Devletin çürütme politikası var

İHD Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan

İHD Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan

  • Devletin, insani olmayan, tutsakların çürütülmesi üzerine kurulu politikası olduğunu belirten İHD Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan, “İç düşman algısı var, rejim otoriter, hukukun üstünlüğü ilkesine uygun yargı yapılanması yok. Bir insanı 30-40 yıl hapishanede tutarsanız onun canlı çıkması mucize olur. TMK’nın tamamen kaldırılması, Ceza Kanunu, Usul Kanunu ve İnfaz Kanunu’nun yeniden düzenlenmesi gerekiyor” dedi. 

İHD Eşbaşkanı Öztürk Türkdoğan, cezaevlerinde yaşanan hak ihlallerine ve yapılması gerekenlere dair MA’ya konuştu. Devletin hapsetme politikasının, insani olmayan, tutsakların çürütülmesi üzerine kurulu bir politika olduğunu belirten Türkdoğan, “F Tipi hapishanelerini ‘tabutluk’ diye tanımlıyorduk. Şimdi çok daha ağır koşulları olan yüksek güvenlikli farklı harflerle isimlendirilen hapishaneler yapılıyor. Bir başka problem; Türkiye’deki siyasal iktidar otoriterleştikçe, insanları hapsetme siyaseti giderek gelişiyor. Şu an Türkiye hapishanelerinde 300 bine yakın mahpus var. Bu kadar kalabalık olması, tek başına her türlü hijyen durumunu engelliyor” dedi.

Avrupa’da birinci

 Türkiye’deki yapısal problemlere işaret eden Türkdoğan, TMK’nin bu kadar kötü uygulandığı başka bir dönem hatırlamadığını söyledi. Herkes ‘terör’ suçlamasıyla karşı karşıya ve hapishanelerde hiçbir şiddet eylemine başvurmadığı halde TMK kapsamında hapsedilen 10 binlerce insan olduğunu kaydeden Türkdoğan, “Nüfusuna oranla hapishanede tuttuğu insan sayısı bakımından Avrupa’da birinci sırada. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) ihlal kararı verdiği ülkelerde de Türkiye zaten birinciliği hiç elden bırakmıyor” şeklinde konuştu.

İktidarın son iki yıldır reform adı altında açıkladığı paketlerin, tadilat olduğunu ve sorunu çözmediğini vurgulayan Türkdoğan, şöyle devam etti: “Çünkü temel problemler çözülmüş değil. Hala iç düşman algısı var, rejim otoriter, hukukun üstünlüğü ilkesine uygun yargı yapılanması yok. Bunların sonuçlarının en ağır etkileri hapishanelerde yaşatılıyor. Bir insanı 30-40 yıl hapishanede tutarsanız onun canlı çıkması mucize olur. Dolayısıyla dört temel kanunun bir arada ele alınması, TMK’nın tamamen kaldırılması, Ceza Kanunu, Usul Kanunu ve İnfaz Kanunu’nun yeniden düzenlenmesi gerekiyor.” 

Kürt sorununun çözümsüzlüğü

Cezaevlerinin ülkedeki mevcut sorunlardan bağımsız ele alınamayacağına dikkat çeken Türkdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “Bu iktidar Kürt sorununu çözmediği için hapishaneler bu hale geldi. Türkiye şu an şiddet sarmalında. Cinayet suçu işleyenler birinci sırada. Uyuşturucu suçlarından içeride bulunanların sayısı çok yüksek. Niye bu hale geldik? Dolayısıyla savaşa karşı çıkmadan, Kürt meselesinde barışçıl yöntemler ileri sürmeden hapishaneleri bile konuşamıyorsunuz. Türkiye bu dönemde vicdanını kaybetti. Savaş nasıl hakikatleri öldürüyorsa vicdanları da karartıyor.”

Türkdoğan, Meclis’te grubu bulunan partilere, iktidara ve Adalet Bakanlığı’na, Birleşmiş Milletler Mandela Kuralları’nı çerçevesinde “İnfaz Kanunu”nu yeniden ele almaları çağrısında bulundu.

CPT Türkiye’yi ziyaret edecek

Yetkili kuruluşların görevlerini yapmadığını ifade eden Türkdoğan, Garibe Gezer’in ölümü üzerine Meclis İnsan Hakları İnceleme Komisyonu’nun alt komisyon kurarak cezaevine gidip yaşananları ortaya çıkarması gerektiğini belirtti. Türkdoğan, “Hala etkili bir inceleme yok. Cezasızlığın üzerine gitmemiz gerekiyor. Türkiye bu cezasızlık politikasını terk etmelidir. Siyasal ve toplumsal muhalefetin hapishanelerle daha çok ilgilenmesi gerekiyor. Bu sene CPT tekrar Türkiye’yi ziyaret edecek. Tüm bunları onlarla da konuşacağız, daha etkili inceleme ve denetim yapmalarını isteyeceğiz. Uluslararası mekanizmaların bu konuda gereğini yerine getirmeye çalışıyor” dedi. 

İmralı’yı seyrederseniz sebep olursunuz

 Öcalan’ın tutulduğu İmralı Adası’nda ağırlaştırılarak sürdürülen tecride işaret eden Türkdoğan, açık kanunsuzluk haliyle karşı karşıya olunduğunu vurguladı. Türkdoğan, şunları ekledi: “Herkes seyrediyor. İmralı’da olup biteni seyrederseniz, başka yerlerde de bunun olmasına sebep olursunuz. İtiraz etmek, karşı çıkmak gerekiyor. Bu şekilde yol alacağız. İktidar bunları gündemine alacak mı bilmiyoruz. Aylardır Adalet Bakanlığı’yla bu konuları görüşmek istiyoruz ama onlar da birkaç aydır görüşme talebimize cevap vermedi. Yazışıyoruz, biz şikayetleri iletiyoruz, onlar incelediklerini söylüyorlar. En azından şikayetlerimizin incelendiği bir süreç yazıyoruz ama bunlar ağır işliyor. Daha etkili ve hızlı çözümlere ihtiyaç var. Hapishaneler, gelecek iktidarın birinci gündemi olmalıdır. Siyasi ve toplumsal muhalefetin önceliği hapishaneler olmalıdır.” 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.