Bu devlete inanmıyoruz

Pakize Nayır, Sêvê Demir ve Fatma Uyar

Pakize Nayır, Sêvê Demir ve Fatma Uyar

  • Silopiya'da 10 yıl önce katledilen üç kadından biri olan Sevê Demir'in annesi Sakine Demir: Kürt halkı, Türkler bir şey verdi ya da verecek diye özgür olmayacak, mücadelesi ve yitirdiği evlatlarının emeği sayesinde özgür olacak.
  • Pakize Nayır'ın annesi Behiye Nayır: Memleket Kürtlerin, toprak Kürtlerin. Dağlarımızı çölleştirdiler, ağaç bırakmadılar, su kaynaklarımız kurudu, yaşam alanlarımız yok edildi, köylerimiz yakıldı. Ellerini topraklarımızdan çeksinler. 
  • Fatma Uyar'ın annesi Hatice Uyar: Kendimize ve Sayın Abdullah Öcalan'a güveniyor ve inanıyoruz, ancak bu devlete inanmıyoruz. Süreç deniliyor ama hukuki zemin yok, bombardıman sürüyor. Nasıl inanalım? 

Sokağa çıkma yasakları döneminde katledilen Sevê Demir, Fatma Uyar ve Pakize Nayır'ın anneleri, sürecin ilerleyebilmesi için saldırıların durması, cezaevi kapılarının açılması ve Kürt Halk Önderi'nin fiziki özgürlüğü gibi somut adımların atılması gerektiğini söyledi.  

Şirnex'in Silopiya (Silopi) ilçesinde 2015'teki sokağa çıkma yasakları döneminde katledilen Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) PM Üyesi Sevê Demir, Silopiya Halk Meclisi Eşbaşkanı Pakize Nayır ve Özgür Kadın Kongresi (KJA) Üyesi Fatma Uyar'ın anneleri, MA'dan Zeynep Durgut'a konuştu. Sevê Demir'in annesi Sakine Demir, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı'na işaret ederek, "Sayın Abdullah Öcalan'ın çağrısı yerindedir ve bütün dünya tarafından bu çağrı kabul edildi. Bugün Türkler ne derse desin Kürtler özgürleşti artık. Hiç kimse, PKK silah bıraktı biz savunmasız kaldık, korkuyoruz, demesin. Bizler daha güzel yaşayacağız. Biz Kürtler artık eski Kürtler değiliz. Bu süreç amacına ulaşacak. Devlet somut adım atmadığı, Sayın Abdullah Öcalan fiziki özgürlüğüne kavuşmadığı ve cezaevlerinin kapıları açılmadığı müddetçe bu süreç ilerlemez. Bugün hiçbir güç mücadele ile elde ettiğimiz kazanımlarımızı elimizden alamaz, kimse bizi yok sayamaz" dedi. 

 

 

Kabul, karşılıklı olmalı

Mücadelede ödenen bedellere dikkat çeken Sakine Demir, "Bizler nasıl ki onlarla birlikte yaşamı kabul ediyorsak onlar da bizi kabul etmelidir. Bugün Kürt halkı, Türkler bir şey verdi ya da verecek diye özgür olmayacak, Kürtler verdiği mücadele sayesinde, yitirdiği evlatlarının emeği sayesinde özgür olacak. Kürdistan'da hangi sokağa girseniz bir cenaze var, Kürtler özgürlüğü için ağır mücadele verdi. Biz Sayın Abdullah Öcalan'a inanıyoruz. Mademki PKK silahını bıraktı, artık devlet de somut bir adım atmalıdır" diye konuştu. 

Cezaevi kapıları açılmalı

Pakize Nayır'ın annesi Behiye Nayır, onca katliam, zulüm ve haksızlığa rağmen barışı savunduklarını belirterek, "Kürt halkı, hak ve hukuk mücadelesinden vazgeçmiyor. Sayın Abdullah Öcalan'a barış sürecini başlattığı için teşekkür ediyoruz. Bu sürecin amacına ulaşması için cezaevi kapıları açılmalıdır. Kürt tarafı üzerine düşen sorumluluğu yerine getiriyor. Onlar da gereken adımları atmalıdır" dedi. 

 

 

Ellerini çeksinler

DAİŞ'in Kuzey ve Doğu Suriye'ye saldırıları sürecinde Türkiye'nin desteğine işaret eden Behiye Nayır, şunları söyledi: "Türkiye DAİŞ'in orada olmasını kabul ediyor ama Kürtlerin orada haklarını kazanmasına izin vermiyor. Memleket Kürtlerin, toprak Kürtlerin. Dağlarımızı çölleştirdiler, ağaç bırakmadılar, su kaynaklarımız kurudu, yaşam alanlarımız yok edildi, köylerimiz yakıldı, bu bize yapılmış hakarettir. Ellerini topraklarımızdan çeksinler." 

 Devletin attığı adım yok

Fatma Uyar'ın annesi Hatice Uyar ise Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın çağrısı ve ardından PKK'nin attığı adımları hatırlatarak, "Ancak devlet halen tek bir adım bile atmış değil. İlkin cezaevleri boşaltılmalı, hasta tutsaklar bırakılmalıdır. Benim eşim de hasta tutsak ve 14 yıldır cezaevinde, ancak bırakılmıyor. Bu devlet ne bir adım atıyor ne de bir şey söylüyor. İnsanlar devletin adım atmasını bekliyor" dedi. 

 

 

Kendimize güveniyoruz

Devletin samimi olup olmadığı sorusunu soran Hatice Uyar, şöyle devam etti: "Bahçeli'nin kendisi, 'Abdullah Öcalan Meclis'e gelsin konuşsun' dedi. Bu süreci onlar başlattı, ancak bizler her şartlarını yerine getirirken, onlar halen sessizler. Bizler kendimize ve Sayın Abdullah Öcalan'a güveniyor ve inanıyoruz, ancak bu devlete inanmıyoruz. Onlara inanabileceğimiz bir adımı halen atmadılar. Halen 30 yıllık tutsakların tahliyesi erteleniyor, siyasi tutsaklar bırakılmıyor. Barış süreci deniliyor ama bir taraftan da operasyonlar yapıyor, bombardıman yapıyor. Biz nasıl inanalım? Demek ki ortada bir barış süreci yok. Bu devlet bizim için bir şey yapmadı. Kürt halkının güvenini kazanmak istiyorlarsa somut adım atmak zorundalar. 3-4 ay oldu halen Sayın Abdullah Öcalan'ın şartları yerine getirilmedi, hukuki bir zemin yaratılmadı. Bu da sürece olan inancımızı kırıyor. Eğer gerçekten huzur istiyorlarsa o zaman adım atsınlar." ŞIRNEX

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.