CPT ve Adalet Bakanlığına başvuru

Serhat Çakmak

Serhat Çakmak

  • ÖHD Eşbaşkanı Serhat Çakmak, bir heyetin İmralı'da Abdullah Öcalan ile görüşmesi ve tecridin kaldırılması için hukuk örgütleriyle birlikte hem CPT hem de Adalet Bakanlığına başvuracaklarını söyledi.

Hukuk ve insan hakları örgütlerinin, tecride karşı girişimleri sürüyor. İnsan Hakları Derneği (İHD), 29 Kasım’da İmralı’ya heyet göndermek için Adalet Bakanlığına başvuruda bulundu. Özgürlük İçin Hukukçular Derneği'nin de İmralı'da görüşmeler önündeki engellerin kaldırılması talebiyle Avrupa Konseyi İşkencenin Önlenmesi Komitesi (CPT) ve Adalet Bakanlığına başvuruyor. MA’ya konuşan ÖHD Eşbaşkanı Serhat Çakmak, CPT’nin sorumluluklarını yerine getirmesi için somut taleplerde bulunacaklarını söyledi. Çakmak, “Bu taleplerimizin başında tecridin kaldırılması olacaktır. Aynı zamanda aile ve avukat gibi iletişim kanallarındaki engellerin kaldırılması için gerekli girişimlerde bulunmalarını isteyeceğiz. Yapmış oldukları ziyaretleri kamuoyuyla paylaşmaları için hukuk kurumları ve katabildiğimiz barolarla birlikte bir başvuru yapmayı planlıyoruz” dedi.

Bir heyetin İmralı'ya gitmesi için Adalet Bakanlığına da başvuracaklarını aktaran Çakmak, bu noktada ülkedeki tüm avukatlara çağrıları olacağını ifade etti. Çakmak, barolar ve diğer hukuk örgütlerini de başvuruya dahil etmeyi hedeflediklerine işaret etti. Çakmak, İmralı'daki uygulamların topluma yansıdığını ve temel hakların kullanımına engel olduğunu vurguladı. 

Açlık grevi çözüm içindir

Cezaevlerinde başlayan açlık grevi eylemlerine değinen Çakmak, “Açlık grevlerinde olan müvekkillerimizin temel gayesi bu sorunun çözümüdür. Tek çıkış yolunun yine İmralı'da tecridin kaldırılması olacaktır. Dışarıdaki insanlar yeteri kadar bir ses olamadıkları, demokratik haklarını kullanamadıkları için mahkumlar maalesef hapishanelerde tekrar açlık grevlerine başlamış bulunuyor. Umarım bir an önce açlık grevleri biter ve tecrit kırılmış olur."

İHD’nin başvurusuna yanıt vermedi

İHD Merkezi Hapishaneler Komisyonu Eşsözcüsü Yusuf Erdoğan, tecridin bir işkence yöntemi olduğunu ve sadece İmralı değil, diğer hapishanelerde de artık iktidarın bir yöntemi olarak uygulandığını belirterek, tecridin kaldırılması için hukuki başvurularda bulunduklarını ama bir yanıt alamadıklarını söyledi.

İmralı’da 2011’den beri süreklileşen bir tecrit halinin olduğuna dikkat çeken Erdoğan, 29 Kasım'da İmralı'ya gitmek için İHD Genel Merkezi'nin Adalet Bakanlığına başvuruda bulunduğunu hatırlatarak, "Ancak Adalet Bakanlığından henüz bir dönüş sağlanmadı" dedi.

Tutsakların taleplerinin karşılanması için başlatılan Adalet Nöbeti eylemlerine değinen Erdoğan, taleplerin meşru olduğunu; iktidar ve devlet tarafından görülerek, gerekli somut adımların atılması gerektiğini söyledi. Erdoğan, Adalet Bakanlığına çağrıda bulunarak, şunları ifade etti: "Tecrit politikası ve hapishanelerdeki hak ihlalleri ortadan kaldırılmadan, hasta mahpuslar koşulsuz şartsız serbest bırakılmadan, idari gözlem kurulları kaldırılmadan bir toplumsal barıştan söz edemeyiz. Türkiye toplumunun acilen ihtiyacı olan tek şey onurlu bir barışın tesisidir. Burada toplum buna hazırlıklı. Özellikle İmralı Yüksek Güvenlikli Hapishanesi'ndeki tecrit ortadan kaldırılsın. İHD olarak üzerimize düşeni yapmaya hazırız." 

Cezaevleri ziyaret edilecek

Açlık grevi eylemleri için sivil toplum örgütleriyle birlikte komisyonların kurulduğunu aktaran Erdoğan, şöyle devam etti: "Hem hapishane ziyaretleri hem idare hem de savcılıklarla görüşmeler yapacağız. Bu hafta içi ziyaretlere başlayacağız. Bunları raporlaştırıp kamuoyuyla paylaşacağız. Burada açlık grevi eylemcilerinin eyleme girmelerinden kaynaklı maruz kaldıkları hak ihlallerini kamuoyuna duyuracağız. Açlık grevi eylemcilerinin taleplerinin meşru ve toplumsal barışın inşası için bir çağrı olduğunu hem devlete hem iktidara hem de topluma anlatacağız."

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.