Deprem ve travma

Berîtan Güneş

Berîtan Güneş

  • Psikolog olan Yeşil Sol Parti Mardin Milletvekili Berîtan Güneş, deprem bölgesindeki seçmen davranışıyla ilgili sosyolojik gerçeklikleri, toplum psikolojini ve siyaset bilimini işleterek değerlendirmenin daha daha verimli olacağını söyledi.

ARAM PİRO

Deprem bölgelerinin özel olarak değerlendirilmesi gereken hassas yerler olduğunu; mevcut siyasal yaklaşımın eksik ve odak dışı kaldığını kaydeden Güneş, "Siyaset, deprem ve travmayı odağına almalı. Seçmenler ve travmaya maruz kalmış seçmen olarak ele almak gerekiyor. Ancak oy verme davranışını da bu şekilde anlamlandırabileceğimizi düşünüyorum” dedi.

Risk almak istemiyor

Felaketi yaşamış ve yaşamsal ihtiyaçları olan bireylerin değişime kendini kapattığının altını çizen Güneş, şöyle konuştu: “Büyük bir felaket yaşamış olan deprem bölgelerinin hala çok ciddi yaşamsal ihtiyaçları var. Bu bireyleri çaresiz bırakan ve değişime kapatan bir davranışa sebep olma ihtimali de yüksek. Birey bildiği kötü olsa bile bilmediğinden ve yeni olandan korkuyor. Deneme yapacak güvenli alanı olmadığından risk almak da istemiyor olabilir.”

Algı yönetimi ve psikolojik savaş

Adıyaman’ın sürgüne uğramış, etrafının da devlet eliyle radikal dinci gruplarla kıskaca alınan bir coğrafya olduğunu, devletin özel olarak politika ürettiğini de unutmamak gerektiğini anımsatan Güneş, özel savaş politikalarına vurgu yaparak, travmanın davranışı nasıl etkileyebileceğini şu sözlerle anlattı: “Tüm süreç, algı yönetimi ve özel psikolojik savaş teknikleriyle yürütüldü. Travma yaşamış bölgelerin bu algısal manipülasyonla baş etmekte güçlük yaşaması da çok olasıdır. Travma sonrasında en bilinen davranış kötü olsa bile daha güvenilir ve kontrol edilebilir olana yönelme eğilimidir. Travma en çok kontrol duygusunun kaybıyla ilişkilidir. Birey kontrol duygusunun yeniden tahsisi için bildiği alanı seçer.

Sorumlusu halk değil siyaset

Bilinmeyen travma sonrası için fazlaca kaotiktir, yeterince bilinmeyin olduğu ve kontrol duygusunun kaybedildiği bir yerde yeni bir bilinmeyen sadece işleri zorlaştırır. İşte bu yüzden deprem bölgelerinde daha özel bir çalışma yapılmalıydı. Somut vaatler tarihi ile birlikte verilmeliydi. Bu yapılmadı, eksik kalındı. Bu tablonun sorumlusu asla deprem yaşamış halk değil. Kendini anlatamayan ve özel çalışmalar yürütemeyen siyasettir." MARDİN

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.