Dengbêjlik kültürünü korumalıyız

Kadın Haberleri —

Şehriban Bor(sağda)

Şehriban Bor(sağda)

  • Dengbêj Şehriban Bor, “Eskiden düğünlerimiz olduğunda Koçerler gelirdi, onlarla birlikte şarkılar söylerdik. Şimdi dengbêjlik kültürü de çok kalmadı. O yüzden dengbêjlik kültürümüzü korumamız lazım” dedi. 

Dengbêjlik, Kürt sözlü edebiyatının en kadim geleneklerinden biri olarak, sözün büyüsüyle tarihin, acının, aşkın ve mücadelenin taşındığı bir hafıza mekânı. Bu gelenek, özellikle Kürt kadınların tarih boyunca sözlü kültürün taşıyıcısı olup; toplumsal belleğin aktarımında önemli bir rol oynuyor. Elke’nin (Beytüşebap) ilçesine bağlı Feraşîn yaylalarında da dengbêjlik kültürü kadınlar tarafından korunmayı sürdürüyor.

 

Asya ve Hazal Abi

 

Ailemizin hepsi dengbêj

Elke’nin Germav (Ilıcak) köyünde doğan ve dengbêjlik yapan Asya Abi (60) ve Hazal Abi (58), eskiden yaylalara giderek berivanlık yaptıklarını ve orada şarkılarını söylediklerini dile getiriyor. Jinnews’ten Rojda Aydın ve Dilan Babat’a konuşan Hazal Abi, “Çocukluğum bu yaylalarda geçti ve çok güzel geçti. Ailemizin hepsi dengbêj. Düğünlerde şarkılar söylüyoruz. Küçüklüğümüzden beri kardeşimle hiç ayrılmadım, genellikle şarkılarımızı Kürtler üzerine söylüyoruz” diyor. 

Öldürseler de bitmeyiz

Şehriban Bor, çocuk yaştan itibaren annesiyle birlikte berivanlık yaptığını ve bu geleneği yaşattığını anlatıyor. Şehriban Bor, “Eskiden koyunlarımızı evlerimize yakın yerlerde beslemiyorduk, sabahın erken saatlerinde koyunlarımızı arkamıza alarak farklı yaylalara gidiyorduk. Köylerimizden çıktıktan sonra ne yapacağımızı bilemedik, Van’a taşınmak zorunda kaldık. Bize zulüm yapanları Allah kabul etmesin. İnsanların yarısı cezaevinde, neden cezaevindeler kimse bilmiyor. Tanıkların söylemleri üzerine onlarca genç cezaevinde, Allah kabul eder mi? Diyorlar silah bıraksınlar, sadece silah bırakmakla olur mu? Bizler Kürdüz, beni öldürseler de biz bitmeyiz” diye belirtiyor.

 

 

Şarkılarımızı radyodan öğrendik

Tüm saldırılara rağmen yeniden köylerine döndüklerini söyleyen Şehriban Bor,  şöyle devam ediyor: “Köylerde insanlar doğal yaşarken, kolay kolay kalp krizi bile geçirmezdi ama şimdi şehirlerde her türlü hastalığa yakalanıyoruz. Ben sabahtan akşama kadar burada durmasam asla yorulmam. Eskiden babam radyo getiriyordu, şarkılar söylüyordu, biz de şarkılarımızı o radyodan öğrendik. Onları dinledikçe dengbêjlik başladı bende. Çok küçük yaşta dengbêjliğe başladım.” 

Dengbêjliğin korunması gerektiğine dikkat çeken Şehriban Bor, “Eskiden düğünlerimiz olduğunda Koçerler gelirdi, onlarla birlikte şarkılar söylerdik. Şimdi dengbêjlik kültürü de çok kalmadı. O yüzden dengbêjlik kültürümüzü korumamız lazım” dedi.  ŞIRNEX

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.