Dünya sessiz kaldıkça zulüm kökleşiyor

Kadın Haberleri —

Afgan kadınlar eylem/ foto:AFP

Afgan kadınlar eylem/ foto:AFP

  • Gazeteci Nilofor Ayoubi: “Sürgünde savaşmaya devam edeceğim, ancak dünya sessiz kalırsa, Afgan kadınların sesinin duyulmadığı, umutlarının Taliban’ın baskısı altında ezilip yok olduğu bir gelecek görüyorum.

Afganistan’da 15 Ağustos 2021, kadınların hayatının baştan yazıldığı bir dönüm noktası oldu. Taliban’ın iktidarı ele geçirmesiyle kadınlar, 70’ten fazla kararnameyle evlere hapsedildi, eğitimden koparıldı ve yoksulluğa itildi. Sürgüne zorlanan gazeteci ve kadın hakları aktivisti Nilofar Ayoubi, dört yılda kadınların sürüklendiği karanlık tabloyu veriler ve tanıklıklarla Jinnews’ten Melek Avcı’ya anlattı. “Kız kardeşlerim kendilerini silmeye çalışan bir rejim altında hayatta kalma mücadelesi veriyor” diyen Nilofar  Ayoubi, uluslararası toplumun yeterli tepki göstermediğini ifade etti.

Kadınlar evlere hapsoldu

Taliban’ın Afganistan’ı ele geçirmesi sonrasında ülkesini terk etmek zorunda kalan Nilofar Ayoubi,“ İşgal, benim ve toplumumdaki kadınların hayatını derinden etkiledi. İşlerimi, evimi ve Afganistan'daki kadın hakları çalışmalarımı geride bırakarak kaçmak zorunda kaldım. Kız kardeşlerimin eğitimlerini, çalışmalarını ve özgürlüklerini kısıtlayan, onları yoksulluğa iten 70'ten fazla kararnameye katlanırken, uzaktan acı çektiklerine tanık oluyorum. Tanıdığım kadınlar bir zamanlar azimli eğitmenler, öğrenciler şimdi evlere hapsolmuş durumda, beklentileri korku ve izolasyonla paramparça olmuş durumda” dedi. 

 

 

Kız çocukları zorla evlendirildi

UNESCO’ya göre, 2021’den bu yana 1 milyondan fazla kız çocuğu okullardan uzaklaştırıldı; 2022’deki üniversite yasağı ise binlerce gencin hayallerini yıktı. Nilofar Ayoubi, “Eğitim, benim iş kurmamı ve haklar için mücadele etmemi sağladı. Kız kardeşlerimi eğitimden mahrum bırakmak, onları bilinçsiz ve savunmasız kılıyor,” dedi. Kabil’de tıp fakültesinden atılan bir genç kızın artık ağlayarak uyuduğunu anlatan Nilofar Ayoubi, yeraltı okullarının ise Taliban’ın baskınlarıyla tehlikede olduğunu vurguluyor.

İtaat etmedikleri için cezalandırılıyorlar

Taliban’ın kadınlara dönük katliam ve şiddetine değinen Nilofar Ayoubi şunları ifade etti: Afghan Witness, 2022 ve 2024 yılları arasında 332’si cinayet olmak üzere 840 toplumsal cinsiyet şiddeti vakası kaydetti. Ahlak polisinin zalimlikleri; kırbaçlamalar, gözaltılar, gözaltında tecavüz gibi yöntemlerle, itaat etmedikleri için kadınları cezalandırıyorlar. Ekonomik çöküş, çocuk evliliklerini körüklüyor. Arkadaşımın kızı, ailesini geçindirmek için 15 yaşında evlendirildi, hayalleri yıkıldı. Yasal yolların reddedilmesi, durumu daha da kötüleştiriyor.

 

Afgan kadınlar eylem / foto:AFP

 

Seslerini duyurmak için hayatlarını ortaya koyuyorlar

Dört yıldır Afgan kadınlarını ana akım medyada, dijital medyada ve uluslararası forumlarda gündemde tutmaya çalıştığını belirten Nilofar Ayoubi, ”Onların cesaret ve acı dolu hikâyelerini kampanyalar aracılığıyla gündeme getiriyorum. Kız kardeşlerim görünür olmak için hayatlarını ortaya koyuyor; bazıları Kabil’de tutuklanma riski altında eğitim için protesto yapıyor. Sürgünde olduğum için küresel ağlar üzerinden koordinasyon sağlıyor, konuşmalar yapıyor ve hareketimizi gündemde tutmak için diğer aktivistlerle iş birliği yapıyorum. Afgan kadınlar, gizlice plan yapmak, yardım ulaştırmak ya da kız çocuklarına eğitim vermek için grupların desteğiyle şifreli mesajlaşma programlarını kullanıyorlar. Ancak Taliban’ın gözetimi ve şiddeti etkilerini sınırlıyor ve benim sürgünde oluşum destek vermeyi sınırlı kılıyor” ifadelerin kullandı.

Acınmayı değil mücadeleyi hak ediyor

Uluslararası kadın hareketlerinin desteğine değer verdiğini ancak bunun yeterli olmadığını ifade eden Nilofar Ayoubi, “Küresel dijital medyam ve uluslararası ağlarım aracılığıyla uluslararası feministlerle iletişim kuruyorum, ancak kız kardeşlerim her gün tutuklamalarla karşı karşıyayken, onların desteği boş. Dünya bunu “cinsiyet ayrımcılığı” olarak adlandırıyor, ancak sürgünden, öfkeyi karşılayacak pek bir eylem göremiyorum. Kız kardeşlerim sadece acınmayı değil, dünyanın onlar için en az onlar kadar canla başla mücadele etmesini de hak ediyorlar” diye ifade etti.

 

 

Karanlık mı, direniş mi?

“Taliban’ın hâkimiyeti devam ederse Afgan kadınlarının kasvetli geleceğinden korkuyorum” diyen Nilofar Ayoubi, Afgan kadınların gücüne olan inancını da ifade ederek, sözlerini şöyle tamamladı: “Kadınlar gizlice öğreniyor, protesto ediyor ve hayatta kalıyorlar ve ben de onların mücadelesini küresel olarak dile getiriyorum. Ancak daha güçlü küresel eylemler, yaptırımlar, hesap verebilirlik veya ağlarımıza destek olmadan bu çabalar çökecektir. Hibatullah Akhundzada liderliğindeki Taliban, kendi başına daha da acımasızlaşıyor ve kız kardeşlerimin direndikleri için kaçırılmasından veya öldürülmesinden korkuyorum. Sürgünde savaşmaya devam edeceğim, ancak dünya sessiz kalırsa, Afgan kadınların sesinin duyulmadığı, umutlarının Taliban’ın baskısı altında ezilip yok olduğu bir gelecek görüyorum. HABER MERKEZİ

 

paylaş

   

Yeni Özgür Politika

© Copyright 2025 Yeni Özgür Politika | Tüm Hakları Saklıdır.