Kurtlanmış ideolojiyle iktidar tahkimatı

Başta Kemalistler olmak üzere, içinde bu bozkurt işaretinin sahibi olan bugünkü iktidar ittifakına muhalefet ettiğini iddia edenlerin, bu bozkurt işaretini böylesine sahiplenmeleri mevcut iktidarın gücünü tahkim etmekten başka bir işe yaramaz. Mevcut iktidar sahiplerinin, iktidarlarını bırakmamak için oynayacakları çok oyun var daha. Planlı gelişmiş olma ihtimali çok yüksek olan bu son bozkurt işareti meselesi bu oyunlardan sadece bir tanesi. Ulusalcılık sözcüğü, Arapça kökenli bir sözcük olan ve sol literatürde gericilikle, faşizmle yakından ilişkilendirilen milliyetçilik yerine, kendilerine sol etiket de edinen Kemalist milliyetçilerce uydurulmuş bir sözcüktür. Türkiye’deki sağ hareketin merkezinde duran, solcu, sosyalisti komünist düşünceye katıksız bir düşmanlığı olan, bunu var oluşunun temel nedenlerinden biri kılan MHP’yle, ülkücülerle özdeşleşmiş olan milli, milliyet, milliyetçilik kavramlarından kendini sözde ayrı tutan nasyonal sosyalistlerin bir uydurmasından başka anlamı olmayan bu sözcüğün bilinen klasik milliyetçilikten belki daha laik ve seküler bir çizgide oluşuyla ayrılabilir. Bunun dışında milliyetçilik ile ulusalcılık kavramları bütün temel argüman ve karakteri ile birbirlerinin ikiz kardeşidirler. Türk Dil Kurumu da 'Milliyetçilik' ve 'Ulusalcılık' sözcüklerini eş anlamlı olarak tanımlar. Türklük dışındaki tüm milli-ulusal kimlikleri yok sayan, Türklük içinde eritmeyi elzem ve son derece haklı ve yerinde bir planlama olarak gören, Türklük dışındaki bir milli aidiyete sahip çıkmayı emperyalizmin maşası olmakla suçlayan, hatta sözüm ona laik karakterine rağmen Sünni İslam dışındaki inançları da bir tehlike olarak gören, üniter devleti kutsayan bu ideoloji, bütün tarihi boyunca ve bugün de Kürt sorunu, kadın sorunu, demokrasi sorunu gibi temel meselelerin temel kaynağıdır. Zamanında sol sosyalist bir hareket olarak var olan, sol etiket edinen, kendisini TKP geleneğine dayandıran, solda durduğunu ileri süren pek çok “sol” tandanslı parti ve yapının ulusalcılık ya da ulusal sol diye tabir ettiği şeyin MHP milliyetçiliğinin de ötesine geçen, sol değerleri dejenere eden, itibarsızlaştıran bir yanı vardır. Kemalizmin, ulusalcılığın, ulusal solculuğun anti-emperyalist savını ideolojilerinin temel bir argümanı olarak kullanan bu çevrelerin, kendi ülkesinin de kolonyalist bir ülke olduğu gerçeğini görmezden gelişi de bir körlük değil, nasyonal sosyalist karakterinden kaynaklı bir tercihtir. Avrupa Futbol Şampiyonası’nda kazanılan bir maç sonrası bir Türk belki de Türkleştirilmiş bir futbolcunun yaptığı bozkurt işareti üzerinden ortaya çıkan Türklük, milliyetçilik, Türk sembolleri ve Türk tarihi ile ilgili tartışmalar en sağından en soluna bilim dışı pespaye bir milliyetçiliğin tezahürü olarak ortaya çıkarken müesses nizamın milliyetçilik üzerinden programlanmış muazzam bir tahkimat gerçekleştirdiği de bir gerçek. Roma’nın kurucu hikayesi olan dişi bir kurt tarafından emzirilen Romulus ve Remus kardeşlerin hikâyesinden aparıldığı büyük ihtimal olan bozkurt efsanesine dayanılarak bu sembolün Türklük işareti olduğuna dair yürütülen tartışmalar, bu işareti yapanların gerçekleştirdiği katliamları örtmek, meşrulaştırmak için bir örtü olarak kullanılıyor. Kürtler, Aleviler, Ermeniler, Süryaniler, Rumlar ve bilumum ötekiler bu işaretin ölüm, katliam, yıkım, zulüm, yağma, talan olduğunu sayısız deneyim üzerinden çok iyi bilirler. 1950’lerden beri Türkiye’de sayısız cinayet ve katliama imza atmış devlet destekli bir siyasi yapının işareti olarak kullanılan bozkurt işaretinin bir halkın sembolü olduğunun söylenmesi her şeyden önce o halkın kendisine büyük bir hakarettir. Nazi sembolünün, Almanların sembolü olduğunu iddia edebilir mi bir Alman, hele hele tüm ülkeyi temsil eden bir resmi futbol müsabakasında mesela. Takımdan atılır, toplumsal dışlamaya maruz kalır, hukuk önünde hesap verir. Başta Kemalistler olmak üzere, içinde bu bozkurt işaretinin sahibi olan bugünkü iktidar ittifakına muhalefet ettiğini iddia edenlerin, bu bozkurt işaretini böylesine sahiplenmeleri mevcut iktidarın gücünü tahkim etmekten başka bir işe yaramaz. Hele hele kendine solcu diyen bir takım siyasi yapıların, kendine aydın diyen bir takım yazar ve sanatçıların bu işaretin temsil ettiği ırkçı şiddeti görmezden gelerek bu işareti sahiplenişleri ırkçılığın nasıl yaygın ve sıradan hale geldiğinin bir göstergesi. Mevcut iktidar sahiplerinin, iktidarlarını bırakmamak için oynayacakları çok oyun var daha. Planlı gelişmiş olma ihtimali çok yüksek olan bu son bozkurt işareti meselesi bu oyunlardan sadece bir tanesi.