Çok dilli eğitim modelleri

okul

okul

  • Dünyada eğitim öğretim dili konusunda yapılan çok değişik tartışmalar farklı ülkelerde farklı modellerin geliştirilmesiyle sonuçlandı. İşte bazı örnekler:

* İsrail: Ülke nüfusunun büyük çoğunluğu Musevi olmasına ve İbranice konuşmasına karşın ülkede oturan Arap nüfusun (yüzde 18) konuştuğu Arapçaya özel bir statü tanınmıştır. Arap azınlık ilk ve orta öğretimde kendi ana dillerinde eğitim alırken ikinci dil olarak da İbraniceyi öğreniyor.

* Almanya: Almanya’da bazı eyaletlerde ilkokuldan başlayarak haftada 3 ile 5 saat zorunlu ana dili dersleri verilmektedir.

* Çin: Yaklaşık 140 farklı dil konuşuluyor. “Ulusal Azınlıkların Bölgesel Özerkliği Yasası” kapsamında bölgesel özerklik, bölgedeki dilin korunması ve geliştirilmesi gerektiği belirtiliyor.  Özerk bölgeler, o bölgedeki eğitim dili hakkında karar alma yetkisine sahip. Azınlık mensubu öğrenciler kendi ana dillerinin yanı sıra Çinceyi de öğrenmek zorunda.

* Güney Afrika: 1993 Anayasası ile birlikte İngilizce ve Afrikaans dilinin yanı sıra 9 farklı Afrika (yerel/kabile) dili resmi dil olarak kabul edildi. Eğitimin ilk 5 yılı çocuğun kendi ana dilinde, ardından da İngilizce, Fransızca ya da Portekizce ile devam ediliyor.

* İsviçre: 23 Kantonlu federal bir cumhuriyettir. Ülkenin resmi ve ulusal dilleri Almanca, Fransızca ve İtalyancadır. Romans dili de ulusal dil olarak kabul ediliyor. Bazı kantonlarda tek dil, bazılarında da birden fazla dil kullanılmaktadır. Anayasaya göre, bölgeler dillere göre ayrılıyor, diller eşit statüde bulunuyor ve ve azınlık dilleri korunuyor.

* İsveç: Kültür politikası ve çiftdilli eğitim açısından kıta Avrupa’sından farklı bir yapı gösteriyor. İsveç eğitim sistemi, evde konuşulan dili eğitimde de geçerli dil olarak kabul ediyor ve en az 5 kişilik grup oluştuğunda ana dili öğretimi vermeyi belediyelere bir yükümlülük olarak şart koşuyor. Ana dili öğretimine ihtiyaç olup olmadığını saptamak üzere okullar her eğitim yılının başında ihtiyaç yoklaması yapmak zorunda. 32 dil grubuna yönelik olarak anadili öğretimi organize ediliyor.

* ABD: Ülkede nüfusun dörtte biri tarafından konuşulan İspanyolca, eğitimde ikinci dil olarak yer buluyor. ABD’de ana dili İspanyolca olan çocuklara yönelik okullar vardır. Bu okullarda İngilizce ve İspanyolca olmak üzere her sınıfın devam ettiği iki eğitim grubu bulunuyor. Her grupta söz konusu dilde (İngilizce veya İspanyolca) eğitim veren bir öğretmen ve bir öğretmen yardımcısı var.

* Kanada: Nüfusu 33 milyondur. Bunun 8 milyonu Fransız kökenlidir. İngilizce ve Fransızca, ülkenin resmi dilleridir. Resmi dilin yanı sıra isteyen kendi ana dilinde öğretim veren okul açma ve hizmet isteme hakkına sahiptir. Bu hak anayasayla ko- runma altındadır. 20 civarında olan diğer azınlık dilleri korunma altındadır.

* Fransa: Fransa’da okullar çokdillidir. Ülkedeki azınlık dilleri de özel ve resmi okullarda okutulmaktadır. Azınlık dillerini özel okullarda isteyen öğrencilere öğretilmesi anaokulundan itibaren serbesttir. Örneğin Bask ve Alsace-Mosell bölgelerinde, isteyen anaokulları ve ilkokullar eğitimlerini tamamen Bask veya Alsace dilinde verebilirler. Orta öğretimde de durum aynıdır. Devlet bu sisteme mali katkı yapmakla yükümlüdür.

* Belçika: Federatif bir ülke olan Belçika’nın üç resmi dili vardır: Fransızca, Flamanca (Felemenkçe) ve Almanca. Belçika’da dil grupları özerktir. Bu nedenle üç topluluk (Flamanya, Valonya ve Brüksel), özellikle eğitim ve kültür konularında kararlarını tümüyle kendileri almaktadır.

* Hindistan: 22 eyalet ve merkezi hükümete bağlı dokuz idari bölgeden oluşmaktadır. Dünyada en fazla farklı dil ve kültürü bir arada bulunduran ülkedir. Nüfusun büyük çoğunluğu (yüzde 83) Hindulardan ve diğer yerel gruplardan (Müslüman, Hristiyan, Sih, Budist) oluşmaktadır. Ülkede 872 dolayında dil ve lehçe konuşulmaktadır. Tüm eyaletlerde İngilizce resmi dil olarak kullanılmakla birlikte çoğu eyalette Hintçe de resmi dil olarak kullanılıyor.

* Britanya: Britanya’da Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda’da ana dilde eğitim mevcuttur. Anadilde eğitim hakkı bu bölgelere yetki devri ile özerklik veren yasalarla tanındı. Ayrıca Britanya Avrupa Bölgesel ve Azınlık Dilleri Şartı’nı onaylamıştır. Böylece Gal, İskoç ve İrlanda dillerini ulusal azınlık dilleri olarak kabul ediyor.

* İspanya: 1978 İspanyol Anayasası’nın 3. maddesi Kastilya dilinin resmi İspanyolca olarak tanındığı karara bağlanmakta, fakat Kastilya dili dışında diğer İspanyol dillerinin kurulacak özerk bölgelerin statüleri uyarınca ikinci resmi dil olarak tanınması da kabul edilmektedir. İspanyol Anayasası’nda tarihsel milliyet olarak adlandırılan ve diğer 14 bölgeden daha geniş özerklikle-re sahip olan Katalonya, Bask Ülkesi ve Galiçya’da bölge halkının dili ikinci resmi dil statüsündedir.

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.