Çarşamba günü konuştu, Cumartesi cenazesi geldi

•  İşkenceyle katledilen tutuklu Ferhan Yılmaz'ın annesi Sabriye Yılmaz, “Çarşamba günü konuştum, Cumartesi cenazesi geldi. Oğlum intihar etmedi, öldürdüler” dedi.

Silivri 5 Nolu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde 60 gardiyanın işkencesi sonucu yaşamını yitiren Ferhan Yılmaz’ın hastanede çekilen görüntülerindeki işkence izleri kamuoyunun gündeminde. Yılmaz’ın işkence görüntülerine ve ailesinin beyanlarına rağmen cezaevi yönetimi, “kalp krizi geçirdiğini" ileri sürdü. Hastane ölüm tutanağında da “bulaşıcı hastalık” olarak kayda geçildi. İşkenceye dair bir açıklama yapmayan savcılık, haberleri hedef aldı. Resmi makamların aksine Yılmaz’ın ailesi, ilk günden beri çocuklarının işkenceyle katledildiğini belirtiyor. 

Yılmaz’ın annesi Sabriye Yılmaz (60), MA'dan Fethi Balaman ve Eylem Akdağ'a konuştu. Batman’ın Sason ilçesine bağlı Tanze köyünde yaşayan Yılmaz Ailesi, 1994’te köyleri yakıldıktan sonra İstanbul’a göç etmek zorunda kaldı. Yılmaz, “Hiçbir şeyimiz kalmadı, her şeyi yaktılar. İstanbul'da yıllarca bodrum katlarında yaşadık. Çocuklarımız zor günler geçirdi, yokluk çektik; açlık, sefalet her şeyi gördük. Dışarıdaydık, yoksulduk, başka bir memleketteydik” dedi. 

Dört yıldır işkence altındaydı

Oğlunun üzerindeki baskılarının cezaevinde kaldığı dört yıl boyunca hiç bitmediğini kaydeden Yılmaz, oğlunun “İşkenceye uğruyorum, aç susuz bırakılıyorum” dediğini aktardı. Yılmaz, “İhtiyaçlarını cezaevine göndermemize de izin vermiyorlardı. Rahat vermediler çocuğuma. Resmen işkencedeydiler. Kapalı görüşe gittiğimde durumunun iyi olmadığını, koğuşunu değiştirmek istediğini söylemişti ama değiştirmediler” diye konuştu. 

Oğlumu öldürdüler

Oğlunu son kez görememesinin üzüntüsünü yaşayan anne Yılmaz, şöyle devam etti: “Ferhan, beni aradı açık görüşünün olduğunu ve onun yanına gitmemi istedi. Şeker hastası olduğum için gidemeyeceğimi söyledim. Sonra görüntülü konuşmak istedi ama benim internetim olmadığı için görüşemedik. Çocuğumun cezaevinden çıkmasına iki gün kalmıştı ama çocuğumu öldürdüler.” 

Cenazeyi göstermediler

Oğlunun ölüm haberini aldıktan sonra hastaneye gittiğini fakat cenazenin kendisine gösterilmediğini kaydeden Yılmaz, şunları söyledi: “Çocuğumu benden sakladılar. Oğlumun cenazesini görmedim. Cezaevi önünde çok sayıda asker ve polis vardı. Hastanede bir kişi daha vardı, ona da ‘kalp krizi geçirmiş’ demişler. Nasıl iki kişi de kalp krizi geçiriyor. Saatlerce bekledik belki görürüz diye ama göstermediler. Çocuğum intihar etmedi, bütün bedeninde yaralar var. O’nu öldürdüler. Burnunu, ağzını her yerini kırmışlar. Dört yıldır cezaevinde işkence gördü. Çarşamba günü konuştum, Cumartesi cenazesi geldi. Çocuğumuzu gözlerimizin önünde yok ettiler. Gözlerim kapanıncaya dek bu davanın peşini bırakmayacağım.”

Silivri'de ölüm tehdidi

Bu arada Silivri 7 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu İbrahim Dinçer, 13 Nisan’da ailesiyle yaptığı kapalı görüşte, baskıların sürdüğünü anlattı. Annesi Şehnaz Dinçer, oğlunun Silivri 5 Nolu’da intihara zorlama ve işkence sonucu yaşamını yitiren Ferhan Yılmaz’la birlikte başka bir tutuklunun da yaşamını yitirdiğini duyduklarını anlattağını ifade etti. Anne Dinçer, Silivri 7 Nolu’da tutulan Murat Akın ve Metin Orman'ın ihlallere karşı 16 Nisan itibarıyla 10 günlük açlık grevi eylemi başlattıkları bilgisini paylaştı. 

Marmara Bölgesi Hapishaneleri İzleme Heyeti ise tutukluların işkenceyle intihara zorlandığı Silivri 5 Nolu Cezaevi’ni 14 Nisan'da ziyaret etti. Heyet, intihar girişiminde bulunan 10 tutuklunun 10 ayrı cezaevine sürgün edildiğini bildirdi.