Devletin paravan aygıtları!

Toplum/Yaşam Haberleri —

Şırnak ağaç kıyımı

Şırnak ağaç kıyımı

  • DEM Parti Şırnak Milletvekili Newroz Uysal, kentteki ağaç kesiminin sistematik hale geldiğini belirtti. Paravan şirketler kullanıldığına dikkat çeken Uysal, “Bu, bir eko-kırımdır” dedi.

MEDİNE MAMEDOĞLU

DEM Parti Şırnak Milletvekili Newroz Uysal, bölgede yürütülen ekolojik yıkımın, Kürt sorunundaki çözümsüzlükle paralel ilerlediğini belirtti. Uysal, “Geçmişte köy boşaltmaları, baraj ve HES projeleriyle başlayan doğa tahribatı, bugün maden aramaları, ağaç kesimleri, karakol yapımları ve güvenlik güçlerinin neden olduğu yangınlarla devam ediyor” dedi. 

2018’den bu yana yaz aylarında sistematik biçimde sürdürülen orman kesimlerinin, bölge ekolojisi üzerinde geri dönülmez tahribatlar yarattığını belirten Uysal, “Her yaz yangınlar gündeme gelse de, asıl mesele yıllardır sürdürülen organize ağaç kesimleri” dedi. Bu kesimlerin devlet kurumları eliyle yürütüldüğünü belirten Uysal, bugüne kadar ne Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ne de İçişleri Bakanlığı’nın resmi bir açıklama yaptığını ifade etti. Yapılan tüm başvurulara rağmen hiçbir kurumun sorumluluk üstlenmediğini söyleyen Uysal, köylülerin, ekoloji hareketlerinin ve önceki dönem milletvekillerinin itirazlarının da yanıtsız bırakıldığını hatırlattı.

Meyve ağaçları kesiliyor

Newroz Uysal, Tarım ve Orman Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın ağaç kıyımına ilişin soru önergelerine verdiği yanıtların çelişkili ve gerçeği yansıtmadığını söyledi. Eylül 2023’te verdikleri soru önergesinde bakanlığın, hiçbir meyve ağacının kesilmediğini iddia ettiğini hatırlatan Uysal, şöyle devam etti: “Ancak köylüler tarafından paylaşılan görüntülerde, doğrudan meyve ağaçlarının kesildiğini gördük. ‘Verimliliği azalmış, yaşlanmış meşe ağaçlarının canlandırılması' gerekçesiyle kesim yapıldığı söylendi. Ancak bu açıklamaların kamuoyunu ve çevre örgütlerini yatıştırmaya yönelik olduğu açığa çıktı. Hatta uluslararası çevre örgütlerini ikna etmek amacıyla yaşlı ağaç köklerinin boşaltıldığına dair videolar dahi servis edildi.”

Paravan şirketler kullanılıyor

Özellikle Elkê, Komate, Cûdî ve Gabar bölgelerinde, kesimlerin bazı köy muhtarları ve korucular aracılığıyla, devletin bilgisi dahilinde yürütüldüğünü belirten Uysal, köylülerin tehdit edilerek ya da zorla imza attırılarak ağaç kesimlerine onay vermiş gibi gösterildiğini aktardı. Uysal, “Bu süreçte paravan şirketler kullanılıyor. Köylüler adına kesim yapıldığı söyleniyor ama ortada ne ihale var ne de bir denetim. Burada bir yanlış anlaşılma değil, sistematik olarak saklanan bir politika var. Bu, bir eko-kırım politikasının üzerini örtme çabası” dedi.

 

 

Kimse hesap vermiyor

Hatta kendi köyünde geçen ay başlatılan ağaç kesimlerinde de benzer bir sürecin yaşandığını hatırlatan Uysal, resmi kurumların, kesimleri 6831 sayılı Orman Kanunu’na dayandırarak “köylü pazarlığı” usulüyle gerçekleştirdiğini aktardı. Ancak mevzuatta öngörülen hiçbir prosedürün uygulanmadığını savunan Uysal, “Bu tür kesimlerin Orman Müdürlüğü gözetiminde ve raporlanarak yapılması gerekiyor. Fakat Şırnak Orman Müdürlüğü, yüz yüze, yazılı ya da telefonla yapılan başvurularda hiçbir sorumluluğu kabul etmiyor” dedi. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın kesimlerin İçişleri Bakanlığı tarafından yürütüldüğünü iddia ettiğini, İçişleri Bakanlığı’nın ise ormanların kendi yetki alanında olmadığını, karakol ya da yol yapımı için dahi izin almak zorunda olduklarını söylediğini aktaran Uysal, “Devletin iki kurumu sorumluluğu birbirine atıyor. Doğa tahribatı yapılıyor ve kimse hesap vermiyor” dedi.

Uydu görüntüleri bakanlığı yalanlıyor

Şırnak’taki ağaç kesimleriyle ilgili yapılan hukuki başvuruların çoğunun reddedildiğini ya da yanıtsız bırakıldığını belirten Uysal, baro aracılığıyla gerçekleştirilen başvurularda da çelişkili bilgilerle karşılaştıklarını söyledi. Uysal, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın, 2015’te Şırnak’ta yüzde 36 olan orman varlığının 2023 itibarıyla yüzde 44’e yükseldiğini iddia ettiğini ancak uydu görüntüleri ve sahadaki gözlemlerin bu verilerle örtüşmediğini ifade etti. “Ortada bir bilgi eksikliği değil, bilinçli olarak yürütülen bir manipülasyon var. Gerçekler saklanıyor, eko-kırım politikası örtbas edilmeye çalışılıyor” dedi.

 

 

Sistematik ve planlı

Bölgedeki ekolojik yıkımın yalnızca çevresel değil, aynı zamanda toplumsal sonuçlar da doğurduğuna değinen Uysal, Kürdistan’da köylerin boşaltıldığını, hayvancılığın engellendiğini, yaylaların yasaklandığını ve su kaynaklarının kurutulduğunu vurguladı. Uysal, “Kürdistan’daki doğaya yaklaşım artık güvenlikçi gerekçelerle açıklanamayacak kadar sistematik ve planlı. Bu, Kürt halkına yönelik daha geniş bir asimilasyon ve yok etme politikasının parçası” dedi.

Kesime ‘özel güvenlik’ zırhı

Uysal, son olarak Şırnak Valiliği’nin ağaç kesimlerinin yoğunlaştığı bölgeleri “özel güvenlik bölgesi” ilan ederek kamu denetimini engellediğini söyleyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Bu ilanlar hem kesimleri kolaylaştırıyor hem de halkın ve basının denetimini ortadan kaldırıyor. Devletin tüm kurumları bu sürecin bir parçası. Ağaç kesimleri başta olmak üzere, Kürdistan’da yürütülen eko-kırım politikalarına karşı halkı bilinçlendirmek, toplumsal karşı koyuşu örgütlemek ve sorumluların hesap vermesini sağlamak için tüm yolları kullanacağız.”

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.