Dağlarda ‘özgürlük ve zafer an’ıdır’

• Kürdistan’da yaşam direnişle başlar ve devam eder. Ve bu topraklarda yaşamak için; dağlarda yanan ateşi görmek, yiğit savaşçıların kalp atışlarını hissetmek gerekir.

TEKOŞİN AXÎN

Dağlar tüm ihtişamıyla bağrında büyüttüğü dağlı çocuklarını koruyor. Tüm güzelliklerini onlarla paylaşıyor, can yoldaşı oluyor, dağların tüm hakikatini en temiz yüreklere anlatıyor. Bu yüzdendir ki dağlı olma hakikatini her birinin gözlerinden, tebessümünden ve yüreğinden okuyabilirsiniz.

Hiç unutulmayan gülüşler vardır, en güzel anıları hatırlatan gülüşler. Gerillanın tebessümü, derin ve bir o kadar anlam yüklü bakışları insanlık tarihinin toplamını paylaşıyor gibi. Öylesine muhteşem bir duygu bütünlüğü yaratılmış ki en ufak bir boşluk bile barınamaz gerillanın ortamında, çünkü tutunamaz. Yüce dağlar gerillanın sevdasını bağrında saklar. Ve böylece güçlenir, güçlendikçe bitmek bilmez direniş destanları yazar. 

‘Onlar’ Kemal Pir ve Saraların yoldaşları

‘Bu yaşamı ya özgür yaşayacağız ya da hiç yaşanmamış sayacağız’ şiarıyla Kürdistan’ın her bir karışında direnme iradesini gösterenler, işgalcilerin korkulu rüyası olmaya devam ediyor. Büyük savaşarak kazanacaklarına inanan gerillalar, zafer inancıyla durmaksızın işgalcilere büyük darbeler vururken fedaice yaşamın anlamını tüm insanlığa gösteriyorlar.

Kürt halkının direnişçi ruhu Kürdistan dağlarında filizlendi, Besê ve Zarifelerin yurtseverliğinde anlam buldu, Seyid Rıza ve Şex Seid’lerin iradesinde varlık mücadelesini devam etti. Sayısız kahramana inanç verdi ve Rêber Apo’yla zafere ulaşma kararlılığını şimdi Kürdistan’ın dört bir yanında, Zap, Metîna ve Avaşîn’de yaşamaya devam ediyor. 

Zendura direnişi karanlığı yakmaya devam ediyor

Kürdistan’da yaşam direnişle başlar ve devam eder. Ve bu topraklarda yaşamak için; dağlarda yanan ateşi görmek, yiğit savaşçıların kalp atışlarını hissetmek gerekir. Çünkü eşsiz direniş destanlarının yazılmadığı bir an bile yoktur. Tarih; Mamroşo’da, Zendura’da hakikatine ulaşırken Mecnun’un Leyla’ya baktığı gibi gerillanın direnişine bakmak gerekir. Direnen halk gerçeğine ulaşmak için bir sefer değil gerekirse birlerce kez ölümü de göze almak gerekir. Zendura uçurumlarında, savaş tünellerinde, her an direnişle devam ederken, ufukta doğan güneşin gücünü hissetmek gerekir.

Direniş kalesindeki gerillanın yüreğindeki inanç ve cesareti her an yaşayarak Kürdistan topraklarında işgalciye geçit vermemek yiğit yürekli kahramanların direniş mücadelesine ses olmaktır. Zendura’da gün geçtikçe gürleşen direniş ateşi aslında gerçek sevdanın, yüreğini özgürlük ateşinde yeniden yaratmak olduğunu tüm insanlığa göstermeye devam ediyor. 

Uçurumlarda, asi kayalıklarda kanatlamak

Yer ve gök eşsiz zamanlara şahitlik yapıyor Kürdistan dağlarında. Yıldızlar yoldaş oluyor bir gece vakti eyleme koşan cesur gerillalara, ağaçlar, kuşlar bir sevdalı gibi hep eylem dönüşünü bekliyor, toprak bağrında açılan yaraları, Zagros şahinlerinin, Cenga Xabur direnişçilerinin yaşam aşkıyla sarmaya devam ediyor.

Bu topraklarda dağlar ve akan sular kadar, gerillanın büyük kavgası var oldukça sevdalı yürekler de dağların doruklarında, asi uçurumlarda direniş ateşini hep gürleştirmeye devam ederler. Şimdi Xabur suyu dalga dalga, uçurumlar çığlık çığlığa, Avaşîn’in mavi suları çocuğuna hasret bir anne gibi gözü yollarda, gökyüzü kankızılı adeta. Hepsi uçurumda yeşeren direngen yaşamlar için. Aslında kendi yaşam hikayesini yazan gerilla, insan iradesinin sınırsızlığını bu savaşta herkese göstermeye devam ediyor. Ve uçurumda kanatlanmak bu olsa gerek…