Devlet, Önder Apo'dan ısrarla istiyor

Remzi Kartal

Remzi Kartal

  • KONGRA GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, devletin, Kürt Halk Önderi'ne bazı mesajları vermesi konusunda ısrar ettiğini belirterek, şunun altını çizdi:
  • "Önder Apo ise Kürt sorununun çözümünde yasal altyapı oluşturulmadan, devletin baskı ve talepleri çerçevesinde bir çağrının olmayacağını tutumuyla anlatıyor.” 

Silahlanma gerekçeleri ortadan kaldırılmadığı; silahın, devletin elinde bir siyaset olarak Kürtlere karşı kullanıldığı sürece Kürt tarafının da kendini korumak amacıyla hep gündeminde olacağını belirten KONGRA GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, "PKK, Türk devletinin dayattığı tabloya karşı çıkan bir sonuçtur. PKK olmasa başka bir şey olur" dedi. 

İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde tecrit koşullarında tutulan Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan, 23 Ekim 2024'te yeğeni Ömer Öcalan ile görüşme gerçekleştirdi. Kürt Halk Önderi, 28 Aralık 2024 ve 22 Ocak’ta ise DEM Parti milletvekilleri Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan ile görüştü. DEM Parti İmralı Heyeti, son görüşme sonrası "Sayın Öcalan’ın sürece ilişkin çalışmaları devam etmektedir. Bu konudaki hazırlıkları tamamlandıktan sonra kamuoyuna gerekli açıklamalar yapılacaktır" dedi. Hükümetten ise Kürt sorununun çözümüne dair henüz somut bir adım atılmadığı gibi devlet terörü devam ediyor.  AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan başta olmak üzere iktidardan birçok isim, çözüme dair ne gibi adımlar atılacağı konusuna girmezken, sadece "silahları gömün yoksa silahlarınızla birlikte gömeriz" diyor. MA'ya konuşan KONGRA GEL Eşbaşkanı Remzi Kartal, İmralı Adası’nda süren görüşmelerin hangi koşullarda ve nasıl başlatıldığını doğru anlamak gerektiğini söyledi. 

Devlet sonuç alamadı

Devletin son 10 yılda güvenlik eksenli yürüttüğü 'Çöktürme Planı'nın sonuç almadığını; sorumlu hükümetin de güç kaybederek, savaş nedeniyle ülkeyi ekonomik krize sürüklediğini kaydeden Kartal, Türkiye’nin içteki koşullarının yanı sıra Ortadoğu’daki 3. Dünya Savaşı sürecine dikkat çekti. Kartal, şunları söyledi: “Bu durum, yüzyıllık Kürt imha ve inkar siyasetini yürüten devlet politikalarında korku ve panik yarattı. Kendisine biçilen eski stratejik öneminin kalmadığını gören Türkiye,  ‘Başkaları Kürtlerle ilişkilenmeden ben ilişkileneyim’ arayışında. Bu ilişkilenmeyle birlikte Kürt siyasal hareketini kontrol altına alarak, kendi kontrollerinde bir süreç geliştirmek yaklaşımındadırlar. Burada çözüm noktasında ikna olmuş, netleşmiş bir tablo yok. Yine de böyle bir ilişkilenmenin İmralı'da Önder Apo ile yapılmış olması önemlidir.” 

Devlet heyeti ile tartışmalar

Kartal, devlet yetkililerinin hazır bulunduğu İmralı’daki iki görüşmeden çıkarımlarını da şöyle özetledi: “Devlet ve Önder Apo uzun görüşme, tartışma ve müzakerelerden sonra kendi aralarında belli sonuçlara vardı. Uzun bir yol haritasından ziyade adım adım ve etap etap yürüyorlar. İkinci görüşmenin de bu şekilde yapıldığı anlaşılıyor. Klasik anlamda bildiğimiz bir müzakere süreci değil. Üçüncü taraf veya masada başkaları yok. Devlet heyeti ve halk adına da Önder Apo var. Tartışmalar yürütülüyor ve gelen heyete adım adım her seferde sonuçlar iletiliyor. İkinci görüşmede kamuoyuna açıklama yapılacaktı ama yapılmadı. Anlaşılan odur ki; devlet, Önder Apo'ya bazı şeyleri ve bazı mesajları söylemesi konusunda ısrar ediyor. Önder Apo ise bu konuda son derece net. Kürt sorunun çözümünde yasal altyapı oluşturulmadan, devletin baskı ve talepleri çerçevesinde bir çağrının olmayacağını tutumuyla anlatıyor.” 

Silahlanma gerekçeleri duruyor

Kürt halkının özgürlük taleplerinin imha, inkar ve yok etme ile yüz yüze kaldığının altını çizen Kartal, şöyle devam etti: “Yasal ve siyasal mücadele yürütme koşullar yok. Kürt sorununa ilişkin konuşanlar tutuklanıyor, ağır cezalar alıyor veya katlediliyor. İnkar, imha ve soykırım tablosu var. Kürt sorunu, inkar edilen, yok sayılan bir halkın, hak, hukuk talebidir. Bu taleplerde bulunanlar katlediliyor, hapsediliyor. Dolayısıyla devletin zor gücüne karşı Kürt sorununu çözme iddiasıyla ortaya çıkan PKK de silahlanmayı esas almak zorunda kaldı. PKK'nin silahlanmasının nedeni budur. PKK bu tabloya karşı çıkan bir sonuçtur. PKK olmasa başka bir şey olur. Silahlanma gerekçeleri ortadan kaldırılmadığı; silah, devletin elinde bir siyaset olarak Kürtlere karşı kullanıldığı sürece Kürt tarafının da kendini korumak amacıyla hep gündeminde olacak." BRÜKSEL

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.