Cihan hayalinin peşindeydi…

Dosya Haberleri —

Cihan Bilgin

Cihan Bilgin

  • Özgür Basın şehidi Cihan Bilgin’in abisi Mervan Bilgin: ''Cihan’a 'Senin görüntülerini görüyorum, orada kalmanı istemiyorum' dedim. Bana 'Eğer böyle yaklaşırsan senle bir daha konuşmam. Bu kadar arkadaşın şehit düştüğü bir yerde ben arkamı dönüp gitmem. Bir korkak gibi yaşamayacağım’ dedi” diye belirtiyor.
  • Cihan’ı anlatmanın kendisi için kolay olmadığını ancak Cihan’ın anlatılması gereken bir yaşama sahip olduğunu belirten abi Mervan Bilgin, şunları söylüyor: “Çağın insanlığını yitirdiği bir dönemde Cihan’ın duruşu adeta ‘Biz bu insanlığı diriltip yaşatacağız’ çıkışı gibiydi. Her zaman kardeşimle gurur duydum. Kendisi dışında herkesi düşünürdü. Hiç kimsenin acı çekmesini istemezdi.”
  • Cihan’ın gazete dağıtımcılığı, ardından muhabir olarak çalışması onu hedef haline getirir. 2017’de Rojava‘ya geçer. Abisine yazdığı mektupta artık Rojava‘da yaşayacağını belirtir. Abi Mervan, “Ben ona Avrupa’ya gitmesini söylemiştim ama yazdığı mektupta yerinin Kürdistan olacağını ve asla Avrupa’ya gitmeyeceğini yazmıştı. 'Rojava devrimini görmek istiyorum demişti” diyor.

ERDOĞAN ZAMUR

Kuzey ve Doğu Suriye’de 19 Aralık’ta yaşanan gelişmeleri ve Türkiye destekli çetelerin saldırılarını halka ulaştırmak için çatışma bölgelerinin en ön saflarında haber takibi yapan ANHA muhabiri Cihan Bilgin ve gazeteci Nazım Daştan, Tişrîn Barajı ile Sirîn beldesi arasındaki karayolunda Türk devletine ait Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile katledildi. Arkadaşlarımız Nazım ve Cihan, Türk özel savaş medyası tarafından yapılan yalan bilgileri, kara propagandayı haberleri ve görüntüleriyle ortaya çıkardıkları için özellikle hedef alındı. Nazım ve Cihan’ın katledilmesi tüm dünyada Kürtler ve dostları tarafından protesto edildi. Düzenlenen eylemlerde meslektaşları Nazım ve Cihan’ın kalemini ve kamerasını devralacaklarının sözünü verdi. İşlediği cinayete kılıf arayan Türk devleti 6 Ocak'tan bu yana iki gazetecinin cenazesini ailelerine teslim edilmesine de engel oluyor. Şirnex'in Silopiya (Silopi) ilçesinde bulunan Habur Sınır Kapısı'nda günlerdir bekletilen cenazelerin alınmasına izin verilmiyor. Özgür Basın şehidi Cihan Bilgin’in abisi Mervan Bilgin ve amcası Yılmaz Bilgin Cihan’ı gazetemize anlattı.

Herkesi kendinden önce düşünürdü

Cihan Bilgin, 27 Ekim 1995’te Mêrdîn’in Midyad ilçesinde 9 kardeşin 7’ncisi olarak yurtsever bir ailede dünyaya gelir. 90’lı yıllarda Bilgin ailesi, her yurtsever Kürt ailesi gibi baskılardan nasibini alır. Babası, erkek kardeşleri, amcaları, dayıları, ailenin hemen hepsi cezaevinde kalır. Bilgin ailesine yönelik devlet baskısı çocukların da erken yaşta büyümesine neden olur. Cihan, evin sorumluluğunu daha küçük yaşta sırtlanmak zorunda kalır. Abisi Mervan Bilgin’den Cihan’ı anlatmasını istiyorum. Cihan’ı anlatmanın kendisi için kolay olmadığını ancak Cihan’ın anlatılması, yazılması gereken bir yaşama sahip olduğunu belirten Mervan Bilgin, şunları söylüyor: “Keşke böyle bir şey yaşamasaydık. Ama öyle koşullarda yaşıyoruz ki, çağın insanlığını yitirdiği bir dönemde Cihan’ın duruşu, yaşamı ve pratikleri adeta ‘Biz bu insanlığı diriltip yaşatacağız’ çıkışı gibiydi. Her zaman kardeşimle gurur duydum. O benim annem gibiydi. Biz birbirimize çok düşkündük, çünkü beraber büyümüştük. Cihan paylaşımcı bir insandı, kendisi dışında herkesi düşünürdü. Okul hayatında da böyleydi. Sürekli arkadaşlarıyla bir şeyler paylaşır, onları mutlu ederdi. Benden iki yıl sonra okula başladı. Kitaplarını nasıl okuduğunu, eğitimine nasıl bağlı kaldığını hatırlıyorum. Başarılı olacağına dair inancı ve azmi hepimize moral veriyordu. Hiç kimsenin acı çekmesini istemezdi. Bu çocukluğundan gelen bir özelliğiydi.”