sağlanıncaya dek verilecek bütün savaşları vermekte kararlı binlerce kişinin bir araya gelişi ile miting başladı...

İngiltere, İtalya, Avusturya, Fransa, İspanya gibi onlarca Avrupa ülkesinden gelen Kürdistanlıların enternasyonal dostları dayanışma mesajlarını paylaşıp her konuşmayı “Bijî Serok APO” ve “Jin Jiyan Azadî” sloganı ile bitiriyor. 
Konuşmalar tamamlanıyor, halaylar çekiliyor ve gençliğin kurduğu komün çadır köye geçiliyor... Yaklaşık 150 çadır kuruluyor ve bir ay sürecek bir eylemin planlanması yapılıyor. Eğitim, atölye, çalıştay derken herkes köyde harıl harıl bir işin ucundan tutmuş koşturuyor. Zamansız bir çan çalıyor St. Maurice Kilisesi’nden. Ve polis gençlere saldırmaya başlıyor. Gençler polisin karşısında komün köy için etten bir duvar örüyor. Biber gazıyla dağıtılan kitleye yönelik gözaltı başlıyor. 60-65 yaşlarında bir anne “Stop it, Stop it” diyor. Çok sonra öğreniyoruz ki bu anne 2010'da Amed'de polisin karşısında “Êdî Bese" çıkışını yapan aynı anne. Polis her yerde aynı polis; Gezi direnişinde, Hevsel direnişinde ve burada... Faşizm aynı faşizm. Buna karşı Kürdün direnişi de gittikçe büyüyor...

Polisin saldırısı sonrası Strasbourg DKTM'de toplanan kitle, özgürlük nöbetini sürdürmekte kararlı, önderliğini özgürleştirmekte ve tecridi kırmakta gözü pek...
Armanc Kerboran yoldaşın kaleminden bitirelim:
“Dilimiz dönüyor artık. Yüreğimizin hissettiği gibi… Sevgilerimiz uçurumlardan düşmediği gibi içimizde doğanlar, bir karanlık kuyuda, gerçek ile hayal arası bir tanımsızlıkta asılı kalmıyor…”