Çekicin son ustası

Toplum/Yaşam Haberleri —

Cuma Balıkçı

Cuma Balıkçı

  • Amed’teki tarihi yapıların inşasında kullanılan Qerejdax’ın (Karacadağ) bazalt taşı, ilk olarak dünyanın en eski tarihine sahip tarihi Surların yapımında, daha sonra konak, evler ve sokakların yapımında kullanıldı. Bu taşları işleyerek kentin mimarisine destek sunan binlerce ustadan Cuma Balıkçı, taş işlemeciliğini çekiçle yapan son usta.

Amed’teki tarihi yapıların inşasında kullanılan Qerejdax’ın (Karacadağ) bazalt taşı, ilk olarak dünyanın en eski tarihine sahip tarihi Surların yapımında, daha sonra konak, evler ve sokakların yapımında kullanıldı. Binlerce yıl öncesinde Hurri ve Asurlulardan bu yana yerleşime açılan Amed ile bütünleşen "Karacadağ Taşı" olarak da bilinen bazalt taşı, yüzyıllardır ustaların elinde nakış gibi işleniyor. 

Bu taşları işleyerek kentin mimarisine destek sunan binlerce ustadan Cuma Balıkçı, taş işlemeciliğini çekiçle yapan son usta. 9 yaşındayken taş ustası olan babasından öğrendiği mesleği uzun yıllar evinin avlusunda yapan Balıkçı, şimdilerde geçimini sağlamak için açtığı çiğköfteci dükkanında sürdürüyor. Hem çiğköfte satan hem de hobi olarak taş oymacılığını sürdüren Balıkçı’nın, işyerinde kullandığı tabak, leğen gibi malzemeleri de yine bazalt taşından kendisi yapıyor. 

Amed’in Sur ilçesinde bulunan Mardin Kapı’da açtığı küçük işyerinde bir yandan taş işlemeciliği yapan Balıkçı, diğer yandan taşları kullanarak ürettiği ürünleri kullanarak çiğköfte servisi yapıyor. İşlediği masa ve sandalyelerde müşterileri otururken, yiyecekleri de yine taş tabaklarda sunuyor. Balıkçı’nın çiğköfte işletmesi, kullandığı eserler nedeniyle oldukça ilgi görüyor.  

Ermenilerden öğrendi

Balıkçı, babasından öğrendiği bu sanatın Ermenilerden bugünlere geldiğini belirterek, “Babam da bu mesleği Ermenilerden öğrenmiş. 9 yaşlarında babamın yanında çalışarak taş işlemeyi öğrendim” dedi. Balıkçı, “Burada bulunan bütün taş oyma işlemini kendim yaptım ve hepsini eski teknikle yani keski ve çekiç ile yapıyorum. Surlarımız, camilerimiz ve kiliseleriniz nasıl yapılmışsa ben de aynı tekniği kullanıyorum. Kullandığım taş ise bazalt, yani Karacadağ Taşı. Bunlarda herhangi bir mikrop oluşmaz. Leğen olarak kullandığım taşı üç ayda yaptım. Kullandığım bu taşları kendim toplayıp getiriyor ve aylarca üzerinde çalışıyorum” diye belirtti. 

Taş benim arkadaşım 

“Taş benim arkadaşım, taşa güzel yaklaşırsanız, o da kendini o kadar güzel ifade eder” diyen Balıkçı, bu mesleği sürdürecek yeni ustaların olmamasının üzüntüsünü yaşadığını söyledi. Balıkçı, “Bir ustamız var ama o da yeni tekniklerle bu işi yapıyor ve çıraklarına kendi tekniklerini öğretiyor. Benim tekniğim geçmişten gelen teknik, bu işi eski teknikle yapan usta kalmadı” diyerek, bu işi atölye ortamında yapabilmek için kendisine imkân sunulmasını istedi. MA/AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.