Diktatörü devirmek...

Ahmet KAHRAMAN yazdı —

  • Kürtlere hitap ediyor, utanma bilmeden oy dileniyor. Kürtlerin desteği ile Kürtlere zulüm yağmurları yağdırmayı yani... Bu halk, kötülüklerini unutmayacak Recep

Kürtler, seçimden seçime “maksat demokrasi var“ desinler diye, göreceli olarak eşit haklara sahip yurttaştır. Söz ve kararıyla, bir kereliğine Türk ile aynı değerde. Başa baş yani...

Pazar günü, yine seçim var. Diktatör ve emri ile ruh alınan, can bağışlanan, Kürtlerin Selo oğlu ile Osman Kavala esir alınan rejimi oylanacak.

Seçimde, her Kürt’ün de iki oy kullanma hakkı var.

O gün ve oy kullanma anı, onursallığı en yüce değer bilen, bu uğurda 100 yılı aşkın süreden beri savaşım veren Kürtler için, ayağa gelen fırsattır. Kürt soyunun kanlısı diktatörü devirme fırsatı...

Söz sende, Kürt. Karar senin elinde. Cumhurbaşkanlığı mührünü diktatörün devrilmesi için, eline verilen pusuladaki Kemal Kılıçdaroğlu fotoğrafının altında yer alan dairenin ortasına bas.

Ve unutma, kimin yerine oturacağı ve ne yapıp edeceği hiç önemli değil senin için. Bir beklentin de yok. Önemli olan, bölge boyunca halkının, yani senin kanına ekmek doğrama histerisiyle taarruzlar tazeleyen eli kanlı diktatörü, yere devirmektir. Eline verilen mühürle bunu yap...  

İkinci mührü de kendin için kullanacaksın. Seni sıyaseten temsil edecek, büyülü hayallerine sahip çıkacak temsilcileri belirlemek üzere, uzun listedeki ağacın altına “Yeşil Sol Parti“ hanesine basacaksın mührü. Onların tek tek kim oldukları hiç önemli değil. Bilmiş ol onlar, senin onursal mücadelenden yana ve yeminli katillerinin gözüne diken...

Haydé Berbudarbe le, lo!..

Ve Recep, Kürtlere "elini ver öpim" diyor.

Evet, bugünleri de gördük, direncin onurlu evladı Kürt! Anneni, nineni meydanlarda sıra dayağından geçirip kemiklerini kırdıran, risıpilerini işkence ve zindan ile aşağılayan, bebeklerini, “azıv u xort“larını kurşunlatan, halkının soyunu kurutmak üzere ölüm taburlarını sevkeden cinayetlerin ilahı edalı Recep’in nihayet, önünde diz çöktüğünü de gördün, BERXUDAR!..

Recep ailesinin “sıfır altından gelip“ dolar milyarderi olması gösteriyor ki, utanma diye bir duygunun var olmadığı bir dünya yaratıldı. Bu dünyanın ortasında Saraylar kuran, antik köşklere sığmayan, kötülükleriyle dünyanın kötücül diktatörler galerisinde hak ettiği yeri alan Recep, seçime üç gün kala, “sevgili Kürt kardeşlerim“ diyerek, “verin elinizi öpim“ tertibinden Kürtlere hitap ediyor, utanma bilmeden oy dileniyordu. Kürtlerin desteği ile Kürtlere zulüm yağmurları yağdırmayı yani...

Bu kertede sözü, Recep’e “seni unutmadık“ cevabını veren Selahattin Demirtaş’a bırakıyorum. Eşi Başak Demirtaş‘ın seslendirdiği cevabın bir bölümü şöyle:

“Ey Recep Tayyip Erdoğan, koltuk uğruna çözüm sürecini bitirip savaş kararı almanı, tecriti unutmadık. Toprağa emanet ettiğimiz binlerce insanımızı unutmadık. Gasp ettiğin belediyelerimize atadığın talancı kayyumları unutmadık. Sur’u yakıp yıkmanı, Cizre bodrumlarında diridiri yakılan insanlarımızın çığlıklarını unutmadık. İnsan kemiklerini kaldırımlara gömdüğünü, çuvalla babalarının kucağına verdiğini, mezarlıklarımızı dozerle yerle bir ettiğini unutmadık. Babasıyla katledildikten sonra, cenazesinin başına silah bırakılan Uğur Kaymaz’ı, cenazesinin alınmasına günlerce alınmasına izin verilmeyen Taybet Ana’yı, tekmelerle katledilen Ali İsmail Korkmaz’ı, cenazesi derin dondurucuda muhafaza edilen Cemile Çağırga’yı, polisin tazyikli suyu ile katledilen Abdullah Cömert’i, cenazesi yerlerde sürüklenen Hacı Lokman Birlik’i, bin parçaya ayrılan Ceylan Önkol‘u, aylarca eriye eriye can veren Berkin Elvan’ı, Newroz günü sırtından vurularak öldürülen Kemal Korkut’u, İzmir il binamızda vahşice katledilen Deniz Poyraz’ı unutmadık. Yerlerde sürüklediğin Cumartesi Anneleri’ni, tartakladığın Barış Anneleri’ni, adalet direnişçisi Emine Şenyaşar’ı unutmadık.“

Ve ben, kısa bir ekleme yapayım: Kürtler senin, İslamo faşist çetelerin başında Rojava’yı işgalini, kana bulanmış işgal topraklarının yağmalanmasını, halkın sürülmesini unutmadı.

“Şengala Rengîn"de yapılan soykırımı, Kürt kadınlarının esir pazarlarında satılmasını unutma Kürt halkı...

Bu halk, kötülüklerini unutmayacak Recep. Bilmiş ol, Pazar günkü seçimde, kötülüklerin anası olarak, hep hatırlayacaklarını söyleyecekler sana...

Soyu Rum köyü Eşkenaz’da yatan Soylu’nu, Hulusi Akar ve Hakan Fidan’ı alıp gitsen de, zebanilerle anılacaksın sen. Kötülüklerin unutulmaz anası diye heykelini dikecek Kürtler...

 

 

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.