Diyarbakır Cezaevi’nde katledilenler anıldı

  • Türk devlet güçlerinin 24 Eylül 1996’da Diyarbakır Cezaevi’nde katlettiği 10 tutsak anıldı.

 

PKK-PAJK Zindan Komiteleri, 25 yıl önce katledilen tutsakları andı.

Zindan Komiteleri tarafından yapılan açıklamada, Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam politikasının, faşist Türk devletinin en temel karakteristik özelliği olduğu hatırlatılarak, "Muhalifleri, devrimcileri, sosyalistleri, yurtsever Kürtleri zindanlara atıp teslim almaya çalışma, yapamadığında ise fırsat buldukça katliamlara başvurma Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana devam edegelen bir uygulama ve zindanlara yönelik en temel bir politika olmaktadır" denildi.

Kürt düşmanı bu zihniyet ve politikanın bir sonucu olarak 24 Eylül 1996’da Diyarbakır Cezaevi’ndeki tutsaklara saldıran faşist Türk devletinin 10 Kürt tutsağı katlettiği anımsatılan açıklamada, şunlar ifade edildi: "Demir kalaslarla tutsakların kafalarını parçalama tarzında işlenen bu insanlık suçu, faşist Türk devletinin Kürt ve insanlık dışı yüzünü en çıplak haliyle ortaya koymuştur.

Aynı zihniyet devam ediyor

Bugünde aynı zihniyet Kürt oldukları, Kürtlüğünü inkâr etmedikleri, Kürt halkının da diğer halklar gibi en temel meşru haklarına kavuşmasını istedikleri için on binlerce yoldaşımızı, yurtsever insanımızı zindana atmış bulunmaktadır. Hasta tutsaklar tedavi edilmeyerek ve tedavi için bırakılmayarak katliam politikası sürdürülürken, diğer taraftan başta Önder Apo olmak üzere tüm tutsaklar üzerinde tecrit, baskı ve işkence politikaları sistemli hale getirilmiş, düşman hukukunu kat be kat aşan uygulamalar hayata geçirilmiştir. Cezaevleri faşizmin terör estirdiği, ırkçılığın zirveleştiği, intikam alma, işkence ve zülüm evlerine dönüştürülmüştür.

40 yıllık zindan direnişi geleneği

Dün olduğu gibi bugünde yoldaşlarımız 40 yıllık zindan direniş geleneğini onurluca temsil ederek, düşmanın her türlü irade kırma ve teslim alma politikaları karşısında görkemli direnişler ortaya koyarak Önderliğimize, şehitlerimize, halkımıza ve tarihsel sürece layık bir duruşun sahibi olmuşlardır. 2019 Büyük Zindan Direnişi’nden sonra "Özgürlük Zamanı’’ hamlesinde de en temel direniş cephelerinden biri zindanlar olmuş, AKP-MHP-Ergenekon faşist iktidarını yıkma mücadelesinde rollerini layıkıyla oynamışlardır.

Yıl dönümü vesilesiyle 24 Eylül 1996 zindan katliamında şehit düşen Mehmet Aslan, Kadri Demir, Ahmet Çelik, Edip Derikçe, Mehmet Nimet Çakmak, Rıdvan Bulut, Mehmet Kadri Gümüş, Erhan Hakan Perişan, Cemal Çam ve Hakkı Tekin yoldaşlarımızı saygı ve minnetle bir kez daha anıyor, anılarına faşizmi yıkma, Önder Apo’nun fiziki esaretini ortadan kaldırma ve halkımızı özgürleştirme temelinde karşılık vereceğimizi belirtiyor, tüm halkımızı, halkları, duyarlı kamuoyunu bu mücadelede yerini almaya ve faşizme karşı direnişi yükseltmeye çağırıyoruz.”

Türk yargısı davayı düşürdü

Katliam ile ilgili açılan davada aralarında asker, polis, gardiyan, cezaevi doktoru ve cezaevi müdürünün de bulunduğu 72 sanık yargılandı. 27 Şubat 2006'da sonuçlanan davada 62 sanık "kastın aşılması suretiyle birden fazla kişiyi öldürmek", "görevi kötüye kullanmak" suçlarından 5'er yıl hapis ve 3'er yıl kamu hizmetinden men cezasına çarptırıldı. Mahkeme 3 sanığın beraatına karar verirken, 7 sanık açısından ise dosyanın zaman aşımına uğradığına hükmetmişti.

Yargıtay 1. Ceza Dairesi, eksik soruşturma yapıldığı gerekçesiyle kararı bozarak, dosyayı yeniden görülmek üzere yerel mahkemeye göndermişti. Aralık 2012’de esas hakkındaki görüşünü açıklayan mahkeme savcısı, 62 sanığın "Öldürme kastı olmaksızın ölüme sebebiyet vermek”ten ayrı ayrı cezalandırılmaları istemiş ancak zaman aşımı süresinin dolduğunu  belirterek, kamu davasının zaman aşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasını istemişti.

Öte yandan dava, makul sürede sonuçlanmadığı için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne (AİHM) taşındı. AİHM, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) yaşam hakkını güvence altına alan 2 ve işkence ile kötü muameleyi yasaklayan 3. maddesini ihlal edildiğine karar vererek, 2010 yılında Türkiye'yi 798 bin Euro tazminata mahkum etmişti. 

Dava, son olarak 23 Mayıs 2019’da Diyarbakır 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Daha önce 2 defa kararı açıklanan dava, usul ve esas yönündeki eksiklikler nedeniyle Yargıtay'dan dönmüştü. Yeniden yapılan yargılamanın ardından davada karar çıktı. 23 yılın ardından mahkeme heyeti, aralarında asker, polis, gardiyan, cezaevi doktoru ve müdürünün de bulunduğu toplam 72 sanık hakkında açılan davanın zaman aşımından düşürülmesine karar verdi.

Avukat Barış Yavuz, "Diyarbakır Cezaevi Katliamı" olarak bilinen dosya ile ilgili daha önce Yargıtay’ın 2 defa bozma kararı verdiğini hatırlatarak, “Aslında şu ana kadar Yargıtay dosyayı iki defa bozdu. Bu kararlarla zaman aşımına doğru açık kapılar bırakmıştı Yargıtay. Nitekim bu günkü mahkemede kendine kalan mirası bu yönüyle yerine getirdi. Mahkeme, eylemi eski 452. Madde kapsamında değerlendirdi ve davayı zaman aşımından düşürdü” demişti.   AMED

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2024 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.