Bu isyan başka bir isyan

İlham BAKIR yazdı —

  • Kürt’ün tutsak dilinde söylenmiş bir sloganın başta İran’daki Azeri, Beluci, Fars halkları olmak üzere dünyanın bütün sokaklarında Kürtçe yankılanıyor oluşu bizlere bir Kürt kadın baharını ve bir Ortadoğu kadın baharını müjdeliyor.
  • Irak’ta bir Kürt kentinde erkek Kürt yönetiminin ihaneti ve işbirliği ile sömürgeci güç tarafından Kadın kurtuluş ideolojisinin fikir emekçisi, öncüsü bir kadın sırtından on bir kurşunla vurularak katlediliyor.

 

Bugün dünyanın dört bir bucağında sokağa çıkan, direnen, erkek düzene isyan eden kadınların dilinde aynı slogan yükseliyor: “Jin! Jiyan! Azadî!” Bu sözcükleri sadece slogan olarak değerlendirmek doğru olmaz. Bu kısa ve öz bir özgürlük manifestosu aslında. Kadının özgürlüğünün, ancak ve ancak yaşamı bir bütünen özgürleştirebileceğinin en özlü ifade edilişi.

Türkiye’de sosyalist mücadelenin ciddi bir şekilde yükseldiği, sokağın çok ciddi biçimde hareketlendiği, demokratik sosyal mücadelenin, işçi ve öğrenci hareketlerinin büyük bir ivme kazandığı dönem olan altmışlı yıllar ne yazık ki kadın mücadelesi adına ne bir perspektifin ne de bir programın olduğu yıllardır. Bütün bu mücadele pratiği içerisinde kadınların da ciddi bir şekilde var oluşuna rağmen. Bütün mücadeleler erkek öncülüğünde gelişmektedir ve erkek öncülüklü mücadele pratiği, kadının kurtuluşunu devrimden sonraya ertelemiştir. Kadın kurtuluşunun, devrimin mayası olduğu görülememiş yahut görülmek istenmemiştir. 

Doktor Hikmet Kıvılcımlı’nın 1968 yılında yazdığı “Kadın Sosyal Sınıfımız” adlı makalesinde bu gerçeği görebilmiş ve kadını devrimin mayası olarak tanımlamıştır. Kadın kurtuluşu gerçekleşmeksizin, toplumsal kurtuluşun gerçekleşemeyeceği hakikatini kavramış ve bunu dile getirmiştir. Ancak ne yazık ki bu makalenin Türkiye sol sosyalist hareketi üzerinde bir etkisi olmamıştır. Sonuç 12 Eylül rejimin karanlığıdır. İran’da Şah rejimini devirmek için mücadele eden sosyalistlerin de böyle bir perspektifi yoktur.

Üstelik mollalarla anti-emperyalist paydada bir ittifakı gerçekleştirebiliyorken, devrimci mücadele içerisindeki ciddi kadın mevcudiyetine rağmen böyle bir perspektif geliştirilemiyor, ya da geliştirilmek istenmiyor. Sonuç, molla rejiminin sosyalistlerden aldığı destekle Şah rejimini devirip ülkeyi bütün İran halkı için, özellikle sosyalistler için ama özellikle kadınlar için kapkaranlık bir zindana dönüştürüşüdür. 

Tıpkı kıvılcımlı gibi Ortadoğu gerçeğinin, devrim ve toplumsal mücadele hakikatinin kadının devrime öncülük edişinde ve kadının kurtuluşunda olduğunu bir başka düşünür daha da fark eder. Öcalan bu gerçeği fark etmekle, bu gerçeği iliklerine kadar kavramakla kalmaz, kadın öncülüğünün pratikleşmesini sağlayacak muazzam örgütlenmeler yaratır. Bugün Ortadoğu’da özgürlük mücadelesini omuzlayan, her türden gerici, baskıcı diktatörlüğe, yönetime, düşünceye karşı kanıyla canıyla mücadeleyi yürüten kadın kurtuluş hareketidir. Nasıl ki Suriye’de bu gerçeklik kavrandı ve kadın öncülüğünde bir devrim mayalandıysa aynı durum bugün İran’da gerçekleşmektedir. Nasıl ki Irak’ta bu gerçeklik kavranmadıysa, ne Arap ve Türkmen halkları ne de Kürt halkı ve özellikle de tüm uluslardan kadınlar Saddam rejimini aratmayan gerici erkek yönetimlerin baskısı altında inlemekteyse. 

İran halkları, İran’daki her halktan ve inanıştan kadın Kürt kadınının öncülüğünde ve “Jin Jiyan Azadi” sloganında ifadesini bulan mücadele perspektifi ile baş kaldırmaktadır. Kürt’ün tutsak dilinde söylenmiş bir sloganın başta İran’daki Azeri, Beluci, Fars halkları olmak üzere dünyanın bütün sokaklarında Kürtçe yankılanıyor oluşu bizlere bir Kürt kadın baharını ve bir Ortadoğu kadın baharını müjdeliyor.

Ve Karşı devrimci cephe bu tehlikeyi gördükçe kadına saldırısındaki vahşiliği daha da tırmandırıyor. Irak’ta bir Kürt kentinde erkek Kürt yönetiminin ihaneti ve işbirliği ile sömürgeci güç tarafından Kadın kurtuluş ideolojisinin fikir emekçisi, öncüsü bir kadın sırtından on bir kurşunla vurularak katlediliyor. Bu saldırı, kadın devriminden korkunun vardığı boyutu gösteriyor bize. Bu bir gözdağı aynı zamanda. Ama öncü Kürt kadını bir tane değil. Biri düşünce onlarcası yerini dolduruyor. İran’da onlarca kadın öldürüldü son iki hafta içinde. Peki kadınlar sokaktan çekildi mi? Türkiye’de onlarca kadın öldürüldü, Kürt kadınları sokaklardan çekildi mi? Kadının sokağa indiği hiçbir direniş ve başkaldırının önü kesilemez. Bu isyan başka bir isyan! 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.